Yüz Yüze, asker kaçağı İsmail ile karısı Seyde’nin hikayesidir. Yazar İsmail’i suçlamak yerine, onun psikolojik durumunu objektif olarak verip, hükmü okuyucuya bırakmıştır. Cemiyeti kontrol altında tutan ahlah müesesesi İsmail’i yeteri kadar cezalandırmış, yazar hemen hemen hiç müdahele etmemiştir.
Seyde, kaçak olmanın “ihanet” olduğunu bilmektedir ama İsmail kocasıdır, hala memeden kesilmemiş oğlu Amantur’un babasıdır. Ne olursa olsun onu koruyacaktır. Ama her şeye rağmen aptalca bir bağlılık değildir.
İsmail yaban olmuş, gözü hiçbir şey görmemektedir. Psikolojik baskı ona, insani duygularını unutturmuştur. Birgün eli yetimin rızkına uzanır. İşte o zaman Seyde’yi de, kendini de tüketir. Seyde bir anda çökmüş, saçları bembeyaz olmuştur. Kocasını saklandığı yeri askerlere gösterir. İsmail karısını o halde görünce tanımakta güçlük çeker. Pişman olmaya bile fırsat bulamaz.(8)