Toplam yorum: 3.087.894
Bu ayki yorum: 7.581

E-Dergi

Ali Riza Malkoç

Ali Rıza Malkoç 1965 yılında Samsun’da doğdu. Türküler Bizi Söyler 1 (2004), Türküler Bizi Söyler 2 (2005), Duygular Dillensin Diye (2006) adlı hece şiir kitabını yayınladı. Yaşam Merdiveni adlı Toplum ve Düşünce serisinden ilk kitabı Temmuz 2018 tarihinde, Yaşam Donanımları adlı Toplum ve düşünce serisinden ikinci kitabı Ağustos 2018 tarihinde, En Güzele Yürümek adlı Toplum ve Düşünce serisinden üçüncü kitabı Şubat 2019 tarihinde Hukuk Aşkı adlı dördüncü kitabı Haziran 2019 tarihinde, Güzergâh Arayışı adlı beşinci kitabı Şubat 2020 tarihinde yayınlandı. Kitap İnceleme Yazıları adlı altıncı kitabı Mart 2020 tarihinde, Nostalji Harmanı adlı yedinci kitabı, Nisan 2020 tarihinde yayınlandı. Organize Toplum adlı sekizinci kitabı, Mayıs 2020 tarihinde yayınlandı. Anadolu Ortak Aşk Medeniyeti adlı kitabı, Eylül 2020 tarihinde yayınlandı.

Ali Riza Malkoç Tarafından Yapılan Yorumlar

27.10.2018

    “Bakmakla öğrenilseydi, kedi kasap olurdu” diye bir söz vardır.

Tamam doğru da bakmadan da olmuyor ki ama. Görüp, gözlemlemek, test etmek, tartmak için önce

bakmamız gerekiyor.

Araç sürmeyi öğreneceksek; önce aracı tanımak, kuralları, yolu bilmek/öğrenmek zorunluluğu var.

Devamında öğretici bir usta eşliğinde araca binip ancak stajyer sürücü olabiliyoruz.

Yüzme öğrenmeye niyetliysek, suyun kaldırma kuvvetini öğrenip, ona güveniyoruz önce.

Suyu, ırmağı, denizi, mevsim şartlarını, güvenlik önemleri hakkında bilgi ediniyoruz peşinden.

Önce 50 cm. suda hareketler yaparak öğrendiklerimizi test ediyoruz. Devamında 100 cm. derken boyumuzu aşabilen sularda yüzmeyi öğrenebiliyoruz. Bisiklet sürmek de böylesi bir deneyim.

     İşte bu kitap da bizi; hakikat, hakkaniyet, zarafet, mutluluk, anlam ve gerçeklik, güzergâh arayışlarımızda, madde ve mânânın her halinden geçiriyor.
25.10.2018

Bu kitabı çocukluğumuzda, kırk beş yıl önce, “yalnız bir adamın adada geçen maceraları” ana temasıyla okuyup geçmiştim. Belki bir daha okumayacak ve gündeme almayacaktım.
Oysa ki şimdi okuduktan sonra, 632 sayfalık bu kitabı daha sonraki yıllarda tekrar okuyabilirim.
Kitap sitelerinde incelediğimizde, kitabın 130 farklı türde baskısı var. Çoğunluğu, çocuklara eğlence, macera, heyecan vermesi niyetiyle hazırlanmış ve 50-150 sayfa arasında özetlenmiş baskıları da var.
Fakat kitabın tam metnini okuduğumuzda, daha farklı bir amaç, içerik ve anlatım çıkıyor karşımıza.
Grigoriy Petrov’un, “Beyaz Zambaklar ülkesi” adlı kitabının baş kahramanı, toplum önderi,
J.V. Snellman, Finlandiya’daki toplumsal olumsuz şartlar karşısında, insanlarda moral, cesaret ve istek uyandırmak için:
“Benim favori Filozofum Robinson Crusoe’dir. Şartlarımız ondan daha mı kötüdür? Yalnız başında bir adada yaşam mücadelesi vermiştir. Bir yamyamı da eğiterek arkadaş edinmiştir” cümlesini kullanmıştır.
19.10.2018

beğeniyle okudum.
söz, imaj, sembol gerçek ilişkisini çok daha iyi anladım bu eserle.
19.10.2018

Bu kitabı, 25.11.2005 tarihinde yani 13 yıl önce okumuştum.
Tekrar okuma ihtiyacı hissettim.
Ailede ve toplumda sürdürülebilir iletişim için güzel bir yol haritası çiziyor.
İletişimde maksat; (sadece) haklı çıkma, kendini kabullendirme, mesaj aktarımı ve mantıklı cevap verme olarak yol aldığında, sosyal problemler sinsi sinsi zihinlere ve toplumun hafızasına yerleşiyor.
Sevgi, saygı, sağduyu, şefkat, esneklik ise çok geri planda kalıyor.
Hem felsefe, hem de psikoloji eğitimi almış bir kalemden, çok şeyler öğreneceksiniz.
18.10.2018

Kitap okuma tercihlerimde roman oranı 1/20 dir.

Uzun süre önce alıp sıraya koyduğum bir kitaptı.

Fakir bir ailenin sorunlarını, psikolojik durumunu, hüzünlü ve insanı duygularla anlatmış.

Sevgi ve ilgiden mahrum büyüyen çocukların; halka şeklinde önce kendine, sonra ailesine ve topluma nasıl zarar verebildiğini gözlemliyorsunuz.

Romanın baş kahramanı 6 yaşındaki Zezé'nin yaramazlıkları, zekâsı, verdiği cevaplar ve yediği dayaklar, okuyanı hem neşelendiriyor, heyecanlandırıyor ve hüzne boğuyor.

Ben 53. Sayfadan itibaren duygu atmosferine girdim kitabın.

Toplum psikolojisi adına, ibret, ders ve manâ yüklü bir roman diyebilirim.