Bizans Ekonomisi Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Tarihteki Komşumuz Bizans'ın Ekonomisi
“Bizans Ekonomisi”, ilk olarak 2007’de, Cambridge Üniversitesi Yayınları içinde basılmış. 2020’de Türkçe çevirisi yapılmış. Alanında, kült eserlerden biri olarak kabul ediliyor.

Yazarlardan Cecile Morrisson, Fransız bir tarihçi, nümizmatik uzmanı. Bizans’ın iktisat tarihi ve mali idaresi, uzmanlık alanı olmuş. Diğer yazar, Angeliki E. Laiou, Yunan asıllı, doktorasını Bizans Tarihi üzerine Harvard’da yapmış.

M.S. 330’da kurulan ve 1453’te sona eren Bizans Devleti, nâm-ı diğer Doğu Roma, günümüzde askerî, hukukî ve kültürel mirası kadar ekonomik olarak bıraktıklarıyla da araştırmacıların ilgi alanındaki yerini koruyor. Kuruluşundan en güçlü olduğu zamanlara kadar Avrupa ve yakın çevresindeki en güçlü ekonomilerden biri olan Bizans, işlek kara ve deniz ticaret yollarının tam üzerinde, İpek yolunun batı ucunda gayet müreffeh bir ülkeydi. Kuzey Afrika’nın kaybı, Arap ilerleyişinin hızlanması ve 4. Haçlı Seferi gibi Bizans’ın gerileyişine sebep olan unsurlar, ülke ekonomisini de darlığa sürükledi. Bu kitapta, konunun uzmanlarından, sürecin detaylarını okuyacaksınız.

Ekonomi tarihi içinde Bizans’ın ne düzeyde araştırıldığı konusu ve ortaya konulan eserler, kitabın giriş kısmında ele alınmış. Burada bir anlamda kitabın yazım hikayesi ve metodolojisi de anlatılıyor aslında. Altı bölüm olarak tasnif edilen eserin ilk bölümünde, konunun, hangi coğrafi sınırları kapsadığı, bu ekonomiye hayat veren insan faktörünün nitelikleri, sağlıklı bir zeminde işlemesine ortam hazırlayan kurumsal yapılar izah edilmiş: “Her şeyden önce, imparatorluğun siyasi kurumları istikrarı temin etti, güvenlik ve adaleti sağladı, özellikle de ekonomik yatırımın temel şartı veya teşvik edicisi olan mülkiyet haklarını teminat altına aldı. Erken Orta Çağ Batı Avrupası ya da imparatorluğun kuzeyli komşularının aksine, özenle hazırlanmış Roma kanunları Bizans'ta hiç yürürlükten kaldırılmadı, yüzyıllarca yayımlanmaya ve uyarlanmaya devam etti. Roma hukuku; sözleşmeleri, ticari faaliyetleri, ticari ortaklıkları, kredi ve faiz oranlarını, ayrıca drahoma ve miras haklarını düzenledi…” (s. 30)

Eserde 6. yüzyıldan itibaren anlatılmaya başlanılan Bizans ekonomik hayatı, ikişer asırlık bölümler halinde kaleme alınmış. Her bir dönemde, üretimde önde giden kaynaklar, ticaretin yönetimi, paranın alım gücü, demografik yapı, devletin uyguladığı liberal/müdahaleci politikalar vb. detaylar, okurun zihninde açıklığa kavuşturulmuş. Çalışmada yeri geldikçe kullanılan haritalar, figürler ve tablolar içeriği daha anlaşılır hale getirmiş. Savunulan tezler için yer yer ilgili bölgedeki arkeolojik kazılara, batıklara gönderme yapılmış. Akademik geleneğin bir gereği olarak dipnotlar bakımından oldukça zengin bir kitap.

