Suyu Arayan Adam Hakkındaki Yorumlar

muftuihsan 02.11.2011
Çocukluğundan itibaren kendi hayat hikayesini ayrıntılı bir şekilde anlatan Aydemir bu eserinde, akıcı bir Türkçe ile kaleme almış Birçok yönden dikkati çeken eserin çok okunmasında hem kullanılan dil ve üslubun hem de yazarın hayat hikayesinin çok renkli olması etkili olmuştur. Edirne’de doğan yazar, hayatının değişik dönemlerinde farklı siyasi görüşleri benimser, idealleri uğruna yolculuklar yapar, yargılanır, hapis yatar, devlet kademelerinde görevler yapar ve sonunda emekli olur. İşte yazar eserinde bütün bu yaşadıklarını, hayallerini, düşüncelerini ve seyahatlerini çok başarılı bir şekilde anlatmıştır. Okuyucular için dikkati çekebilecek en önemli şey; karşılaştığı zorluklar karşısında yılmayan, hep inancı doğrultusunda, kendisinin de var olduğunu ve bir şeyler yapabileceğini kanıtlamak isteyen bir insanın azmi karşımıza çıkmaktadır.
Enver Paşa(s.190-6, 261-267), Doktor Nazım ve az da olsa İskilipli Atıf Hoca (s.374) hakkındaki değerlendirmeleri kitabın dikkati çeken yönleridir. Ayrıca Aydemir’in özellikle mahalle tasviri (s.12,13,15, 22, 27) Edirne ve Selimiye tasvirleri(s.29-30); İttihat ve Terakki(282-283) ve inkılap(s.446) hakkındaki değerlendirmeleri özellikle Turancılık(s.153-154,432) konusundaki geçirdiği aşamalar okunmaya değer bölümlerdir. Turancılık serüveni şu cümle ile özetlenebilir: Turancı olarak başladığı fikir serüvenini, eğitimini tamamlamak üzere gittiği Rusya'dan Türkiye’ye bir komünist/marksist olarak dönmüş, sonra Kemalist olarak tamamlamıştır.
Kitaptan özet bölümler şöyle:
Mahallede Hoca hanım denilen bir yaşlı kadın vardı ki bizim mahalleye başka bir mahalleden misafir gelirdi. Fakat gelince de her evde istediği kadar kalırdı. Onun mahallede bulunduğu zamanlar gece toplantıları daha kalabalık olurdu. O herkesi tanırdı. Her şeyi bilirdi. Yarı sofu, yarı meczup, yarı derviş bir kadındı:
- Edirne, sudan, İstanbul ateşten batacak, derdi.
Buna da herkes inanırdı. Hatta Osmanlı Devletinin sonunu da haber verirdi:
- İnneke Hamidün Mecid, derdi. Bunu da şöyle tefsir ederdi:
- Bu devletin son padişahı Sultan Hamid olacak. Sonra bir Mecid gelecek ama, o artık padişah sayılmayacak.(s.22)
“Allah hayırlara tebdil eylesin oğlum, devletle oyun olmaz.”(s.45)
Uyumak ve unutmak? Bazen uyku ve unutuş ne kadar kurtarıcıdır.(s.79)
“Tanrı’nın bize verdiği en büyük nimet, sahip olduğumuz halde, sahip olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, bir gün kendimizde bulmaktır.”
Damat namzedi, kendisine bildirildiği gün ve saatte sarayın bahçesinde, kendisine gösterilen yolda yürüyecektir. Bir balkonun veya cumbanın altından geçecektir. Fakat başını kaldırıp yukarı bakmayacaktır. Çünkü orada padişah, müstakbel damadı gözetlemektedir. Karar, padişahta kalan intibaa tabidir. Damatlık isteklisi, bu yüksek görücü önündeki yürüyüşünden sonra ağalar tarafından karşılanır. Mabeyn dairesine alınır. Meseleden hiç bahsedilmez. Eğer netice menfi ise, damatlık talibine atlas bir kese içinde padişahın 20 altın liralık ihsanı verilir ve namzet yolcu edilir. Mesele de biter.(s.279)
Din, hatta onun ilkelerine uymasak, isteklerini yapmasak bile, ruhumuzun dokusunda yaşayan ve yıpranmayan bir duygudur.(s.301)
Halbuki biz, bir Tunus, bir Cezayir, bir Fas istiklal mücadelesini Birleşmiş Milletlerde, Fransa’nın bir iç meselesi sayarak Atatürk’ün ruhunu incittik. (s.466)
Kitap şöyle sona eriyor:
Tanrı bize hayatı, bütün tezatlarıyla vermiştir. Nasibimiz, bu tezatları çözmekten ziyade, onlarla beraber yaşamak olsa gerektir. O hâlde, hayata küsmeden, hayata düşman olmadan ve onu İnkâr etmeden ona bağlı kalarak yaşamak, hatta onu süslemek ve güzelleştirmek niçin mümkün olmasın? Böyle olunca da hayat kavgası, yurt fikri, millet fikri ve insanlık mefkuresi içine niçin yerleşmeyelim?
