Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

kirli-beyaz-kedi Tarafından Yapılan Yorumlar

26.04.2021

Kibrin nasıl sinsi sinsi herkesin içine işleyebildiğine dair bir hikaye kurgulamış yazar. Çizdiği cennet tasvirini fazla insani buldum sanki, daha yüksek ve farklı bir beklentim varmış, okurken fark ettim. Yer yer tekrara düşüldüğü hissine kapıldığım anlar oldu, ama yazar kendine özgü ve benim de hayran olduğum anlatım tarzıyla o anlarda bile kitaba bağlamayı başarıyor. Kitabın sonunda verilen sahne, insanlık hakkındaki düşüncelerimin özeti gibiydi: "Azazil mi Adem ile Havva'nın kanına girmişti, yoksa insan denilen eşref-i mahlukat(!?) mı Azazil'in başını yakmıştı?"
25.11.2020

Sezgin Kaymaz'ın ölüm konusuna yaklaşımını beğeniyorum ben. Bu kitabıyla da merak ettirerek ve güldürerek güzel iş çıkarmış, yine. İngilizce cümlelerin dipnotta geçen çevirileri bile çok eğlenceliydi. Ağzı bozuk karakterler sanki benim yerime de sövüyormuş gibi rahatladım yer yer. Herkesin bir gün bir çift sarı gözle karşılaşıp unutacağını düşünmek farklı ve ilginç bir bakış açısı...
25.11.2020

Yazarın alıştığımız üzere Vatikan, şifreler, din ve sanat tarihi içermeyen bir romanıydı. Bu sefer baş rolde NASA ve siyasi entrikaların cinayetlerle kesişimi vardı. Sıkmayan bir anlatımı vardı. Ancak kurgunun diğer kitaplarına nazaran daha basit kaldığını söyleyebilirim kendi adıma. Kötü karakteri anlamayalım diye "sağ gösterip sol vurma" olayını abartmış ve "sağ"ı gözümüze gözümüze sokmuş yazar. Ayrıca, malum devlet yöneticisini o kadar naif ve masum göstermesinin kurgunun gerçeklik algısına zarar verdiğini düşünüyorum.
25.11.2020

Yazardan okuduğum üçüncü kitaptı. Fantastik kurgu sevmeyenler bile okuyabilir; zira hem fantastik hem de değil gibi. Yazarın en sevdiğim yanı kitaplarındaki anlatım ve konuşma dili, inanılmaz doğal ve çok samimi. Kitaptaki o malum sırrın açıklanmasıyla hiç tahmin etmediğim bir sonla karşılaştım. O sonu sevip sevmediğime karar veremedim, ama genel itibariyle güzel bir kitaptı.
19.10.2020

Serinin son kitabı sanıyordum, meğerse değilmiş. Entrikanın ve dalaverenin hüküm sürdüğü bölümler her zamanki gibi tadından yenmedi; ama romantizm içeren bölümleri sevemedim; sırf işin içine aşk-meşk katmak için dayatma bir gizem ve kaçan kovalanır klişesi kitabın da serinin de tadını kaçırmış bence. Büyücülerin işin içine girmesi tatmin edici bir gelişmeydi. Ana karakterimizin geçmişiyle ilgili bilgiler şok ediciydi, gafil avlandım resmen. Devamı olan kitap "Emberlain'in Belası" ne zaman çıkar bilmiyorum, ama çıktığında seriyle ilgili pek çok şeyi unutmuş olacağımdan maalesef eminim. Kendime Not: Yine bitmemiş bir seri aldığın için seni tebrik ediyorum, araştırmak gerçekten bu kadar zor mu?!