Belli başlı konulara örnekleyici olarak göz atmakta fayda var:

“Bizans İmparatorluğu'nun 530'larda muazzam bir şekilde genişlemesi, aşırı büyük nüfustan (Stein ve Mango' ya göre 30 milyon kişi) kaynaklanan güçlü bir talebi doğurdu ve iş gücü, doğal kaynaklar ve sermaye gibi zengin üretim faktörlerine erişimi de sağladı…” (s. 36)
“En zengin güney eyaletlerinin kaybı ile Bizans topraklarının daralması, devletin mali kaynaklarındaki belirgin gerileyiş, nüfusun yalnızca sayısal olarak değil yoğunluk olarak da azalması, çok kısıtlı bir uzmanlaşmaya sahip daha küçük ve güvensiz bir piyasa dönemini başlattı ve ticaret sekizinci yüzyıl başlarında en düşük seviyesine indi.” (s. 55)

Kamu ekonomisinin aslî gelir kaynaklarından olan vergilere, her bölümde yer verilmiş: “Temel ve aynı zamanda en önemli vergi olan toprak vergisini tüm toprak sahipleri öderdi; aslında bu verginin ödenmesi başlı başına mülkiyet sahipliğinin bir isbatıydı. Sekizinci yüzyılın başlarından, belki de daha erken bir dönemden beri toprak vergisi her bir bireyin sahip olduğu toprağın değeri üzerinden hesaplanıyordu. Toprak, Bizans ekonomisini idare eden birimlerin tayin ettiği mali bir değere sahipti… Mali sistemin yönetimi için nispeten sınırlı vergilerin yanı sıra evcil hayvanlar, arılar ve benzerleri üzerinden başka vergiler de ayrıca toplanmıştır. Köylüler savunma, yol yapımı, köprü ve tahkimatların inşası için devletin yüklediği angaryaya maruz kalmışlardır.” (s. 65)

Meslek faaliyetlerini düzenleyen loncaların gördüğü işleve dair bilgiler verilmiş: “…kaynakların ve iktisadi faaliyetlerin bireylerin ellerinde temerküzüne karşı alınan tedbirler her yerde görülebilir. Konstantinopolis'te bunlar lonca yapılarında müşahede edilmektedir. Loncaların faaliyetleri, önemli düzenlemeler de getiren, hükümet tarafından denetleniyordu. Diğer hususların yanında hiçbir loncanın diğerinin faaliyet konusuna dahil olmaması için her bir loncanın faaliyet alanı kesin bir şekilde belirlenirdi. Böylece hem dikey ve yatay bütünleşme hem de belli malların üretim ve ticaretini kontrol edebilecek büyük girişimlerin oluşması imkansız hale getirildi.” (s. 73)

Eserde, Türkler ve diğer komşu milletlerle ilgili bilgilere rastlanılıyor. Bu husus, Selçuklu ve erken Osmanlı ekonomilerinin araştırılmasına katkı sağlaması açısından önem arz ediyor: “Anadolu platosunun Selçuklu Türklerine kaybedilmesi ile birlikte on birinci yüzyılda meydana gelen siyasi felaketler bu genel eğilimi geriye döndürmek için yeterli değildi. Zira imparatorluğun bu kısmı kıyı kesimlerinden ve Balkanlardaki bölgelerden daha seyrek nüfusluydu. İmparatorluğun elinde kalan bölgeler birbirine iyi entegre olmuş devlet ve ekonominin kurucu bileşenlerini oluşturmaktaydı.” (s. 111) “Selçuklulara kaybedilen alanlar öncelikle kırsal platolardı. Daha erken dönemlerde başkent için besi hayvanları ve atlar açısından önemli bir kaynaktı. Güney İtalya da hayvan yetiştirilen bir bölgeydi. Bu yerlerin kaybedilmesi et ve at eti kaynakları olarak Trakya, Bulgaristan ve Makedonya ile daha küçük ölçekte Sırbistan' a artan bir bağlılık meydana getirdi.” (s. 116) “On üçüncü yüzyılın sonlarında Osmanlılar Bizans Anadolusu'na akınlara başladılar ve birkaç onyıl içinde Bizans toprakları hızlı bir biçimde küçüldü, nüfusun bir kısmı kaçtı ve tarım faaliyetleri kısa bir süre için altüst oldu.” (s. 203)

