Devrin kanayan yarası olan, adeta doğu feodalizmi diyebileceğimiz varlık ve ünvan sahipleri ile fakir, köylü, harcanabilen ve fark edilmeyen kesimin durumları adeta resmedilmiş. Tamamen çıkar ilişkisine bağlı olarak güçlünün her yaptığında haklı, haksız olduğu zamanda haksızlığının örtüldüğü ve görmezden gelindiği olaylarda Yusuf kendisini bu düzenin dışında görmekte ve bu düzen öğelerine adeta iğrenerek ve tahammül edilmez yaratıklar olarak bakmaktadır. Roman sonunda da Yusuf'un acısını bile mağrur ve başı dik olarak yaşaması olayları özetler bir tasvirdir.