Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

CemC Tarafından Yapılan Yorumlar

19.07.2010

Kusura bakmayın. Edebiyatı seven , onun tadına varanlar için bu kitabın neresi övülmeli anlamıyorum. Gerçekten bilmem kaç yüz sayfalık romanın gazetelerdeki övgüsünü okuyunca dikkate almak diye düşündüm.Ancak almamak gerekiyormuş. Yazarların insanların çürümesini anlatırken neden cinsel sapıklıkları en uç noktalara götürdüğünü düşünmemiz gerekiyor. Bu eşitsizlikler, adaletsizlikler, zenginliklerin adaletsiz dağılması ve paranın verdiği güç insanı çürütüyorsa bunu sadece onun cinsel hislerini bozarak mı yapıyor? Bir insanın çürüdüğünü göstermenin en kestirme yolu bu mu yoksa* Yani her biri birbiriyle düzgün cinsel ilişkiler kuran ama çürümüş insanlar yok mu? Onların anormallikleri, tuhaflıklarının dışa vurduğu yer seks hayatları mı? Açıkçası bana kolay bir numara gibi geldi bu.haksızlık ediyorsam kusura bakmasın kimse...
07.11.2009

Allahım ben ne bahtiyar bir insanım..38 yaşındayım ve samiha ayverdi okuyorum.ne kadar güzel bir dili kaybetmişiz.bu nasıl güzel sesler, cümleler, inanılmaz tatlar alarak okuyorum ve ağırdan alarak okuyorum bir de.Adli'nin mahcub olduğu şeyleri düşündükçe toplumumuzdaki ahlaki bozulmayı daha net görebiliyorum.

edebiyat o kadar güzel ki..ve samiha ayverdi kıymetini çok iyi bilmemiz gereken bir yazar.bu dili nasıl kaybedebildik? çok üzücü.
07.11.2009

Gerçekten 30 sene sonra ateist olmak ve bu kitabı yazmak yazarı adına beni utandırdı; çünkü islam'a yönelmek, onun değerleriyle edeblenmek bu kadar rahat birşekilde aşağılamayı, dalga geçmeyi, ilginç olmak adına tuhaf yorumlar yapmayı haklı çıkaramaz. o zaman ateist olduğunuz zaman da islam'a karşı bu tür yorumlar getiriyordunuz diye düşünmeden edemedim.Dindar olmak taraftar olmak değildir ki maç yapılmıyor burada.
06.07.2009

İnsan Ölüme Yakın Deneyimler konusunun çok rahat istismar edilebilecek bir konu olduğunu bilince her kitapta acaba neyle karşılaşacağım diye düşünüyor. Kuşkuları inançlarından derin olanlar için Melvin Morse gerçekten biçilmiş kaftan. Çünkü adam inançlarını ispatlamak değil olup biteni bilmek derdinde. Sağ kulağın üzerindeki temporal lobun mistik ve metafizik herşeyi tecrübe etmemize yarayan bir hazine olduğunu kendisi de şüpheden şüpheye savrularak ama giderek kabullenerek ortaya çıkarıyor. Kitap beni çok şaşırttı, yaşanan tecrübelerin gerçekliğinden şüphem yok, ve bazı tecrübeler öyle ilginç ki (mesela Rusya'da 3 gün morgda kalıp ölmediği sonra anlaşılan adam gibi) insan bu nasıl olabilir diye düşünmeden edemiyor.

Ölüme Yakın Deneyimlerin en güzel sonucu bence bu hayatın ne olduğu, neden burada olduğumuz, neden yaşadığımız şeyleri yaşadığımız ve kim olduğumuzla alakalı dinlerin muğlak şekilde verdiği cevapların çeperini genişletmesi. Dindar olsun olmasın herkesin tecrübesi kıymetli, herkesin hayatının anlamı var, ve en güzeli, ölmek dediğin bir adımda memlekete dönmek demek. Ölüme Yakın Deneyimlerin insanların ölüme karşı duyduğu korkudan kaynaklı yeni kültürel mitler olduğu iddiası çok düşündürücü, Melvin Morse da aynı şeyi soruyor, acaba insanlar ve kültür ölümün kesinliği, korkunçluğu karşısında yıkılıp gitmiş eski efsaneler yerine hayatta kalmayı kolaylaştırıcı yeni efsaneler mi üretiyor? Ama bu efsanelerin bu kadar biyoloji ve fizik temelli olması nasıl mümkün olabilir? İnsanlar bir manada yeni bir din mi yaratıyorlar?

Kısa sonuç: sağ kulak üzerindeki temporal lob yaşadığımız bütün sıradışı, paranormal, hatta ulvi tecrübelerde bir anahtar. yani sağ kulak üstündeki temporal lob mana/ulvi/metafizik dünyayla iletişim kurmamızı sağlayan bir çeşit kanal, bir radyo frekansı. Tarikatlarde sık sık görülen rüyalar da acaba bununla mı ilgili? Büyük olasılıkla evet.
25.04.2009

Tongell kusura bakma ama çok acımasız bir yorum yapmışın; çünkü bu kitap için çok şey dense bile çocuk sevici bir ihtiyarın saçma sapan dünyası demek çok büyük bir haksızlık.Lucy bence çok ilginç bir karakterdi. David de ilginç bir karakterdi. Ama bütün kitap boyunca beni en çok hayvanların yaşadıkları etkiledi. Kitabın sonu da gazap üzümlerinin sonundan sonraki en beğendiğim ikinci son oldu. Kendi adıma Demir Çağı adlı kitabını daha çok beğendiğimi ama bu kitabın da çok iyi olduğunu söyleyebilirim.

Belki yanlış bir yorum olabilir ama bütün ana mesele insanların farklı ırklar cinsiyetler sınıflar ve hatta türler olsa bile birbirlerine yaptıklarının utancını yaşamamaları ya da yaşayamamaları üzerine bence bu kitap.