E-Dergi

diğer ilk cilde göre daha iyi bir kitap. olaylara yabancılık azaldıkça kitabın okunması daha da zevkli hale geliyor. soğuk savaş yılları çok iyi anlatılmış ve buraları okurken zevk alıyorsunuz. ders kitabı olmasının dışında genel kültüre ve tarihe meraklı olanların okuması gereken, hiç yoktan uluslararası ilişkiler hakkında az çok bilgiye sahip olmak isteyenler için çok ideal bir kitap. türk dış politikası neredeyse bu kitaptaki olayların temelleri üzerine oturur.

sander şu anda yaşıyor olsaydı belki de 94'ten sonrasını devam ettirir ve üçüncü cildi yazarsı. çünkü dünyada çok şeyler değişti ve değişmeye de devam ediyor.

inanılmaz sıkıcı bir kitap.ancak sıkıcı olması okunmayacağı anlamına gelmez. sıkıcı olmasının sebebi rahmetli oral sander hocanın daldan dala atlamasıdır. bunu diğer kitaplarında da görebiliyoruz. ilk çağlardan 1918'e kadar ele alınana konular sadece batı merkezli düşünce yapısını yansıtır. bunda tabiki sander'in yapacağı bir şey yoktur. nasıl siyasal düşünceler tarihinde batı'nın düşünce adamları okunuyorsa siyasi tarihte de sadece westphalia, 1. konsül , direktuvar yönetimi, napolyon, fransız devrimi vb . şeyler anlatılır.

orwell bence bu eseriyle kendini aşmış ve edebiyat alanına insanların ölmeden önce okuması gereken kitaplardan birini koymuş. winston smith ve julia arasında geçenler, o'brien, büyük birader,...bunların hepsi ayrı bir etki bıraktı bende. kitabın arkasında da yazdığı gibi, muhalefetsiz ve belleksiz bir toplum yaratmanın inanılmaz sonuçlarını görüyoruz. george orwell'in eksi kimliğinden dolayı onu anti-sosyalist kategorisine sokmak da çok anlamsızdır. kendisi sonradan katıksız bir liberal olmasına rağmen, dünyayı ideolojisinden ayrı bir şekilde anlatamayı başarabilmiş. bir bakıma sosyalizmin gerçek bir eleştirisini ortaya koymuş. belki de bu kadar umutsuzluğa kapılmasının arkasında russell'in de dediği gibi stalin vardır. orwell'in cia ajanı olduğunu bile söyleyenler olmuş zamanında. bu bugün bile konuşuluyor hala.

kitaptan benim çıkardığım iki kavram var: dil ve tarih. yenikonuş ilkelerini okuyanlar dilin hayatımızdaki önemini kavramışlardır. insanlar sözcüklerle düşündüğünü hiç bir zaman unutmamalıyız. INGSOS 'un yaptığı da dildeki sözcükleri mümkün olduğunca azaltmak. diğeri de belleksiz toplum yaratmaya giden yolda tarihin Parti tarafından tekrar yazılmasıdır. aslında bunu da dil ile yapıyorlar. bu durumda tarihin yok olmasında da dilin önemli olduğunu görebiliyoruz. buradan çıkan sonuç dil bizim her şeyimizdir.

kitap ufkumu genişletti kısacası. orwell'in tüm insanlığa bir sözü var ve beni çok etkiledi:
"EN İYİ KİTAP SİZE BİLDİKLERİNİZİ EN
İYİ ANLATAN KİTAPTIR"

ilk bilim-kurgu eserlerden birisidir jules verne'nin aya seyahatı. gerçekten böyle bir kitap okumamıştım daha önceden. her kesime hitap eden bir eser. ay'a fırlatılacak füze hakkında o kadar ayrıntılı bilgiler verilmiş ki bazen sıkılabiliyorsunuz ama bir o kadar da zevk alıyorsunuz. yıllar öncesinden 1968'i görebilen bir kişinin kaleminden çıkan bu kitabı okuduğunuzda hayata bir kez daha farklı bakacaksınız.

jack london'ı okurken gerçekten keyif alıyorum. demir ökçe isimli kitabından sonra okunacak kitap beyaz diş olmalı bence. bir kurdun doğa ile savaşındaki ince ayrıntrıları ve bir hayvanın iç dünyasını öğrenmek için ideal bir kitap.