Fransız Devriminden 100 yıl sonra yazılmış bu eserin, 19.yüzyılda en çok grup hareketlerinin olduğu ülkelerden birisi olan Fransa’dan çıkması şaşırtıcı değildir. Kitap, kitlelerin ruhu ile başlar, zekanın ve rasyonalitenin düşüklüğünün ve hayal gücüne iman ettiklerinin altını çizer. Kitlelerin oluşumuna etki eden dolaylı ve doğrudan etkenlerin incelemesi, kitlelerin önderlerinin karakterleri ve tutumları ile devam eder. Daha sonra, farklı kitlelerin nasıl sınıflandırılabileceğine kafa yoran Gustave Le Bon’un bu eseri, Fransa’da yaşayan bir düşünürden beklenebileceği gibi seçmen kitlelerindeki ve parlementodaki kitle hareketleriyle biter. Topluluk psikolojisi alanındaki ilk eserlerden birisi olması konusunda kritiktir. Kitabı okuyunca insanı, nazi almanyası gibi dünyada ve özellikle de memleketimizde olan topluluk hareketleri hakkında düşündürür. Psikoloji, sosyoloji, bireysel zeka kullanımı hakkında meraklı okurlara özellikle öneririm.