E-Dergi

Hulki Cevizoğlu, Yeniçağ'daki bir makalesinde tarih öğretmenlerinin bile bazı olayları yeni duyduğunu yazmıştı. örneğin Abd'nin kurtuluş savaşında Türkiye'ye karşı savaştığı gerçeğini birçok kişi bilmiyor. Wilson'un sözlerini duymamış olanlar var.
Teslimiyetçi zihniyete kapak olacak bir kitap. Vatanseveler hiç bir zaman yalnız değildir.
Aydın namusuna sahip olan değerli gazeteci Hulki Bey'i gece gündüz demeden bu kitabı yazmak için uğraştığı çok teşekkür ediyorum.

1919 koşullarıyla günümüz arasında hiç bir fark yok. Hatta şu anda 1919'dan daha kötü olduğumuzu düşünüyorum. Bu karamsarlık anlamına gelmemektedir. Gelecekten her zaman umutluyum.
Umarım şerefli bir gazeteci olan Hulki Cevizoğlu'nu herkes örnek alır. Yoksa herkes Ali Kemal kalır.

Bayrak şairi olarak da tanımlanan Arif Nihat Asya kadar bayrağı güzel anlatabilen bir şair görmedim. her dizesi bayrağı mükemmel tanımlamış. Ruhu şad olsun Arif Nihat Asya'nın. Onu hiç bir zaman unutmayacağız.
Destan ve Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor şiirleri de şahane.

BAYRAK
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !

Bu kitapta Fethullah Gülen ve cemaati hakkındaki tüm yaşanmış olaylar dile getirilmiş. Kitap hazırlanırken Gülen’in kasetlerinden, kitaplarından yararlanılmış. Devlette etkili olmaya başlayan cemaatin arka planı tüm çıplaklığıyla gösteriliyor. Emniyet’teki, MİT’teki, devlet kurumlarındaki yapılanmalar sorgulanması gereken şeylerden. Ben bu kitap hakkında yaptığım yorumlar için birçok siteden kovulmuştum ve bunu gerçekten anlayamamıştım. Ortada bir kitap var ve ben o kitaptaki bilgilerin özetini okuyucuya sunmuştum. Şimdi burada da aynı tavrı sergilemekten çekindim. Eğer bazıları bu kitabı engellemek istiyorsa neden bu kitap basılıyor. Ortada bir sürü çelişki var. Özgür düşünceye inanıyorsa Gülen’in ABD’deki çiftliğinde yaşadığını söylemek suç olmamalı. MİT’teki Fethullahçı yapılanmayı bize belgeleriyle sunan Hablemitoğlu’nun ölümü sorgulanmalı. Çünkü kendisi Alman Vakıfları’nın amaçlarını bir bir deşifre etti. Bu açıdan da değerlendirmek lazım.

Köstebekler çoğalıyor bunu unutmayalım. Din adına ortaya atılan diyalog safsatalarının arkasında ne olduğunu bugün anlayanlar anlıyor.

Kadro hareketinin öncülerinden ve Atatürk’ün yakın arkadaşlarından birisi olan Yakup Kadri’nin bu romanını okuyalı çok uzun seneler oldu. Romanda kısaca Kurtuluş Savaşı’ndaki halkın Türklük bilincinden ne derece yoksun olduğu vurgulanmış. Özellikle bir çok kitaba geçen bir köylünün dediği ‘Türk dediğin Haymana civarında bulunur’ cümlesi yapay Osmanlı kimliğinin halkı nasıl benliğinden uzaklaştırdığını göstermektedir.

Bu roman dünyadaki en iyi romanlardan birisidir. Özellikle hukuk ve psikoloji bilimiyle ilgilenenler bakımından eşsiz bir kaynak diyebiliriz. Bana göre Raskolnikov üzerine ayrı bir kitap bile yazılabilir. Yine arkadaşı Razumuhin, kız kardeşi, annesi ve savcı… Kahramanların hepsinin derin dünyaları var. Okuduğumda etkisini uzun süre üzerimden atamamıştım. Hukukçu değilim ama birçok hukukçu bu kitabı okumdan mezun oluyorsa suçlu kimdir bilemiyorum.