Chul Han bu eserinde “öteki”nin yaşamımızdaki kılcal damarlara kadar indiği gerçeğini gözler önüne seriyor. “Aynının Terörü, Kaygı, Karşı(t) Bedenler, Ötekinin Dili, Ötekini Düşünme” gibi başlıkların bulunduğu eser, öznel ruhun hem dijital ağlarla hem kaygı ve korkularla örüldüğünü, bu nedenle bir kimlik kargaşasına yol açtığını aktarıyor. İnsanın içinde yaşamış olduğu mahrem alandan kamusal alana kadar etkisi hissedilen öteki kavramı, farklı biçimlerde yorumlanır. Hele ki, modernitenin insan üzerindeki etkisini düşündüğümüzde ortaya çıkan ötekileştirme portresi, basit bir yorumlamadan derin bir toplumsal yaraya dâhi evirilebilir. İşte Chul Han bu eserinde, günümüz toplumunun öteki algısını farklı farklı alanların kıyısından aldığı konu başlıklarıyla irdeleyip kısa bir değerlendirmeyle okuyucuya sunuyor ve her insanın, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde, öteki algısını oluşturduğunu ya da öteki’ye maruz kaldığını ortaya koyuyor.