Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

Mehmet Özenç Tarafından Yapılan Yorumlar

27.03.2009

Şimdilerde günlük konuşma ve yazılarda pek kullanılmayan eski Türkçe kelimelerin yeni Türkçe eş anlamlı karşılıklarını veren cep boyutu ve baskısı ile şirin bir sözlük. Her şahsi kütüphanede bulunması gerekir. Çünkü birgün mutlaka bu sözlüğe müracaat edilecektir.
27.03.2009

“Lehistan’da bir Osmanlı Sultanı” isimli kitap baskısı ve tertibi hoş, güzel bir kitap. Sultan IV. Mehmet Han’ın Kamaniçe ve Hotin seferlerinin hikâyesi. Sultan yolun uzun olması ve mevsim sebebiyle fetihte bulunulup İstanbul’a geri dönülmesi mümkün olmadığından kışlamak üzere Hacıpaşaoğlupazarında saray ve av köşkü yaptırıyor. Bu kitap Osmanlı İmparatorluğunun o zamanın bir süper gücü oluşunun, zenginliğinin ve ihtişamının anlatıldığı bir vesikadır. Bu seferler muazzam bir organizasyonun sonucudur. Kitapta harcanan paraların yazıldığı masraf defteri de verilmektedir. Devletimizin geçmişteki azametini okuyup öğrenmek için herkese tavsiye ederim.
27.03.2009

Amiral Bristol’un maiyetinde ve sonraları tek başına Amerikan temsilcisi olarak Türkiye’de bulunan Joseph C. Grew Lozan konferansı esnasında konferansı sonuna kadar takip ederek memleketine dönüşünde notlarını yayınlıyor. Notların tamamı çok geniş hacimli olmasına rağmen Lozan Günlüğü isimli kitap Lozanla ilgili kısa bir kesiti kapsıyor. Kitapta kendi milletinin çıkarlarının mahiyetini, konferansın buna uygun ne kararlar alması gerektiğini, konferansa katılan devletlerin birleşik cephesinin nasıl hayâsızca Türkiye üzerinde baskı ve isteklerde bulunduklarını, bilhassa İngiliz delegeleri ile yaptığı konuşmalardan çıkardığı sonuçları, birleşik cephede cereyan eden entrikaları anlatıyor. Konferansın son oturumundan önce; o zamana kadarki birikimi ile İsmet İnönü’ye; onların ne isteyeceklerini, bunu nasıl ifade edeceklerini, buna karşılık İnönü’nün ne demesi gerektiğini kendisine izah ettiğini ve heyecanla son oturumun bitişini dışarıda beklediğini, İsmet İnönü’nün konferans çıkışında 10 yaş ihtiyarlamış göründüğünü yazıyor. Tabii bunu Amerikan çıkarları uğruna yapıyor. Dürüst, fakat elbette kendi milletini temsil eden Amerikan temsilcisinin tuttuğu notlardan o çetin günlerin nasıl geçtiğini okumak herhalde çok faydalı olacaktır.
24.03.2009

Yaşarken iç dünyasında fırtınalar kopan, sonsuz yolculuğuna çıkışıyla ebediyen derin bir huzura kavuşan ölümsüz şairimiz Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Rubaileri” altın değerindedir. Her bir dörtlük, her satırındaki derin mana ve ahenk, insanı anlatılmaz hislerle dolu ummana gark ediyor. Şiirin hazzını bilenler mutlaka okumuşlardır ama ben gene de şiir severlere şiddetle rubaileri okumalarını rica ediyorum.
24.03.2009

İki dev Osmanlı padişahı. Birisi devletin bekası için yapması gerekli inkılâp ve kurması gereken düzeni; tecrübesizliği, gençliği ve ehil devlet adamlarından yoksun oluşu yüzünden kuramayan, bu uğurda canını veren II. Osman; diğeri çocuk yaşta geçtiği saltanat gailesinde, önceleri annesi ve bazı vezirler tarafından çirkin emellerine uygun olarak yönlendirilen, ancak birkaç sene sonra hepsinin hakkından gelen, isyanları bastırarak devlete çeki düzen veren, Bağdat’ı fetheden, tarihe şan veren padişah IV. Murat. Büyük tarihçimizin kaleminden su gibi akan bir üslupla anlatılıyor. İkisi de genç yaşta ölen bu yiğit padişahlar için keşke daha uzun yaşasalardı diye hayıflanmamak elden gelmiyor. Bu kitabı literatürümüze kazandıran tarihçimize teşekkürler.