Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

CemC Tarafından Yapılan Yorumlar

04.02.2016

Tami Hoag'un Kovac ve Lisa serisinin 2. kitabı olan Paranoya yazarın okuduğum ilk kitabı kadar okuması iyi, diyalogları gerçekçi ve yine de bir Hollywood filminden alışık olduğumuz bir tarzda ilerleyerek sona eren iyi bir suç romanı. Serinin 3. kitabı olan Psikopat'a kıyasla burada Lisa karakterinin de ağırlıklı bir rolü olduğunu görüyoruz. Kendi adıma bu romanı beğendim ve keyifle okudum.
29.01.2016

Kitap klişe dolu bir Hollywood filmi gibi. Ancak yazar bütün bu klişeleri çok güzel yoğuruyor, ve ortaya okunması gerçekten keyifli bir eser çıkarıyor. Bütün kitaba yayılan öfke hissi yazarın suçun kökenine dair neler düşündüğü konusunda ipuçları veriyor: ya genetik yükümüz ya öfke hislerimiz bizi bir suçlu yapmak için yeterli sebepler gibi. Bu noktada yazar suçun toplumsal boyutlarıyla ilgili hiç bir düşünce, suç gibi görünmeyen sosyal istismar biçimleri hakkında - mesela sınıfsal sebepler gibi, yoksulluk gibi- bir şey söylemiyor.Sanki yazar öfkenin ya da negatif hislerin esas suç sebebi olduğuna bizi ikna etmeye çalışıyor gibi.Bu arada; karakterlerin sayısı fazla ve her birisinin içi doldurulmaya çalışılmış.Bakış açısı karakterlere göre değişiyor, hepsinin kendi sesini duyabiliyor, bakış açısını anlayabiliyoruz. Bu, iyi bir özellik. Yazarın diyalogları yazarken tasvirlere kıyasla daha başarılı olduğunu da söylemek gerek: sahici, doğal, gerçek.
19.12.2015

Murakami'nin hikâyesi yine okutturuyor kendini. Kendimi kötü hissettim; çünkü 1Q84 ve Zemberekkuşunun Güncesi kitaplarını yarıda bırakmıştım. Uyku da yine yazarın üslûbunun kendini belli ettiği güzel bir eser: uyumayan, ve gecelerini tekrar tekrar Anna Karenina okuyarak, edebiyat ve diğer şeylerin üzerine düşünerek geçiren bir kadını anlatıyor kitap. Sadece edebiyat üzerine uykulardan vazgeçerek kitap okunması bile çok etkileyici bir imge yaratıyor. Hiç Murakami okumayanlar için güzel bir başlangıç olabilir.
19.12.2015

Yazarın en büyük başarısının kitabın başından sonuna dek hissedilen karakter yaklaşımı olduğunu düşünüyorum.Kitap boyunca yaşanan olaylar bizi karakterlerin psikolojik gerilimleri, sıkışmalarına odaklıyor.Böylece insan psikolojisi üzerine dikkat çeken ve bunun yıkıcı ilişkilerle bağlantısı üzerine bizi düşündüren bir eserle karşı karşıya kalmış oluyoruz. İstismarın genelde alışık olduğumuz türlerinin dışında doğal, normal ilişkiler içerisinde insan ruhunu nasıl yıpratabileceğini çok güzel gösteriyor kitap: bazen en yakınlarımız bizi en çok istismar edenler, hırpalayanlar oluyor. Bu istismar her zaman cinsel bir talepten de kaynaklanmıyor üstelik. Burada Komiser Dündorf'un aile kurma özlemi, kendi bireyleriyle yaşadığı üzücü sorunlarla cinayeti yaşayan ailenin aile algısının dağılışı veya bunları onarmaya çalışması üzerinden farklı noktalardan bakmaya çağrılıyoruz.Dört dörtlük bir eser olarak Ruh Cambazı'nı kütüphaneme ve hafızama yerleştirdim. Herkese öneririm.
17.12.2015

Hayatım boyunca hiç bir kitap beni bu kadar ürkütmedi; ben bile şaşkınım. Kitabı okuduğum üç dört gün boyunca cidden ürperdiğim, ürktüğüm bölümler oldu. hele Malorie, Oğlan ve Kız'ın nehirde, gözleri bağlı olarak ormandan gelen sesin ardından yaşadıklarının anlatıldığı sayfalarda resmen titredim. Yazarın atmosfer yaratmadaki başarısı takdire değer.

bu kıyamet hissinin, dehşet hissinin, kapana kafese sıkışmışlık hissinin sürüp gittiğini söylemek istiyor yazar. Böyle yaparak; kafeste olanın, kıstırılanın, gözlerindeki bağı çözmesi halinde delirerek kendini ve başkalarını yok etmekten korkanın, onu ezen sistemler ve sömürü biçimleri tarafından esir edilmiş modern insan olduğunu anlatmak istiyor belki de.

Herkese öneriyorum
Son Gezdikleriniz
Pırıl'ın Çizgi Dünyası