Dine Karşı Din Hakkındaki Yorumlar

hic. 01.06.2012
Ali Şeriati'nin bir sosyolog olduğunu unutmamak gerek. Dine bir sosyolog gözüyle bakıyor, o yüzden bu kitap benzerlerinden farklı. İçerdiği tezlerle Türkiye'de de bir hayli yankı uyandıran bu kitabın "Antikapitalist Müslümanlar" vb. gibi gruplara fikri kaynak teşkil ettiğini de unutmamak gerek.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sehzade_26 29.01.2012
Küfrün cok değişik bir anlamı olabileceğini ortaya cıkarmış yazar.Müslümanlığın aslında bir dinle savastığını mantık silsilesi içinde bize gösteriyor..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ksu56 13.01.2012
Ali şeriati'nin ebat olarak ince kitaplarından birisi ama anlam olarak aksettiği düşünce olarak her kelimesine biir kitap yazılacak cinsten bir kitap... herkesin okuması ve tavsiye etmesi,hediye etmesi gereken bir kitap...faydalanmak ümidiyle...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ikbal_Can 24.11.2011
Evet insan insan ve yine insan.. Bu ese gerçekten de bu kavramın hakkını veriyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hasan_Can 08.11.2011
Ali Şeriati düşüncesinde tarihin merkezinde "yazının icadı" değil insan var.. İnsanlık tarihinin merkzinde de din var.İşin bu kısmı muhteşem. Ama Kader ile cebr inançlarını aynı şeymiş gibi göstermesi tam manasıyla mantıkın katledilmesidir. İnsanlık tarihine ilerlemeci bir zihinsel alt-yapıyla yaklaşmasını da kabullenmek imkan kabilinde değil. sonuç olarak bu kitabı okumak isteyen kardeşlerime, içindeki fikirleri hemencecik kabullenmemelerini, vahiy süzgecinden geçirmelerini salık veriyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
a_efsun 20.01.2011
ali şeriati'yi tanımak, onun felsefesini anlamak için güzel bir başlangıç...düşüncelerini tam olarak özetleyen bir kitap diyebiliriz. ayrıca dili de çok ağır değil, gayet akıcı. okunmasını gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. ali şeriati tanınmayı hak eden bir şahsiyet.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-815619 22.02.2010
Her ne kadar ali şeriati nin bazı aşırı görüşleri olsada bu eserinde dinin krşısında hiçbir zaman diznsizliğin olmadığını, dini ihtiyçtan dolayı doğan şirk dini yani çok tanrılı inançlarlar ile bu günki islam arasındaki kıyaslamalar yaparak ortaya koymuştur.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
titan100 28.07.2008
Okuduğum kitaplar arasında en bilgilendirici olanlardan biriydi.Bugüne kadar dinlere karşı yapılmış olan bütün olumsuz hareketlerin dinsizler tarafından değil aksine dinsizliği din dinmişler tarafından yapılmış olduğunu anlatıyor kısaca.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
emrei78 23.02.2008
Gerçekte iki din vardır.Şirk ve Tevhid dini. Şükürler olsun ki iman edip tevhid ettik. Allah (c.c) tevhid dini adı altında şirke düşenlerden de eylemesin bizleri. Ali Şeriati tevhid ve şirk konusunda bir hayli insanı düşünmeye sevk ediyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
salih1982 01.09.2007
Tevhid ve şirk arasındaki ayrışmanın tarihsel süreç ile beraber yorumlanması mükemmel kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Yasin özcan 30.08.2007
Ali Şeriati’nin daha önce “dinler tarihi” isimli kitabını okumuştum. Aslında kitap demek ne kadar doğrudur bilemem,neden diyecek olursanız derim ki o çalışma bir kitap olarak kaleme alınmamış sadece İran Meşhed de ki Hüseyni İrşad adlı bir dernek veya vakıfta irticalen yapmış olduğu konuşmaların bir derlemesi idi.Fakat yinede oldukça iyi bir çalışma olduğunu söyleyebilirim.Bir sosyolog olarak gayet güzel tespitlerde bulunduğunu söylemem gerekir.Aslında o kitap da bir dinler tarihinden çok din sosyolojisi hüviyetin de idi.O kitap okuduğum ilk kitabıydı ve bende oldukça iyi bir intiba bıraktı diyebilirim.Bu yorum yazmış olduğum kitabı ise okuduğum ikinci kitabı ve pek de iyi bulduğumu söyleyemem.Hatta bazı noktalarda gayet sert eleştirilerim olacaktır.

Kitabın giriş bölümünde oldukça uzun diyebileceğimiz kırk sayfalık bir tanıtım yazısı var. Burada Ali Şeriati’nin hayatı kısa bir şekilde anlatılmış.Bir çok yazarın ve karısının kendisi hakkında yazdıklarından alıntılar yapılmış.Bu giriş bölümünü yazan Mustafa Yılmaz isminde bir şahıs.Fakat mütercim başka bir kimse.Giriş bölümünde Şeriati oldukça övülmüş,tabiri caizse yere göğe sığdırılamamıştır.Hemen girişin baş tarafında Ali Şeriati’nin babasına atfen bir kısa yazı konmuş aynen alıyorum.
“Bu oğlum nasıl yaşayabilecek,kendini nasıl toparlayabilecek.Zavallı eşi ve çocukları elinden neler çekecek.Bu,yemek yemesini bile beceremiyor.Ağzına yemek verilmesi gerekir.Para biriktiremiyor.Günde beş tümen yiyor ve günde altı yedi tümende kaybediyor.Sanki Allah bunu Kızıl Kale zindanlarında bir hücreye atılsın,etrafı kitaplarla dolsun,yanına bir kül tablası ve bol miktarda sigara konsun diye yaratmış”
Evet babası oğlu için bunları söylüyor.Ali Şeriati,ilmin tadını almış ve gözü başka bir şey görmeyen bir insan profili çiziyor.Gerçekten de hakkını teslim etmek gerekirse bu bir ölçüde doğru,oldukça zeki bir insan olduğunu söyleyebiliriz.Önüne çıkan meseleler de gayet girift ve anlaşılması zor konuları iyi bir şekilde çözümleyebiliyor.

