Türklerin kendilerine ait bir düşünce dünyası yoktur tezine karşı çıkan Ülken, bu iddianın aksine Türklerin dünya üzerinde kolektif tefekkür yaratabilmiş nadir milletlerden birisi olduğunu ortaya koymaktadır. Türk tefekkürünü İslâm öncesi dönemden itibaren incelemeye başlayan Ülken, kitabın birinci kısmında Türk mitolojisine ve kozmogonisine ait metinleri yorumlamaktadır. İkinci kısımda İslâmî dönemi incelemeye geçmekte, Farabî, İbn Sina gibi filozofların yanında kolektif tefekkürün mühim bir kısmını teşkil eden Türk tasavvuf hareketlerine de değinmektedir.