Çöküş/Medeniyetler Nasıl Ayakta Kalır ya da Yıkılır? Hakkındaki Yorumlar

Tarihte yer almış birbirinden farklı coğrafyalardaki medeniyetlerin yok oluş sebeplerini inceleyen bir kitap

büyük medeniyetlerin nasıl kaynaklarını tüketerek kendilerini yönettiklerini anlatan günümüzü düşündüren güzel bir kitap

Çöküş, yazarın Tüfek, Mikrop ve Çelik isimli eserinin bir benzeri ile karşımıza çıkıyor. Genel itibari ile dünyada yaşamış medeniyetlerin çöküş süreçleri anlatılırken niçin bu çöküşü öngöremediklerini bilimsel adımlar ile gözler önüne seriyor. Günümüz devlet yapıları ve süper toplumlarının da ne kadar kırılgan olduğunun bir kanıtı yine bu anlatımda yakalanabilir. Mutlaka okunmalı.

tüfek mikrop ve çelik kitabının ikincisi olarak bu sefer ki tam tersi düşünülerek yazılmış.

Tavsiye edilecek eserlerden.Pişman olmazsınız.

harika bir sosyoloji kitabı.

Tüfek, Mikrop ve Çelik adlı yapıtıyla "Bazı uygarlıklar ilerlerken neden bazıları geri kaldı?" sorusunun yanıtını arayan Diamond, bu yapıtında da "Neden bazı uygarlıklar yıkılırken bazıları ayakta kalmaya devam etti?" sorusunun yanıtını arıyor. İpucu vermeyelim ama yanıt bizi çok ilgilendiriyor: Çevre duyarlılığı...

yazarın kitabını okudukça geçmiş yaşantılardan ders almadığımızı görebiliyoruz. yazar kitabın bazı yerlerinde umut aşılasa da insanoğlu bu kafa ile dünyanın sonunu getirmesi içten bile değil çok gelişmiş ülke olma uğruna nelerin ve kimlerin feda edildiğini ve geçmişte yok olan medeniyetlerin günümüzdeki toplumlara çok benzer hikayeleri sırada tüfek çelik mikrop var yazar size çok şey katacak

Yazarın Tüfek Mikrop ve Çelik kitabı gibi bu kitap da ufuk açıcı okunmaya değer .

Kitabı eski medeniyetler hakkında ilginç bilgiler verebileceği düşüncesiyle aldım.Ancak aldığıma değdiğini söyleyemiyeceğim.Zira genelde Anadolu ve çevresinde bulunan eski medeniyetlerden ziyade maya-inka gibi bizimle pek alakası olmayan medeniyetler üzerinde durulmuş.Üstelik o kadar çok lüzumsuz ayrıntıya girilmiş ki ayrıntılarda boğuluyorsunuz diyebilirim.Eğer tarihle ilgileniyorsanız çok fazla şey beklemeyin derim.

Kesinlikle mükemmel bir kitap. Olaylara bakış açısı oldukça farklı ve sürükleyici. Okunması ve ders alınması gereken bir kitap. Farklı bakış açısı yakalamak isteyen kişiler için kesinlikle tavsiye ederim.

Eski medeniyetler; Maya, Paskalya Adaları, Grönlandaki vikingler, izlandalılar.. Bunların tabiat ve kaynaklar ile olan mücedelesi ve çöküşlerindeki arkaplanı bu perspektiften değerlendiriyor. Yakın tarihlerden Avustralya ve Japonya ve haiti ve Yeni Gineyi irdeliyor.
Geçmişin ışığında geleceğimizi nasıl şekillendirebiliriz sorusuna cevap ararken, gidişatımızı öngörmeye çalışıyor. Bu öngörüler ışığında bizi umutla umutsuzluk arasında arafta bırakan yazar kitabın her noktasında "Ne ekersen onu biçersin" temasına gizliden gizliye gönderme yapıyor.
Konu ve işleyiş olarak güzel bir kitap ama konuları işlerken belki size lüzumsuz gelebilecek detaylara girdiği için sıkıcı gelebilir. Kitabın hacimli olması bu yüzden. Ama bu yazarın konuya olan hakimiyetinin bir göstergesidir aynı zamanda.

jared diamond un daha önceki gibi çok güzel bir kitap.ilk başta okurken sıkılmıştım ama daha sonra bir solukda bitirdim.bazen çok karamsarlığa düştüm bazen yazarında beğendiği bazı güzel uygulamalar karşısında mutlu oldum.ama hala dünyanın bu tüketim hızına nasıl tepki verceğini bilemiyorum.çok tüketmedende yaşayabiliriz.okunması güzel bir kitap tavsiye ederim.

Bir medeniyetin çökmesinden –Angkor Wat’ın terkedilmiş tapınakları, orman içinde kalmış Maya şehirleri ya da Easter Adası’nın heykellerinin kasvet verici görüntüsü gibi- daha korkunç ne olabilir? Bu yıkıntıları görüp aynı şey bizim başımıza gelmez diyecek biri var mıdır? Jared Diamond Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabında Batı medeniyetlerinin dünyanın önemli bir kısmında hâkimiyet kurmalarını sağlayan teknoloji ve dokunulmazlıkları nasıl ve niçin geliştirdiğini inceliyordu. Çöküş kitabında ise madalyonun diğer tarafına bakıyor. Geçmişteki büyük medeniyetlerden bazılarının çöküş sebepleri nelerdir ve onların başlarına gelenlerden ne gibi dersler almalıyız?