Ali şeriati,Türkiye de oldukça tanınan bir isim,acaba İran da bu kadar tanınıp okunuyor mu? Onu bilemiyorum.Veya Dünyanın değişik coğrafyalarında ki Müslüman ülkelerde ne kadar tanınıyor ve okunuyor bunu da bilmiyorum.Fakat ülkemizde birçok insanı etkilediği de inkar edilemez bir durum.Benim yakın arkadaş çevremde onu okuyan ve fikirlerine değer atfeden bir çok kişi var.Ali Şeriati,İran da doğmuş ve büyümüş,Şii bir aileden geliyor.Fransa da sosyoloji ve dinler tarihi üzerine doktora yapmış.Kitaba önsöz yazan Mustafa Yılmaz,onun Fransızca ve Arapçayı da çok iyi bildiğini söylüyor.Ülkesine döndükten sonra vakıf ve derneklerde aynı zamanda okullar da dersler vererek davasına hizmet etmeye çalışıyor.Bu arada şah rejimi ile ters düşüp bazı cezaevi maceraları da oluyor.Son olarak İngiltere de İran gizli servisi SAVAK tarafından öldürülüyor.Gerçi kitapta bu öldürülme olayı farklı bir biçimde anlatılıyor fakat yaygın olan görüşe göre bu SAVAK’IN işi olarak biliniyor.

Öyle anlaşılıyor ki Şeriati Fransa da okurken biraz sosyalizme meyletmiş görünüyor.Hatta bir grup oluşturup kendilerine “Hudaperestane Sosyalist” yani Allahperest Sosyalistler ismini veriyorlar.(sayfa 17) Zaten bunu yazılarından anlamak çok da güç değil.
Şeriati,dini iki kısımda inceliyor.Şirk dinleri ve hak din olarak.Bu tespit ve bakış açısı oldukça anlamlı ve Kur’ani bir bakıştır.Bu konuda kendisine elbette katılıyorum.Fakat şirk dini derken ve bu sınıfı anlatırken çok büyük bir hataya düştüğü de malum.Mesela şu paragraf çok dikkat çekici olduğu için aynen alıyorum.
“Medine toplumunun ömrü ve tarihi,insanlığın bilebildiğimiz elli bin yıllık tarihi için de sadece on yıldır.Bunun dışında sürekli olarak,saf ve doğru din olan Tevhid dininin perdesi altında şirk dini Medine de hüküm sürmüştür”
Bu paragrafta ki yanlışları düzeltmek için ancak bir kitap yazmak lazım gelir.Kısaca şunu söylüyor;Hicretten sonra Allah resulünün vefatına kadar bu geçerlidir.(hicretten Allah resulünün vefatına kadar olan süre on senedir)Ondan sonrasını ise yani hz. Ömer hz. Osman ve hz. Ebubekr devrini şirk devri olarak niteliyor.Bu elbette af edilemez büyük bir hatadır.Dahası o on senenin haricinde ki 1400 seneyi de böylece şirk devri olarak nitelemiş oluyor.Bu süreyi elli bin yıla yayarak daha da büyük bir gaflete imza atıyor.Hz.Süleyman,Hz.Davud gibi peygamberlerin ve Zülkarneyn gibi Salih insanlarında devrini aslında şirk devri olarak tanımlıyor.Burada ben bir hüküm vermeyi bırakıyorum.Hüküm Allaha aittir.
Eleştirilecek bir başka konu ise Hadis noktasındadır.”Ümmetimin alimleri,Beni İsrail’in peygamberlerinden daha üstündür” Mevzu Hadisini sahih olarak görmesi ve bunu söylemesi de ayrı bir muamma tabiî ki.Bu hadis denen uydurma,Acluni’nin Keşf-ul Hafa isimli kitabına girmiş olup uydurma olduğu konusunda Muhaddisler arasında icma oluşmuştur.
Her ne kadar Ali Şeriati,bir münevver portresi çizmeye çalışsa da bu tamamen yapmacık kalmaktadır.Şiiliğin esası olan İmameti sorgulaması onun bir artısı olarak görünse de hala bir Şiilik taassubu olduğu da dikkatlerden kaçmamaktadır.
Bütün bunların yanında ise kitap yinede istifade edilecek bir eserdir.Okunmalıdır.Her kitaptan muhakkak bir şeyler öğrenilir.Benim bu kitapta en beğendiğim paragrafı aşağıya alarak noktalıyorum.
“Aydınlar,neredesiniz ? Bir konuda tercüme yoluyla değerlendirme yapılamaz.Avrupalıların,kendi dini hakkında ki yargısı nasıldır ? Avrupalı üç yüz yıl mücadele etti,çalıştı,düşündü,inceleme yaptı,ancak Hristiyanlığın,Avrupa’nın başına nasıl bir bela getirdiğini anlayabildi.Avrupalılar din hakkında bir yargıda bulunuyor,biz de hemen kabul ediyoruz;bu,bir aydının tutumu olamaz,böyle yapan aydın olamaz”

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-428050 05.04.2007
Ali şeriatinin dine karşı din kitabı okuruna çok şeyler kazandıracak bir kitaptır.Bu kitapı okurken alim bir insanın yazdığı şeklinde değil de bir sosyoloğun yazdığı bir kitap şeklinde değerlendirilirse daha faydalı olur kanısındayım.saygılarımla.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla