Jules Verne’in Aya Seyahati’in okuduğumda kendisine hayran kalmıştım. Yıllar sonra bir başka kitabı Altın Volkanı’nı okudum. 1800’lerde Amerika’da Kaliforniya’da başlayan “Altına Hücum” dan Yukon bölgesi de nasibini almış zamanında. Jules Verne o dönemde gerçekten yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazmış bu kitabı.
Okurken çok büyük keyif aldım açıkçası. Bunda Alaska’daki birçok şehri görmüş olmam ve o coğrafyanın eşsiz güzelliğine tanık olmamın da etkisi vardır şüphesiz. Bu eyaletin birçok şehri yaz aylarında mükemmel bir görünüme kavuşuyor.
Ben Raddle ile Summy Skim’e dayılarından kalan miras için Klondike’a gitmeleri ve daha sonrasında ölmek üzere buldukları Fransız’ın bir volkandan bahsetmeleri iki kuzenin maceralarının uzamasına yol açıyor. Bu yolculukta Ben Raddle oldukça girişken, maceraperest ve tutkulu. Summy Skim’in deyimiyle altın hummasına tutulmuş bir mühendis. Summy Skim de tam tersi insanın sinirlerini bozacak kadar risk altına girmeyi sevmeyen bir insan. Her ne kadar başlangıçta gitmek istememiş olsa da bence bu yolculuktan en karlı çıkan şüphesiz Summy Skim olmuştur. Çünkü zamanını daha önce hiç görmediği kadar bol av hayvanının yer aldığı topraklarda avlanarak geçirmiştir ve bundan da büyük keyif almıştır. Dawson-City’den dönerken Neluto’yu da yanına almak istemesi aslında bu iki kişinin ne kadar iyi bir av arkadaşı olduklarını da göstermekte. İki zıt karaktere sahip olan kuzenin macerasında Ben Raddle hayal kırıklığına uğramış, Summy Skim ise istediklerini elde edebilmiştir. Bir tek Kanada geyiği avlayamamış ve içinde büyük bir uhde olarak kalmıştır.
Romanın tarihsel açıdan da çok fazla önemi var. Sanayi Devrimi sonrasına yapılan büyük bilimsel keşiflerden nasibini altın da almıştır. Ve 1800’lerde insanlar çılgınlar gibi altın peşine düşmüştür. Kanada’daki madencilerin ve Amerikalı madencilerin Yukon bölgesine akın etmelerinin en büyük nedeni de budur. Hatta ABD ile Kanada arasındaki Alaska sınırı anlaşmazlığı da bu madenlerden kaynaklanmıştır. Verne’ün bu romanı o dönemde yaşanan birçok şeye ışık tutmakta. İktisat tarihi açısından oldukça önemli bir roman olarak görüyorum. İnsanların altın uğruna yollarda çektikleri, yaşanan ölümler, sefaletler çok çarpıcı bir şekilde kaleme alınmış.
Romanı okurken internetten o zamanki fotoğraflara da ulaştım. Örneğin Chilkoot geçidine baktım, Klondike’a, Dawson-City’ye, Skagway’e… O dönemki madencilerin fotoğraflarını gördüğümde gerçekten çok etkilendim. Bence her yaştan herkesin okuması gereken bir kitap.