Devletin gerilemeye başladığı 13-15. yüzyıl, küçük devlet ekonomisi modeliyle tarif ediliyor. “Bizans dünyası bütün Avrupa' da yaşanan 1340'ların krizine zayıflamış bir halde yakalandı ve genişleyen Osmanlı devletiyle de karşı karşıya geldiği için kendini toparlaması için artık çok az gücü kalmıştı. Bizans Devleti'nin son yüzyılında özel şahıslar zenginleşti, ancak sistem nihai olarak çöktü.” (s. 258)

Kitabın nihayetinde, bu ekonominin örnek model olarak ayrı bir başlıkta kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini görüyoruz: “Uzun ömrü boyunca Bizans İmparatorluğu daima karma bir ekonomiye sahip olmuş ve kompleks özellikler göstermiştir. Devlet, önemi ve ağırlığı üretimin gelişimine bağlı olarak farklılık gösteren bir rol oynadı. Ancak hiçbir zaman yegâne ekonomik aktör olmadı ve asla ekonomik süreçlerin askıya alındığı bir ortamda faaliyet göstermedi. Başka bir deyişle, piyasa güçleri, bazen küçük bazen büyük bir etkiyle, her zaman işlemekteydi. Yedinci yüzyıl krizinin hemen ardından devletin varlığı ve mali durumu oldukça kuvvetlendi. Ancak o dönemde bile, temel ekonomik yasalar işliyordu: bu yüzden 769'da V. Konstantinos temel vergilerin nakit olarak ödenmesini emrettiğinde, pazarlar fiyatları aniden dibe vuran tarım ürünleriyle dolup taşmıştı…” (s. 255) “Son yüzyılda yaşanan fiyasko daha önceki yüzyıllarda elde edilen başarıların üzerini örtemez. Bizans ekonomisi çok uzun bir zaman güçlü ve başarılıydı. Hatta muhtemelen Avrupa Orta Çağları için karma ekonomiye verilecek en başarılı örnektir.” (s. 258)

Kitabı çeviren Bahattin Bayram, çok titiz çalışmış. Eser, gayet akıcı bir anlatımla ortaya konulmuş. Kitabı ülkemize kazandıran Runik Yayınları ve editör Murat K. Köroğlu, yayıncılıkta özenle belirledikleri nitelikli eserlerle takdiri fazlasıyla hak ediyor.

İyi Okumalar!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Bizans Ekonomisi
Eser, 2020 yılında Runik Kitap gölgesinde Bahattin Bayram çevirisi ile okurların beğenisine sunulmuştur. Kitabın kapağında yer alan muhtemel Bizans sikkelerinin görseli kitabın adını destekler niteliktedir. VI bölümden oluşan eser, ilk etapta Bizans ekonomisinin beslenmiş olduğu "doğal ve beşerî kaynaklar" başlığı ile esere iyi bir başlangıç yapıyor. Kitapta yer alan coğrafi alanın Akdeniz merkezli olduğu da özellikle belirtiliyor. Sonrasında Bizans'ın kurulu olduğu coğrafyanın genel özelliklerini ve iklim koşullarını da bölge bölge ele almaktadır. Ayrıca, Bizans İmparatorluğu'nun konumu dolayısıyla denizcilik faaliyetlerinde bulunmuş olmasının İmparatorluğa ticaret ve ulaşım alanlarında da nitelik kazandırmıştır.

"Ayrıca bu nitelik iaşenin iki temel unsurunu da sağlamıştır: balık ve tuz." (s. 26.)

