Çukurovanın zengin doğası içinde insanın yaşam mücadelesinde sevgi ve nefretinin, düşmanlık ve dayanışmasının hikayesi. Merkeznde br adalet duygusu var bu hikayenin. Başkalarının sırtına çıkarak sefa sürenlerin ve dünyanın bu düzenine itiraz edenlerin ortak hikayesi. Bu hikaye insanlığın hikayesi, ama Yaşar Kemal onu bir coğrafya içinde anlatıyor. İnsanın toprakla, ovayla, dağla ilişkisi ve bu ilişki temelinde kendi yaşantısını sürdürme serüveninin altı çiziliyor. Zulüm ve kahramanlık hikayenin ana ekseni fakat bu hikaye doğanın muhteşem zenginliği içinde anlam buluyor. Belki de hikayenin bu şeklde insan doğa ilişkisi içine yerleştirilmesi Yaşar Kemal'in romanlarının ortak özelliği. Akarsuların ritmi, dağların heybetli duruşu, toprağın sonsuz bereketi yanında insanın sevigisi, mücadelesi, kardeşliği, hırsı ve düşmanlığı her aşamada birlikte bir ifade biçimi buluyor. Hem sürükleyici hem de okuyucuda gerçekçi bir izlenim oluşturarak okuyucuyu olayın akışının bir parçası yapıyor.