Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Sahilde Defne Tarafından Yapılan Yorumlar
Kırklarındaki Nathan'la yetmişlerindeki Cenavi'nin Paris'teki Küba Büyükelçiliği'nde başlayan hoş olmayan tanışmaları Nahan'ın hayatını değiştirecektir. Nathan'ın bütün hayali Fransa'yı ve kötü geçmişini terk edip Küba'ya yerleşmektir ama kötü sicili dolayısıyla Küba vizesi dahi alamamaktadır, Cenavi ise Portekizli bir gezgin.
Kötü başlangıç iyi bir dostluğa dönüşür. Roman Nathan ve Cenavi'nin felsefe, edebiyat dolu sohbetleriyle devam eder. Evet ikisinin farklı mekanlardaki sohbetleri romanın iskeletini oluşturuyor, aralarda da Nathan'ın iç hesaplaşmaları var, sonu sürpriz sayılabilir fakat bence okuru mutlu eden bir son, bu durum sürprizden daha önemli.
Yazarın kalemini çok beğendim, ikilinin sohbetleri ufuk açıcı ders vericiydi ve asla sıkmayan bir akışa sahipti. Edebi açıdan eleştirebileceğim tek bir aksaklık yoktu. Bu kitapla ilgili yazarı tebrik etmekten başka ne diyebilirim!
Kızkardeşin ablasının kocasını ayartıp evlenmesi konusu medyada öyle işlendi ki,anı kitabı olmanın boyutunu aşıp sansasyon beklentisi doğdu,öyle başladım kitaba.Okuyunca beklenen aşk hikayesinin birkaç cümleye sıkıştırıldığını görüp şaşırdığımı inkar edemem.
Beklentileri bir tarafa bırakıp sağduyulu bakınca belki bu noktada Neşe Hanım'ı takdir etmek gerekir diye düşündüm,medyanın üstüne gittiği konu halkın ilgisini çekecek halen hafızalardan silinmemiş eski bir rezaletti ve herkes kendi doğrusunu arıyordu, Neşe Hanım'sa merak edilen bir konuyu 'kol kırılır yen içinde kalır' olgunluğuyla geçiştirmişti.
Kızkardeşi bir tarafa bırakırsak kitapta ilgi çekici pek çok olay var. Mesela oğlunun ölümüyle ilgili satırları okurken gözlerim doldu. Usta bir edebiyatçı duygusunu nasıl geçirirse Neşe Karaböcek de öyle geçirmiş, çok takdir ettim.
Kolayca diyebilirim ki, Neşe Karaböcek'in hayatı gerçekten bir romanmış.Kitabı okurken bunu çok iyi anlıyorsunuz, üstelik anlatımı da tertemiz.
Osmanlı'nın hangi dönemi olduğunu belirtmeden bir hadımağasının Afrika'dan getirilişini ve sarayda başına gelenleri anlatıyor. Tarih bilgisi olan birisi hangi padişah dönemi olduğunu hemen anlar.
Olaylar çok çarpıcı ve duygusal açıdan rahatsız edici, yazar bu konuda çok başarılı, hepsini okura geçiriyor. Konu o kadar zengin ve ilgi çekici ki Livaneli neden usturuplu bir kurgu yapmamış da hadımağasının anılarını anlatır gibi parça parça işleyip bitirmiş anlayamadım.
Sonuç olarak doya doya okunması gereken bir konu kısa bölümlerle geçiştirilmiş. Kitabın son sayfasını eksiklik duygusuyla kapattım. Buna rağmen unutulmayacak bir eser olarak hafızamda yer etti.
Üç farklı zamanda yaşayan kişilerinin yaptıklarının en sonunda bir noktada kesişmesi olarak adlandırabileceğim bir eser. Kurguyu ve anlatımı biraz dağınık bulsam da derli toplu cümleler okumayı kolaylaştırıyor.
Bunun yanında yazarın eser boyunca o kesişmeyi sağlayan kişilerin içine odaklanacağına yan karakterlerle gereksiz yan konular oluşturmasını pek sevemedim. Hele 1868 de yaşanan olayların kitabın bütünlüğüne bir katkısı olmadı sadece A.Vefik Paşa ve Zor Nikah adlı tiyatro oyununu yazma sürecini okumuş olduk.
Şu da bir gerçek ki ilk roman olması itibariyle yazar takdir edilmeye layık, gerçekten başarılı bir ilk roman, bu noktada hemfikirim, en iyi ilk roman ödülü alma konusunda da bu çerçevede itirazım yok fakat 2024 Orhan Kemal Ödülü eğer bu esere verildiyse ben orada oturur düşünürüm. Hayır kötü bir eser olduğundan değil, Orhan Kemal adının ve onu Orhan Kemal yapan eserleriyle kıyaslanacak beklentilerden dolayı.
Sıradan bir polisiye okudum, ne heyecanlandırdı ne de sıktı.
Yazarı Ahmet Ümit olduğu için anlatımı, kurgusu derli topluydu.
Bunun yaında sürükleyici bir konu yoktu, ilginç bir karakter yoktu, şaşırtıcı bir olay yoktu, okuyanı içine çeken bir atmosfer yoktu. Onca olmayanın yanında yalın, sıkmayan, temiz bir anlatım vardı bunu inkar edemem.
Özetle, öyle çok merak ettirici bir yanı olmadığından bir an evvel sonu gelsin de olaylar açığa çıksın beklentisine kapılmadım, dümdüz okudum ve bitti, rafa kalktı, birkaç ay sonra hatırlamam herhalde.