Rusya Günlüğü Hakkındaki Yorumlar

Yazar kitabın başında ve sonunda, ayrıca da Rus yetkililere ziyaretinin mahiyeti, niyeti ve kapsamı ile ilgili bilgi verirken genellemelerden uzak, gördüklerini olduğu gibi ve yorumsuz aktaracağına dair açıklamalarda bulunuyor ve kendince bu kurala uyuyor; resim çekimleri ise adım başı zaten kontrol edilip ciddî kısıtlamalara uğruyor. 1940'lı yılları düşünecek olursak bir yazı gezisine dair izlenimlerin resimlerle desteklenmesi konuyu görselleştirip somutlaştırmak adına önemli katkı sağlamış. Yazarın hiçbir kitabında rastlamadığım ya da bu denli gözüme çarpmayan ve Türklere yönelik bilgiden yoksun, aşırı önyargılı, haksız, iftira ve kin yüklü cümleler, külliyatının çizdiği olumlu profili yerle bir edecek nitelikte. Bu anlamda bu kitabının çevrilmiş olması bir fırsattır, ilaveten eserlerindeki cinsellik öğelerinin kökenine dair izleri sürmek de mümkün.

Eser çok hoşuma gitti. SSCB hakkında savaş sonrası günlük yaşam hakkında fotoğraflarla desteklenmiş güzel anekdotlar yer alıyor lakin steinbeck'in bir iki yerde sanki Türkler ile bir sorunu varmış gibi geldi. Türk konusunda sanki objektiflik gömleğini bir tık askıya asmış gibi geldi ve bir yazar olarak bu durum nahoş gözüktü. Yine de okunası güzel bir eser.

Eseri çok beğendim. Sıkmadan ve rahat okunuyor. tavsiye edeceğim kitaplardan birisi.

Rusya'ya yaptığı yolculuğun resimlerle destekleyen yazılardan oluşan iyi bir kitap

Kitabın geneli güzel olabilir ama sayfa 232-234 arasında bahsi geçen Türkler ve Türk hükümeti ile ilgili aşağılayıcı ifadelerinden dolayı bir puan kırıyorum.

John Steinbeck'i bu sefer romanlarından ayrı görüyoruz ve Rusya'ya yaptığı yolculuğun anektotlarını okuyoruz. Resimlerler de desteklenen yazılar çok güzeldi. Severek okudum, John Steinbeck hayranlarına tavsiye ederim.

John Steinbeck kalemi muazzam. Çok sevdiğim yazarlardan. Bu kitabım eksikti, perş günleri yapılan kampanyayı kaçırmak istemedim.

Bu şarlatan yazarın sıfırdan yepyeni bir ulus olan Türkiye Cumhuriyetine olan küçümseyici ve hatta aşağılayıcı ifadeleri ile Amerikan vergi mükellefleri sayesinde Türk demokrasisinin teşekkür borçlu olması gerektiği ifadesi bende soğuk duş etkisi yarattı. İsimlenmiş bir yazar olabilir ama Amerikan demokrasisinin gittiği yerlerin ne halde olduklarını kendi halkı bile utançla anmaktadır. Bu kitap fotoğrafçı eşliğinde 1947 lerde Rusya ya yapılan kısıtlanmış ancak herkesin bildiği bir yaşamın bu kalem tarafından da anlatılmasından ibarettir.

Her zaman halktan yana olan Amerikalı bir yazarın gözüyle 1940'ların Rusyası çok güzel anlatılmış. Steinbeck'in o dönem basınını nasıl eleştirdiği, haberlerde nasıl da gerçeklerin çarpıtıldığını vurgulaması, bundan dolayı da kendi gözüyle olayları görmek için bu geziye çıkması, yapıtı daha özgün, ilgi çekici kılıyor. Çeviri de çok güzel, bunun yanında anlatılan olaylarla ilgili özgün fotoğraflar da yapıtı varsıllaştırmış.

Kitap ilk kez Türkçeye çevrilmiş,yüzde elli indirim fırsatıyla aldım,bakalım nasıl bir kitap.