Med-Cezir Hakkındaki Yorumlar

Kısa hikayelerden oluşan bir kitap. Ben pek beğenmedim. Okumazsanız çok şey kaçırmış olmazsınız.

Elif Şafak'ın yazılarından bir seçkiler dizisi. Her bir yazı kitaplarını arattırmayacak güzellikte. İstanbul'la igili yazıları ise okumaya değer. Tavsiye ediyorum.

Amerika'dan ilk geldiğimde Türkiye'ye alışmakda zorlandığım dönemlerde bana en çok yardımcı olan kitap diyebilirim. Yazarın istanbul aşkını anlattığı kısımlara bayıldım.

Elif Şafak’ı yalnız romanlarından tanıyanlara, kafalarındaki fotoğrafın eksik karelerini tamamlamak için Med-Cezir’deki yazıları/denemeleri okumalarını tavsiye ederim.

ELİF ŞAFAKIN ROMANLARINDA YANSIMALARINI GÖRDÜĞÜMÜZ,DUYGU DÜŞÜNCE ,DENEYİM VE HAYAT KARŞISINDAKİ DURUŞUNU SERGİLEDİĞİ MAKALELERİNDEN OLUŞUYOR.ANI,OTOBİYOGRAFİ,MAKALE,GÜNLÜK KARIŞIMI İGİNÇ BİR TÜR OLMUŞ.BÜTÜN ELİF ŞAFAK KİTAPLARI GİBİ SIRADIŞI VE KADINCA...HEM İÇİMİZDEN HEM DIŞIMIZDAN ÖTEDEN BAKABİLEN BİR KADININ İNSANCA HALLERİ...

okumaya başladığım bu kitap elif şafak'ın dördüncü kitabı. bu kitap kısa yazılardan oluşuyor. acaba romanlarından aldığım keyfi bu kitaptan da alabilir miyim diye çok düşündüm ama yine yanılmadım ve büyük bir keyifle okuyorum.

Med-Cezir Elif Şafak'ın okuduğum ikinci kitabı, çok rahat söyleyebilirim: okuduğum son kitabı olmayacak. Dili, anlatımı o kadar güzel ki hemen tüketmemek için üçer-dörder bölüm okuyorum, çikolatayı damağına yapıştırıp, uzun süre keyfini çıkarmak gibi...

Radikal gazetesi için hazırlanan kısa yazılardan oluşuyor. Topluma biraz dışardan bakış diyebilirim.

elif şafağın yazılarından seçilip oluşturulmuş bir kitap. romanlarında olan sürükleyicilik yok ama yine de güzel. kitabın tasarımı daha da güzel...

Son dönemde basında ve sosyal ortamda Elif Şafak'a gösterilen tepkileri bir kenara bırakıp sadece bu kitabına yoğunlaşarak yorum yapmak gerekirse med cezir kitabındaki düşüncelerini başarılı bulduğumu söyleyebilirim ancak feminizm üzerine yazdığı yazıların fazla olması yer yer sıkılmama sebep oldu. Feminizmle ilgili anlattığı yazılarda beni yazıya bağlayan tek şey farklı ülkelerde yaşananları, sosyal projeleri anlatması oldu. Bunun dışında yazılarında tipik bir düşünce yazısı üslubunu göremedim çünkü ciddi bir sosyal tespit ve eleştiri yaparken bile devrik cümlelerden oluşan hafif ağdalı bir dil kullanmış. Başlarda bu tür bir dil okurun hoşuna gitse de zamanla hep aynı üslup olması nedeniyle az da olsa sıkıyor. Bir de Mesnevi'deki bazı hikayeleri kitabında iki kere anlatmasını beğenmedim. Hatta ikinci kere anlatılan bölümleri okumadan geçtim. Kitapta Elif Şafak'ın hayatı hakkında ipuçları bulabilmem kitabın en sevdiğim yönlerinden biriydi. Bir de tarihsel bir sav öne sürdüğü zaman dipnotta o bilgiye birinci elden hangi kaynakla ulaşabileceğimizi yazması çok iyi olmuş. Son olarak kitabın bir eksiği de yazıların sonunda nerede yazıldığı belirtilmiş ancak tarih yoktu. Tarih de olsaydı o dönemde gündemi meşgul eden konuları düşünerek okuyabilirdik. Eksikleriyle, fazlasıyla okunabilecek, özgün ve çarpıcı düşünceler içeren bir derleme...