Diamond, Easter Adası’ndaki Polonezya kültüründen yerli Amerikan medeniyetleri Anasazi ve Mayalara, Grönland’da hüküm sürmüş ortaçağdaki Viking kolonisinden günümüz dünyasına felaket senaryoları hakkındaki bakış açılarını ortaya koyuyor. Kaynaklarımızı israf edersek, doğamızın bize verdiği tehlike işaretlerini önemsemezsek, gereksiz yere ağaçları kesersek başımıza neler geleceğini anlatıyor. Doğal afetler, iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, istikrarsız işler ve tabii ki savaşlar eski medeniyetlerin çöküşünde önemli faktörlerdi. Ama bazı toplumlar aynı problemlere çözümler buldular ve bu çözümlerde ısrar ettiler.

Bir çevreyi diğerine göre daha kırılgan yapan şey nedir? Niçin bazı toplumlar kendilerini düşünmeden yıkıma götürürken, diğerleri aynı hatayı yapmıyor? Bugün benzer problemlerle biz karşılaşıyoruz; Ruanda ve Haiti’nin başına bazı felaketler geldi bile. Hatta Çin ve Avustralya bu sorunlara yenilikçi tedbirler almaya çalışıyorlar. Her ne kadar bizim toplumumuz (Amerika) açık bir şekilde ekonomik olarak zengin ve siyasi olarak rakipsiz görünse de, meşum ikazlar Montana gibi ekolojik olarak sağlam bölgelerde belirmeye başladı. Benzer bir sonla karşılaşmamak için sosyal, ekonomik ve politik ne gibi tedbirler alabiliriz?

Derin içeriği, anlaşılır ve açık üslubuyla Çöküş cevaplanması gereken şu soruyu sorarak günümüzün en önemli kitaplarından biri haline geldi: Dünyamızın çöküşünü nasıl engelleyebiliriz?

tarihe merakı olanlar okusun

Yazar bir coğrafyacı olmasına rağmen insanların çevreleriyle olan etkileşiminin medeniyetleri nasıl etkilediğini çok ilginç bir şekilde ele almış. Verilen spesifik örnek ve konuları da yerinde bulduğumu söyleyebilirim. Ayrıca yazarın Türkiye'deki okurlarına özel bir önsöz yazması da çok iyi olmuş. İnsanın ufkunu açacak nitelikte ve çok önemli bir eser.

Dünya siyasetine ilgili değilseniz sıkılabilirsiniz.

insnalı tarihini merak ediyorsanız, mutlaka okumanız salık verilebilecek bir kitap.

yepyeni bir bakış açısı sunuyor kitap.

Jared Diamond'ın diğer kitabı "Tüfek, Mikrop ve Çelik" gibi bu kitap da kesinlikle okunması gereken temel eserlerden biri.

Bu kitabı alalı uzun zaman oldu,okumamıştım,açıkçası sıkıcı görmüştüm.Okumaya başladıktan sonra sevdim.Mükemmel değil,ayrıntıya çok girmiş,teknik bir kitap olmuş.Ayrıca çok uzun ve devrik cümleler,imla hataları var.Ama yine de herkesin okuması gerektiğine inandığım bir kitap.Kısacası doğayı tahrip eden milletler ve uygarlıkların kendilerinin de yok olduğunu anlatıyor.Ama nedense kendi ülkesindeki kızılderililerin neden küçücük bir azınlıkta kaldıklarını anlatmıyor(ki kızılderililer doğayla barış içinde yaşamış bir toplumdu)

küresel ısınmadan daha önemli olan insanların içindeki kültür ve medeniyet nasıl ayakta kalır kültürünün yıkılmasını konu alan bu kitapta çok güzel bilgiler bulabaileceğinize eminim...

iyi okumalar...

Jared Diamond'u Tüfek Mikrop ve Çelik adlı muhteşem şaheseriyle tanıma fırsatım olmuştu. Çöküş adlı bu eserinde ise bazı toplumların neden çok iyi durumda ve neden bazılarının açlıktan ölme durumunda kaldığını açıklayan bir eseridir.

Merhaba, Jared Diamond'ın 2. kitabı olan bu kitabı okumadan önce ilk kitabı olan Tüfek, mikrop çelik adlı kitabını okumanızı öneriyorum. Daha sonra bu kitabı okumalısınız, konu bütünlüğü açısından. Yazar bu kitabında da bize dünyamızı daha iyi hale getirmek için geçmişten ve günümüzden bize yapılan hataları düzeltmek için ip uçları veriyor. Kitabın dili biraz daha ağır gibi geldi bana. Öyle roman gibi okuyup geçemiyorsunuz. O nedenle sakin bir yerde okumanızı öneriyorum. Yazar ayrıca bize ilettiği bilgileri desteklemek için fotoğraflar da kullanmış ve bu anlatıklarıyla çok uyumlu olmuş. Yazar ortaya başarılı bir yapıt daha çıkarmış. Yine ilk kitapta olduğu gibi objektifliğini korumuş. Tüm olumsuzluklara rağmen dünyamızın düzeleceğinden umutlu olması gerçekten çok önemli. Özetle kitabın konusunu belirtmek gerekirse; bugün ve geçmişte yaşayan toplumların çevre problemlerini çözerken nasıl başarılı veya başarısız olduklarıdır. Çevreye duyarlı tüm okurların okumaları gereken bir kitap. Saygılarımla.