Çünkü biz, hiçbir zaman kopmuş birer varlık değiliz. Üstünde yaşadığımız toprağın ve içinde geliştiğimiz toplumun birer parçasıyız. Bunlar öyle bir kap teşkil ederler ki bizim hayat nizamımıza şekil verirler. Bu nizam, bir taraftan insanla toprak, diğer taraftan insanla insan arasındaki sonu gelmez savaşın bir mahsulüdür. Bu savaş ebeddir ve ebedi olarak devam edecektir. Tanrının bize biçtiği kader, bu savaştan ürkmeden ve ondan kaçmadan onun içine yerleşmektir. İrademizin ve ruhumuzun hürriyetini kaybetmeden bunu başarabilirsek o zaman, bir ermiş, bir târik-i dünya olmadan da Tanrı bizi kendi katına ulaştırabilir. Bu suretle biz, her birimiz ondan bir parça olmanın ululuğunu bulmuş olur ve sanki ona ulaşırız.
Son hükmüm şudur: Eğer yeniden dünyaya gelseydim, gene kendi hayatımı yaşardım.
Şimdi, size anlattığım bu hayat hikâyeme bir isim bulmak lazım? Buldum: Suyu Arayan Adam.
Hikâyem bir yangınla başlamıştı. Ama şimdi serin bir su başındayım. Ağaçların gölgelediği, çiçeklerin açtığı, kuşların ötüştüğü bir su başında. Hattâ şimdi bana öyle geliyor ki bütün ömrüm boyunca aradığım su, belki de buydu. Bu su, bazen masum bir hayal, bazen bir gençlik rüyası, bazen ideal, bazen aşk şeklinde beni arkasından koşturdu. Bazen onu kaybettim. Bazen buldum, sandım. Ama onu her zaman aradım. Bu arayışta aldanışlarım da inanışlarım kadar güzeldi.
Her tarafta oluşun, hareketin, derin, canlı ahengi var. Suların çağıltısına kuşların cıvıltısı karışıyor. Bu bir musikidir. Bana öyle geliyor ki bu musiki, bahçeleri, vahaları, dağları aşarak her şeyi, hepimizi içine alacaktır. Yerleri, gökleri dolduracaktır. Sanki âlem, bu musikinin ahengine uyarak, bir renk, nağme ve ziya cümbüşü içinde çalkalanacaktır. Kâinat ebedi raksına, sanki bu musiki içinde devam edecektir.
Epiktetos haklı: “Allah’ın bize verdiği en büyük nimet, malik olduğumuz hâlde, malik olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, bir gün kendimizde bulmak kudretidir.”
Ve gene onun dediği gibi. “Huzurun bir pahası var…”
Evet onu ödemek lazım. Benim ödediğim paha, hayatımın hepsidir. Ama bundan üzgün değilim. Ödediğim bedel, ulaştığım kaynak için çok değildir. Çünkü bu kaynağın başında ben, yıllar yılı kaybettiğim en değerli şeyi, yani kendimi buldum.(s.488)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Tarihçi2005 08.05.2011
kitap osmanlı aydınının osmanlının zor dönemindeki çelişkilerini çok güzel bir şekilde ifade etmiş. yazarın bahsettiği sorunlar hala günümüzde aydınlarımız arasında devam eden bir süreç. kitabın sonunda olduğu gibi aydınların aradığı su bizim ülkemizde....