Konulara nedense pek hakim olamadım dilinin ağırlığından olsa gerek.

okurken bitmesini istemediğim kitaplardan biri.bence çok hoş ve sürükleyici.ayrıca kültürel öğeler ve kişilikler son derece orjinal imgelerle anlatılmış.bu yazara bayıldım.ve kesinlikle rafta bulunması gereken kitaplardan biri.şiddetle tavsiye ediyorum.

Bir kadınsanız ve yaşadığınız yeri ve insanları çok iyi tanıyorsanız kendinizden bulacağınız çok şey var... okurken evet benim dedirten hazlar yaşatıyor bu kitap...

Med-cezir yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve çok beğendim. En çok hoşuma giden kısımları özellikle dil ve gün geçtikçe demode deyip dilimizden çıkarılan kelimeler konusuna değindiği yerlerdi. Aynı zamanda kadın, kültür, halk arasındaki bazı batıl inaçlar ve rüya vs. konusundaki görüşlerine yer vermiş. tavsiye ederim. BEN ÇOK BEĞENEREK OKUDUM. Gerçi ilk başladığımda yazarın üslubunu bilmediğimden anlamakta biraz sıkıntı çektim ama daha sonra diğer kitaplarını da biran önce alıp okumam gerektiğini düşündüm.

Normal şartlarda deneme-makale tarzı yazıları okumayı pek sevdiğim söylenemez. Ama yazar Elif Şafak olunca mükemmel sözcük seçkileriyle bütünleşmiş hoş bir kitap ortaya çıkmış.

Elif Şafak'ın 2004'ye kadar gazetede çıkan günlük yazılarının bir roman kurgusu oluştururcasına sıralanmasıyla oluşturulmuş yazarın düşünce yapısını gösteren hoş bir kitap.

Kitap yazarın Amerikadayken yaşadığı olayları günlük bir dille anlattığı, genelde fikirlerini o anıları paylaştığı kişilere değil okurlarına aktarabildiği içten yazılar ve sonunda Med-Cezir metaforunu açıklandığı bir denemeden ibaret. Kitabın sayfa numaralarının yazmaması kitabı daha ilginç kılıyor.

Elif Şafak, bu kitabında denemeleriyle okuyucuyu düşünmeye, sorgulamaya, herşeyi olduğu gibi kabul etmektense irdelemeye zorlamış. Anlatımında Osmanlıca kelimelere yer vermesinin ve upuzun cümleler kurmasının akıcılığına engel olmayacağını kanıtlamak istemiş sanki.

Kullandığı dil açısından, bol bir kelime dağarcığına sahip. Tarihe, dile ve tarihsel düşünceye olan hassasiyeti ve merakı, onun hem modern hem de Osmanlıca kelimeleri sık sık kullanmasıyla sonuç veriyor. Şahsen bu benim için hiç te bir sorun değil, aksine insanın dağarcığını zenginleştiren bir durum. Ancak, günlük 200-300 kelime kullanım kapasitesine sahip bir çok okur veya okur adayı için yazdıkları fazlasıyla ağdalı gelebilir. Hatta birçok kişinin, "Ya nediyor bu hatun? Dediği bile anlaşılmıyor. Arı-duru yazsın da herkes anlasın" dediğini bile düşünüyorum.............

Çeşitli konularda Elif Şafak'ın özgün fikirleri ile hem dem olabileceğiniz bir eser.. Kadın, kültür, edebiyat ve daha bir çok konu hakkında Elif Şafak'ın gerçekten özgür ve özgün fikirlerini tanımak ve irdelemek müthiş bir duygu.. Tam manasıyla tüm fikirlerine katılmasam da fikirlerin temellendirilmesi ve dilin kullanımı açısından, okurken çok zevk aldığım ve de tüm edebiyat severlerin okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser..

Türk kadınları hakkında hiçbirşey bilmediğini gözler önüne seriyor sayın Şafak.Okumanızı tavsiye etmem.

elif şafak'ın yer yer çocukluğuna, ankara-odtü yıllarına, amerika'daki öğrenciliğine de değindiği; hayat, kadınlık, kimlik gibi konularda yazdığı denemeler kitabı.

bu elif şafak ın okuduğum 6.kitabı ve hepsini de ard arda okudum. romanları okuduktan sonra nasıl bir haz alırım diye düşünmüştüm bu kitabı aldığımda. ama kitap yine ve yine kendini okutturuyor Elif Şafak sayesinde...

Üslubuyla günümüz Türk romanına damgasını vuran -belki de bir kadın-yazar olmasından geliyor bu- Elif Şafak'ın nokta atışları yaptığını söylesek yeridir. Entelektüel sayısı belli olan toplumumuzda "bayan ve yazan" Elif Şafak'ın Montaigneleşmeye aday yazıları...

elif şafak'ın med cezir yazıları edebi dille yazılmış,anlaşılır ve deneme türünde yazılmış hoş bi kitap. peyner ekmek gibi bi anda ele alınıp okunabilecek bi kitap hele Türkiye üzerine yaptığı yorumu çok reel. Türkiye senelerdir boğaziçi köprüsünün ezberletmeye çalıştığı asya veya avrupa kıtasına hoşgeldiniz gibi olamadı. ne tam doğulu ne tam batılı..

Med-Cezir Elif Şafak’ın kadınlık, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat konulu yazılarından bir araya getirilmiş bir kitap.g ece-gündüz, göçebelik-yerleşiklik, kadınlık-erkeklik, Doğu'da ya da Batı'da olmak gibi uçlar yer alıyor içinde... zevkle okuyacaağınız bir kitap

yazarın hayatındaki bir çok kesitten oluştırduğu kısa hikayeler. çoğunluğu anlam ve bakış açısından derin ve değerli. severek okuduğum bir kitap.tavsiye ederim.

sayın Şafak'ın okuduğum ikinci kitabı
bu kitabı okuduktan sonra yazarı daha yakından tanıma şansımız doğuyor
çünkü Şafak kitabında kendi hayatından kesitlerde sunuyor okura
kitap yazarın daha öncedeki yayınlanan köşe yazılarından oluşuyor
kitapta okur kendini bulabilir
yani okurun sağ-sol düşünce ayrımı yapılmaksızın kendini bulabileceği bir kitap
bütün kitap severlere ve Şafak tutkunlarına tavsiye ederim

med cezir adeta benim fikirlerimi düşüncelerimi yansıttı. elif şafak izlenimlerini kısa kısa yazılarla o kadar güzel anlatmışki kitabı bitirince vay bee dedim. okuduğum her yazıya birer işaret koyuyorum o kadar etkileiyci ki birilerine okumak başkalarıyla paylaşmak istiyorum. eğer elif şafak okuyacaksanız önce bu kitabı sonra baba ve piçi sonrada arafı okuyun. çünkü bu üç kitapta bir şekilde birbirine dokunan ve birbirini hatırlatan kitaplar! elif şafak'ı seviiiyoruuuuum!

Öyledir ya Şafak Hanım öyledir. Şafak Hanım'ın kültürel altyapısını ve düşüncelerini anlamak için güzel bir eser.. Eğer bu yazıların başını merak ediyorsanız, Evrensel Kültür isimli sosyalist bir kültür dergisine, sonunu merak ediyorsanız da Zaman Gazetesi isimli muhafazekar gazeteye bakınız. Ama bu çelişki demeyin çünkü Şafak Hanım bir aydın!!!!!! Nasıl olsa aydın yerinde durmaz gelişir ve değişir!!!!!

elif şafak'ı çok sevmeme rağmen kitap fiyatlarını çok yüksek bulduğumu itiraf etmeden geçemeyeceğim. medcezir'i okuyalı uzun zaman oldu hatırladıklarım pek az, fakat yine okurken bırakmak istemeyeceğiniz bir elif şafak tadı. başucu kitabı yapıp her gece bir makaleyi tekrar okuyabileceğiniz cinsten. baskıdaki ayın dönümleri çok hoşuma gitmişti.

Kitabın son sayfasına baktığımda romen rakamları ile 53 (belki 63) gibi bir sayı görünce ya bu kadar az sayfadan nasıl bu kadar kalın bir kitap olur diye düşündüm. Okumaya başladım ve anca ortalarında aslında yukardaki numaraların sayfalara değil de yazılara verildiğini anlayabildim. Kitap her yeni yazının siyah bir sayfaya yazılması ile ilginç bir şekil almış. Yazarın daha önce gazete ve dergilerde yazdıklarının toplanmasından oluşan bu kitapta doğal olarak bir sürü tekrar var. Yazarın ruh haline göre dönem dönem bazı kavram ve olayları sıklıkla kullandığını görüyoruz.

