“Gittin amma ki kodun hasret ile canı bile
İstemem sensiz olan sohbeti yârânı bile.”
Okuyanların kulaklarında çınlayan Neşati dizeleri bunlar. her şeyden önce ‘şiirin, musikinin, tını ve sızının’ romanı.
•
Mümtaz, İhsan, Nuran ve Suat. Ve dört başlık altındaki bölümlere de isimlerini verecekler.
Mümtaz. Belki de edebiyatımızın en zor karakteri. Korkuları, şüpheleri ve sevgisi.
“Hala bir tarafıyla boşlukta yüzüyordu. Kafamla vücudumun arasında ne kadar mesafe var?..”
Böyle bir adam Mümtaz. Bir sebebi vardı ama. Muzdarip olduğu bir konu:
“Halbuki Mümtaz, insanlardan kaçıyordu. Onların anlamamazlığından haraptı. Onlar meselesiz yaşıyorlardı. Yahut da… Yahut da ben çok biçareyim.”(s.329)
•
Nuran olacak. Eşi Fahir’den boşanma aşamasında tanışacak Mümtaz’la. Bence en az Mümtaz kadar zor bir karakter.
Gel git’leri, sevgi’nin anlamını bilmeyişi ve geride bırakamadıklarıyla zor.
•
Korkuların gerçekleştiği, huzursuzluğun hakim olduğu, yarım kalışların bitmediği bir roman