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
alchindus 23.03.2011
Tarih kopukluğu kabul etmez. 600 yıllık bir imparatorluğun yıkılışının ardından yeni bir devlet kuruldu. Çok sancılı bir süreçti şüphesiz. Bu sürecin farklı yorumlarını, farklı kalemlerden okuyoruz. Bir de bu işin, insanların penceresinden nasıl göründüğü ile ilgili taraf var. Bir ulusun trajedisinin, bir bireyin trajedisinde tezahür eden oldukça güçlü bir temsilini okuyoruz Şevket Süreyya Aydemir'den. Bence bu eseri hissederek okuyabilmek için sindire sindire, o devri düşüne düşüne, sakin ve sessiz bir ortamda, sayfalardan hayal gücümüzün perdesine akseden suretlere bakarak okumak gerekir bu kitabı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
saka007 09.03.2011
Bir dönemin otobiyografik, biyografik romanı. Tarihi ve edebi kişiler... Tarihi, roman tadında okumak için güzel bir yapıt. Milli Eğitimin 100 temel eser içine aldığı eserlerden biri. şevket Süreyya Aydemir'i yakından tanımak için okunmalı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
HİDİŞKO 23.11.2010
Bir biyografi yazarından kendini anlatan otobiyografik bir eser.Önce Turancı,sonra Komünist,sonra da sıkı bir Kemalistin yaşamında geçirdiği aşamalara tanık olmak çok ilginç. Tarihimizin en hareketli devrelerine tanık olmuş yazarın, samimi anlatımı tarihimize de önemli katkılar sağlıyor.Mutlaka okunmalı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ersin584 21.06.2010
aydemir kitapta kendi yaşamını akıcı, gerçekten samimi ve yalansız anlatır. Kitapta yazarın zamanla değişen siyasi tercihleri olabilldiğince içten dile getirilir. Milliyetçi ,komünist, kemalist ideolojileri zaman zaman benimseyen yazar sonunda suyu bulur. Ama belki biraz farklı... Kitabı okuyun sevgili yoldaşlar. hangi görüşte olursanız olur beğeneceğinize eminim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Furkan Çifci 22.06.2009
İlk defa bir anı kitabı okudum ve gerçekten çok hoşuma gitti. Şevket Süreyya anılarında Lenin'in Türkiye'deki temsilcisi olduğu imajını veriyor. Biraz çelişkili bir kendini bulma öyküsü. Anlatım yönünden akıcı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
drprince 12.11.2008
Yazarın kendi hayatını ve ailesini, sosyal yaşamını ve iş hayatını anlattığı bu eser biyografi tarzında ve konu olarakda osmanlının yıkılma döneminde yapılan hatalar ve kurtuluş savaşına karşı farklı bir bakış açısının ele alınmış ve dili çok akıcı olmuş eseri severek okuyacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
mfatihsel 20.10.2008
anadolunun nasıl yıllarca istanbula sıkışmış yönetimce unutulduğunu okudukça Osmanlının yıkılma dönemine doğru yaptığı hataları görecek, yazarın kendi hikayesi sayesinde kurtuluş savaşına bir başka açıdan bakacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
shadowen2626 02.10.2008
Kurtuluşa giden yolda yazarın savaştan çok anadolu halkının istanbul yönetimince neredeyse yüzyıllar boyunca unutulmuşluğunu tasvir etmesi bakımında son derece değerli bir çalışma. Yer yer gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız ve Türk milletinin kendi topraklarında nasıl diğer topluluklara göre geri bırakıldığını, horlandığını kanıtlıyor bu kitap. Sonlara doğru Enver paşa'nın Türkistan hayallerine dem vurması ve koca imparatorluğu gereksiz bir savaşa sokarak sıradan bir insan haline gelen komutanın nasıl güven kaybettiğini anlatması final için mükemmel. Mutlaka ama mutlaka okuyunuz, Türkiye'nin geçmiş karanlık yıllara dönmemesi için böyle eserler mutlaka gençliğimiz tarafından okunmalı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
halil.ibrahim 27.08.2008
Suyu arayan adam osmanlının son dönemi ve cumhuriyetin kuruluş aşamasında yaşamış olan büyük yazarın bir nevi hayatını anlattığı eserdir. Eserde kahraman ilkokul öğretmeni aslında kendisidir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
oyuşş 15.08.2008
BU KİTAP GERÇEKTEN ÇOK SÜRÜKLEYİCİ Bİ TARİH ROMANI ÇOK GÜZEL YAZILMIŞ SIKILMADAN OKUNABİLİR
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
langoros 02.07.2008
Kurtuluş savaşına ve ittihat cephesine ait karakterleri iyi tanıyabileceğiniz bir kitap. Herkese tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KıZıL&ŞaMaN 13.06.2008
Evet karmaşık,idealler,ve büyük miras;bunların içinde yaşamaya çalışan bir insan.Aydemir! Güzel fakat sabredilmesi gerekilen bir kitap.Herkes kaldıramaz!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
markirt 23.04.2008
Yazarın kendi hayatını anlattığı bu eserde Atatürk, Enver Paşa gibi bu ülke siyasetinde çok önemli roller oynamış kişilerin nasıl bir ideolojiyle donatıldıklarına kendisini örnek vererek anlatmaktadır.Ayrıca 1. Dünya savaşından sonra Rusya'da kalarak bolşevik sistemini yakından tanıma fırsatını bulmuş bu kişi bu kitapta Rus kültürü hakkında çeşitli örneklemler sunmuştur. Ayrıca aldığı ekonomi eğitimi sayesinde Türkiye'nin geçmişte yapması gereken ekonomik politikalardan da bahsetmektedir. Sonuçta herkesin okumasını ısrarla tavsiye ettiğim bir kitaptır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
yakın tarihimizi merak edenler için edebi bir dille yazılmış okunması gerekn bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KARTALİST_58 03.12.2007
Aydemir bu eserinde kendini
anlatıyor ama kendini anlatırken Türkiye'nin dününü bugününü ve yarınını da anlatıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
aydemir'in hayat öyküsü niteliğinde bir kitap. önce turancı aydemiri, daha sonra komünist aydemiri anlatanbir kitap. bu sırada balkanlar, anadolu rus ve doğu coğrafyasındaki olayları da işleyen bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Edip Erdinç 22.11.2006
şu an okumakta olduğum bir kitap suyu arayan adam. okuduğum bölümlere kadar anlatılanlar gerçekten çok ilgi çekici. 1. dünya savaşının tüm şiddetiyle yaşandığı zamanlarda ülkeyi belirsiz bir duruma sürükleyenlerin bile bunu ne için yaptıklarını bilmediklerinden tutun da Rus coğrafyasında yaşananlar ve ihtilaleller... bunları yaşayan birinden öğrenmek çok daha etkileyici. okumanızı tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
muratdereli 29.03.2005
Okunması gereken önemli bir eser.Yazar dünya savaşı anılarından başlayarak başından geçen binbir olayı mükemmel bir üslupla kaleme almış.Mutlaka Okuyun...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
denizmavi 11.12.2002
Enver Paşa, Atatürk, İnönü ve Menderes’in biyografilerini zengin bir anlatımla okuyucuya sunan Şevket Süreyya Aydemir bu sefer de kendi yaşamını anlatmış bu eserde. Dünyanın şekil değiştirdiği bir dönemde yaşayan ve bu dönemin pek çok kesitinde kendisi de yaşamış olan yazar anılarını ilgi çekici ve okuyucuyu düşündürücü bir tarzda ele almış. Kendisinin İstiklal Mahkemelerinde yargılandığı sıralardaki şahit olduğu olaylar çok düşündürücü. Mesela mahkeme üyelerinden bir hakimin duruşmaları başında hasır şapkayla izleyen bir gazeteciyi şapka giydiği için hakaretlere boğup, batı taklitçisi bir ruhu satılmış kişi olmakla itham edip, tekme tokat dövdükten birkaç gün sonra şapka inkılabı olur ve bu sefer de yine aynı hakim bu sefer bir imamı şapka giymediği için vatan haini olmakla, muasır medeniyet seviyesine ulaşmaya çalışan Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmakla itham eder ve idam cezası verir! Bu satırlar beni çok düşündürdü ve o dönemi gözümde canlandırmama yardımcı oldu. “İnkılap, halk için ama halka rağmen, bazı yeniliklerin gerçekleştirilebilmesi için azınlığın çoğunluğa hükmetmesidir” diyor yazar. Doğrusu bu görüşe katılamadım, bu tanım inkılabın değil, olsa olsa diktatörlüğün tanımı olabilir.
Eserde daha buna benzer pek çok canalıcı konu var. Okuyucunun kafasında gerçekten yeni ufuklar açılıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (23)
Hayır (20)
Bu Yorumu Yanıtla