Metis yayınları tarafından basılmış olan Med-Cezir yazıları Elif Şafak tarafından daha önce çeşitli yayın organlarında çıkmış olan yazılarından oluşuyor. Kültürel bölünmüşlük ve kadınlıkla ilgili bölümlerde ilginç tespitler yapıyor köşe yazısı okur gibi zaman buldukça okunabilecek bir kitap. İyi okumalar. Saygılarımla

elif şafak. hemen hemen tüm kitaplarını okudum. o da yazar olmak için doğanlardan. tam bir entellektüel. bu kitabında da gitmek üzerine yazdıkları bilhassa içime işledi diyebilirim. med cezir, bir başucu kitabı olmaya fazlasıyla layık.'okur' olanların okuyup da pişman olacaklarını hiç sanmıyorum.

Kendine has üslubu, konulara yaklaşım biçimi, tasavvufi yönü ve Mevlana mesnevisine atıflarla Elif Şafak’ı anlama sürecinde önelcikle okunması gereken eser niteliğinde. “Siğillerin etrafına halkalar çizilirdi ya keçeli kalemlerle, bir şeyi ortadan kaldırmanın yolunun, etrafını kuşatmaktan geçtiğini böyle öğrendim. O gün bugündür bir Yezidi kadar ürkerim etrafıma çıkışsız çemberler çizilmesinden” diyor yazar. Berlin, Amerika ve İstanbul üçgeninde bu çok boyutlu köşe yazıları Elif Şafak’ı gerçekten iyi anlatıyor. Okunmalı…

Elif Şafak'ın okuduğum ikinci kitabı. İlk olarak, Baba ve Piç'i okumuştum. Hani şu "Ermeni meselesi" dolayısıyla olumlu-olumsuz bir çok eleştiri alan romanı.

Bu kitap bir roman değil. Farklı zamanlarda yazmış olduğu makalelerinin bir araya getirilmiş bir seçkisi. Bence iyi de olmuş. Yazarın romanlarının alt yapısını da bu makalelerde görebiliyorsunuz.

Doğrusu, yazarın görüşlerini paylaşsak da paylaşmasak da; iyi eğitim almış, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da bulunmuş, çok dilli, hatta ki romanlarını İngilizce yazabilecek kadar yabancı dile hakim bir Türk bayan. Bayan bir yazar diyorum; zira kadın hakları, feminizm gibi konularda oldukça hassas.

Kullandığı dil açısından, bol bir kelime dağarcığına sahip. Tarihe, dile ve tarihsel düşünceye olan hassasiyeti ve merakı, onun hem modern hem de Osmanlıca kelimeleri sık sık kullanmasıyla sonuç veriyor. Şahsen bu benim için hiç te bir sorun değil, aksine insanın dağarcığını zenginleştiren bir durum. Ancak, günlük 200-300 kelime kullanım kapasitesine sahip bir çok okur veya okur adayı için yazdıkları fazlasıyla ağdalı gelebilir. Hatta birçok kişinin, "Ya nediyor bu hatun? Dediği bile anlaşılmıyor. Arı-duru yazsın da herkes anlasın" dediğini bile düşünüyorum.

Bir çok makalesinin bir çok satırının altını dikkatle çizdim. Çoğunu bir kaç kez daha okudum. Bence yazar, 2-3'er sayfalık yazılarında, uzun hikayeleri olan birçok hususu ele almış. Kadınlık, kimlik, Doğu-Batılı olmak, kültür, kültürel bölünme gibi konular en çok ele alınanlar.

En çok beğendiğim makaleler şunlar:

- Dipsiz boşluk
- Türkiye'nin modern yüzü
- Gümüş mazi
- Öteki ben
- Mutsuz aileler
- Berlin ve İstanbul
- Gececil edebiyat

Eğer, düşünmeye, düşünceye, düş kurmaya, başkarının düşlerini ve evhamlarını öğrenmeye meraklıysanız bence alın, okuyun.

bir yazarın iç dünyasını tanımak adına okunması gereken bir kitap. öyküler nasıl ortaya çıkıyor ve bu öyküler yazarın karakterinde ne gibi izler bırakıyor. bir yazarın okuyucan ne gibi beklentileri oluyor ve tabi okuyucu yazarı nasıl görüyor. anlamak için okunmalı bence.

