Herkes şartları doğrultusunda bir eğitim alır. Bunu kültürü ile süsler. Bu iki konuda da şans önemli bir faktördür. Herkesin aynı şartlar altında yaşamadığını kabul etmek gerekir.
Bu nedenle tüm yazılanları hoşgörü ile okumaya çalıştım.
Nasıl bazılarımız bir TV dizisinin hayranı olurken, aynı dizi bazılarımızı zerrece tatmin etmiyorsa, edebiyat dünyası da öyle.
Her okurun her yazılanı anlamasını bekleyemeyiz. Her okurun her yazarı sevmesini hele hiç bekleyemeyiz.
Biz derinlemesine araştırmanın ne demek olduğunu bilmeyen, yüzeysel bilgileri balık hafızalarımızda kısa süreli saklayan bir toplumuz (istisnalar kaideyi bozmaz). İlkokuldan beri öğretilmiş doğru-yanlış (sorgulamıyoruz ya!) bilgilerimizle her şeyi anlayıp, her konuda ahkam kesebileceğimizi sanırız. Beğenmediğiniz filme nasıl gitmiyorsanız, kulağınız bazı şarkılara nasıl katlanamıyorsa ve sesi kapatıyorsanız, edebiyatta da hoşunuza gitmeyenleri okumayın. Sanatta seviyenizi tespit edin, ama genelleme yapmayın. "Ayşegül Okulda"yı mı okuyabiliyorsunuz, o tarz kitapları alın. Ya da Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Kemal Tahir ve benzeri çok değerli yazarlarımızı okuyun!