Sanayi devriminden önceki ekonomi dünyasında insanın ve buna bağlı olarak nüfusun iş gücü açısından çok önemli bir yeri vardır. Dönemin Bizans İmparatorluğu'nun nüfus açısından çeşitli rakamlarla ifade edildiği görülmektedir. "Söz gelimi, altıncı yüzyıl için bu rakamlar E. Stein'in önerisi 30 milyon ile J. Russell'in daha çok kabul gören önerisi olan 21 milyon arasındadır." (s. 28.) Buna bağlı olarak, iktisat tarihçileri ekonomik büyüme hususunda siyasi ve sosyal kurumlar ile somur olmayan kaynakların önemine dikkat çektiği görülmektedir. Tüm bunları ele alırken, aile yapısı-okuryazarlık gibi sosyal yaşamın akıbetini belirleyen önemli unsurlara da dikkat çekilmiştir.

Bizans İmparatorluğu'nun 530'lu yıllarda genişleme ve önemli ölçüde büyüme kaydetmesini "aşırı büyük nüfustan (Stein ve Mango'ya göre 30 milyon) kaynaklanan güçlü bir talebi doğurdu ve iş gücü, doğal kaynaklar ve sermaye gibi zengin üretim faktörlerine erişimi de sağladı..." (s. 36.) Devlet, ticari işlemleri de vergiye bağlamıştı hatta 8. yüzyıl sonlarında kullanılmaya başlanan "kommerkion" olarak adlandırılan vergi, sonraki kaynaklara göre panayır ve pazarlardaki işlemlerden alınan %10'luk "ad valorem" adlı vergiydi. (s. 67.)

Bu dönemde devlet gelirinin büyük bir kısmı sivil ve askerî görevlilerle kilise mensuplarının maaşlarına, alt yapı yatırımlarına, askeri seferlere ve gerek gönüllü gerekse zorla yabancı hükümdarlara verilen hediyeler için harcanıyordu. Devlet, bu noktada adil davranmaya çalışıyor, vergi artışlarını dahi aşırı kaçırmıyordu. Sistem bu noktada iyi işler vaziyette görünüyorsa da zafiyete açıktı. Kötü muamele ve yolsuzluklar veya çeşitli keyfî vergi zamları sistemin kolaylıkla zarar görmesine neden oldu. Burada aktarılan sistemin aslında bir ideolojiye dayandığını, alışverişte Aristoteles'in varislerine ait olan adalet kavramının kısmen de olsa Roma kanunlarında yer verildiğinden bahsedilir. Hatta "14. yüzyılda Yunan Kilise Babalarının özellikle adaleti "hak olanı [herkese] dağıtmak" şeklinde tanımlayan Kaisareia'lı Aziz Basileios tarafından benimsendiği de aktarılır. (s. 76.).

Kitapta üretim konusu birincil üretim ve ikincil üretim olarak iki ayrı başlıkta ele alınmıştır. Birincil üretim olarak; doğal kaynaklar, tarım ve toprak sahipleri ele alınmıştır.  İkincil üretimde ise; kent ekonomisi, yani kurumlar, zanaatkârlar ve tüccarların yanı sıra metal, deri, tekstil sanayisi de ayrı ayrı incelenmiştir. Üretimin en önemli unsuru olan demografi ve nüfus hareketliliği de ayrıca ele alınmıştır. Son bölümde ise, Bizans ve Orta Çağ Batı ekonomilerinin kıyaslanması hakkında bir değerlendirme yer alır. Her iki ekonominin de Geç Roma sisteminden ortak olduğu yapısal unsurlar bulunmaktadır.