Elif Şafak'ın kalemi cok farklı.yani diğer kadın yazarlara gore...o bir siyasetci ve yurdundan uzak kalması hafızasını silmemiş.toplumsal sorunları kafasındaki hikayelerle ve sahip olduğu zekasıyla o kadar guzel anlatmış ki.aslında yazılarında kopmakla kopmamak,cizginin dısına cıkmak ve çizginin uzerinde kalmak arasında gelip gitmiş ama yazdıklarına hakimiyetinide göstermiş...yazılarını insanla butunleştiriyor.yani olaylar kişiler herseyi insanın beynindekilerle butunleştiriyor.içinde olmadıgınız ama siz olan yazılar cıkıyor ortaya.tam bir med-cezir hali...

Elif Şafak'la ilk tanışmam bu kitabıyla oldu ve günden itibaren onunla ilgili veya onun kaleminden çıkan her ne varsa ilgiye takip ederim. Gerçekten o kadar kendine has bir yazar ki.Her ne kadar bazı konularda aynı görüşü paylaşmıyor olsak da yazdığı hemen hemen her şey onu kendime çok yakın hissetmemi sağlıyor. Onu anlayabilmek için med cezir güzel bir başlangıç.

Elif Şafak dünyasına bir girince bir daha çıkabilene aşkolsun. Son romanı Araf'ı gerçekten zevkle okudum, yazılarından oluşan bu son kitabın çıktığını öğrendiğimde yine adrenalim yükseldi, kalbim daha hızlı kan pompalamaya başladı. Yılın bütün kitaplarında görünce -bence- yüksek olan fiyatına rağmen almadan rahat edemedim. Daha kitabın kapağını çevirince beynimden vuruldum. Kapkaranlık iki sayfa. Ne çok şey anlatıyordu, neler saklıyordu bu iki sayfa anlatamam. Sanki içimdeki karanlık sulara tutulan ayna gibiydi. Kitap yirminci yüzyılın seyyahı, usta kalem ve karamsarlık kraliçesi Elif Şafak dünyasını daha iyi tanımamıza yol açıyor. Siyah ile beyazı gece ile gündüzü ve herkesin yaşadığı med-cezirleri anlatıyor. Zevkle okudum. Meraklılarına müjde; yazarın İngilizce yazdığı yeni kitabı bitti, yakında arzı endam eder herhalde...

Elif şafak'ın gazetelerde yazdığı yazıların da yer aldığı ,konularını kadın toplum göçebe yaşam gibi geniş bi yelpazenin oluşturduğu kitaptan alıncak çok şey var.kitabı okurken hem elif şafak'ı daha iyi tanıyoruz çocukuluğunu yaşadıklarını hem de hayata dair pek çok şey öğreniyoruz tabiki elif şafak'ın muhteşem üslubuyla.

Onun yazılarına yetişmek,hızına yetişmek mümkün değil...Keza kalitesine yetişmek de.Bu derleme kaçırılmış,okunmamış yazılarına ulaşamıyanlar için çok yerinde olmuş.

Sadece kadınlar adına değil,hayatın seyrindeki tüm yönlere, tam yerinde ve okunulası üslupla o kadar güzel yazıları var ve olacak ki medcezir in ardışıklarını beklemek zorunda kalabiliriz...

Batıda doğmuş,Batıda büyümüş, Batıda yaşayan bir sanatçımız Elif Şafak.
Batı üniversitelerinde öğretim görevlisi.

"Okumuş Kadın" olmanın getirdiği zorunlulukla " Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Kadınsılık/Döngüsellik" adlı bir araştırması var.
Öyküyle( Kem Gözlere Anadolu ) başladığı sanat yaşamına romanla devam etmiş.
"Romanın kısasıdır öykü" ya da "Öykü romana atlama tahtasıdır."düşüncesi bir kez daha okuyucunun karşısında.

Ödüllü yapıtlarıyla Batıda ve ülkemizde son yıllarda ilgi gören yazarın "Araf" adlı romanı sanırım İngilizce yazıldı, sonra Türkçeye tercüme edildi. Şimdi de "Med- Cezir"i yazmış. Dil bilime ve edebiyata ilişkin görüşlerini dile getirdiği bu kitapta kadınlığın türlü hallerine, özellikle "Kadının Adı Yok" ritüeline değinmemesi zor.
Kültürel bölünmüşlük/ göçebe yaşam konularını kişisel yaşamından almış olmalı.
Doğu-Batı kültürleri arasında kalmak yani "arada kalmak" da yabancı Türklerin çoğunun duyumsadığı bir durum.
Elif Şafak okuruysanız onu ve romanlarını daha iyi anlayabilmeniz için bu seçkinin okunması gerektiğini belirtirim.