“Bakmakla öğrenilseydi, kedi kasap olurdu” diye bir söz vardır.
Tamam doğru da bakmadan da olmuyor ki ama. Görüp, gözlemlemek, test etmek, tartmak için önce
bakmamız gerekiyor.
Araç sürmeyi öğreneceksek; önce aracı tanımak, kuralları, yolu bilmek/öğrenmek zorunluluğu var.
Devamında öğretici bir usta eşliğinde araca binip ancak stajyer sürücü olabiliyoruz.
Yüzme öğrenmeye niyetliysek, suyun kaldırma kuvvetini öğrenip, ona güveniyoruz önce.
Suyu, ırmağı, denizi, mevsim şartlarını, güvenlik önemleri hakkında bilgi ediniyoruz peşinden.
Önce 50 cm. suda hareketler yaparak öğrendiklerimizi test ediyoruz. Devamında 100 cm. derken boyumuzu aşabilen sularda yüzmeyi öğrenebiliyoruz. Bisiklet sürmek de böylesi bir deneyim.
İşte bu kitap da bizi; hakikat, hakkaniyet, zarafet, mutluluk, anlam ve gerçeklik, güzergâh arayışlarımızda, madde ve mânânın her halinden geçiriyor.