Esere giriş yapmadan, "editörün notu" başlığı altında imla ile ilgili bir takım özelliklerin verilmiş olması çalışmaya ayrıca şık bir görünüm sağlamıştır. Çeviri de gayet akıcı bir dille yapılmış iyi bir çalışmamın ürünü olmalı, zira okurken rahatsız eden bir ifade ile karşılaşılmamıştır. Ancak kaynakçanın seçilmiş olması;okurken bibliyografyasını incelemek isteyen okurlar için bir zorluk olarak görülebilir. Genel itibariyle iyi bir çalışmadır. Emeği geçenlere teşekkürlerle...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
namzet-i müverrih
30.10.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bizans tarihine ilgi duyanlara tavsiye edilir
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Emre Onar
02.01.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
konusunda nerdeyse turkcedeki tek kaynak!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
NILDEN
28.06.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bizans ekonomisi hakkında Türkçe çok az kaynaktan biri olan bu kitap M.S. 4.yy.'dan Doğu Roma İmparatorluğunun yıkılışına kadar olan dönemi ana hatlarıyla özetlemektedir. Antik ekonomi çalışanlar için eşsiz bir kaynaktır. Keyifli okumalar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
historia123
02.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bizans çalışmalarının yanı sıra pek çok alan için de kıymetli bilgiler barındıran ve mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm faydalı bir eser. Çeviri ise oldukça kaliteli ve akıcı bir üsluba sahip. Ayrıca Bizans tarihiyle alakalı sıradanlıktan uzak ve farklı yaklaşımlar içeren çalışmaların dilimize kazandırılması çok mühim, umarım bu çeviri devamlılığın sağlanması konusunda önemli bir adım niteliğinde olur
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Istorik
08.04.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bizans Tarihi konusunda kütüphanelerde yer alması gereken birkaç kitaptan birisi. alanında büyük boşluğu dolduran bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
faruksevindim
19.03.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Türkçeye Bizans ekonomisi hakkında kazandırılan az sayıda ve önemli eserlerden.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
adolate
17.02.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Alanında oldukça mühim bir kitap, Bahattin hoca vesilesi ile Türkçeye kazandırıldı. Çeviri son derece temiz. Alanında uzman bir hocamız çevirdiği için terminoloji çok başarılı. Bizans üzerine yapılacak tercümelerde bu kitap mihenk noktası olmalı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
gunnuris
05.02.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ülkemizde ortaçağ ekonomisi üzerine çalışmalar ve çeviriler az. Bu yüzden kitap çevirisi ve konu itibarıyla çok isabetli olmuş. Teşekkürler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Onuralp Çakır
25.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yayınevine, çevirmene, emeği gereken herkese teşekkürler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
effecto
22.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Dilimize kazandırılması çok iyi olan alanında nadir bulunan bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Berk Ulubeli
15.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Cecile Morrisson'u daha önce dilimizde "Bizans Dünyası" adlı serinin 1.cildi ile tanımıştık. Şimdi ise C. Morrisson ve Angeliki E. Laiou'nun ortak bir şekilde kaleme aldıkları, bu alanda en güncel eserlerden biri olan, "Bizans Ekonomisi" ile karşı karşıyayız. Bu eserin Cambridge Üniversitesi'nde ders kitabı olarak okutulduğunu unutmamak gerek. Ayrıca dilimizde daha önce (telif ya da çeviri) doğrudan konu ile alakalı herhangi bir müstakil kitap bulunmadığını da eklemem gerek.

Kitabın baskısı iyi ancak bence böyle bir eser daha kaliteli bir cilt ve baskıyı hak etmeliydi. Kapak kullanıma bağlı olarak açıldı mı tam kapanmayabiliyor, çeviri son derece temiz ve güvenilir. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (15)
Hayır (6)
Bu Yorumu Yanıtla
Sol Invictus
08.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Önemli bir çalışma. Çevirilmesi iyi oldu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
α και ω
04.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yalnızca; Bizans tarihi, arkeolojisi, sanatı ve mimarisi çalışan kimseler için değil aynı zamanda başta İslam, Selçuklu ve özellikle erken Osmanlı tarihi çalışan öğrenci/akademisyenler için hazırlanan bu başvuru eseri Cambridge Üniversitesi'nde bir ders kitabı (textbook) olarak kullanılmaktadır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla