Toplam yorum: 3.082.178
Bu ayki yorum: 1.858

E-Dergi

Mehmet Poyraz

Gazeteci ve araştırmacı yazar. Gazetecilik mesleğine Adana’da başlayan, basın sektöründe muhabir, editör ve yayın koordinatörü olarak çalışan Mehmet Poyraz 27 Mart 1974 tarihinde Osmaniye’de dünyaya gelmiştir. Sebilürreşad ile Derin Tarih dergilerinin yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde de yazıları yayımlanan Poyraz, araştırmalarını daha çok Rusya ve buradaki Türkler üzerinde yoğunlaştırmasıyla bilinmektedir. Basın Kartı sahibi de olan Mehmet Poyraz aynı zamanda gercektarih.com.tr’nin de genel yayın yönetmenidir.

Mehmet Poyraz Tarafından Yapılan Yorumlar

19.02.2022

Bu eseri Moğolları bir bütün olarak anlatan nadide kaynaklardan biri olarak görebiliriz. Savaşlarının yanı sıra kültürlerine de değinilen Moğolların, yurtlarından çıkışları sonrasında yaşanılanların Hristiyan, İslâm ve Yahudi inancına göre değerlendirilmelerine de yer verilmiştir. İslâm’ı benimsemelerinde sufîlerin tesiri de yer bulurken, fiziken yok olmaları sonrasında ardıllarının kim olduğuna dair yorumlarda bulunmaktadır. Bunlardan biri bugünkü Rusya’nın temelini atan Moskova Knezi Karaçu veya Cengiz soylu Korkunç İvan’dır. Üstüne fazla düşülmeyen bu konuyu müellif detaylandırmıştır. Müellif Moğollar hakkındaki kimi düşünce ve iddialara reddiyeler sunup, Doğu ile Batı müelliflerinin görüşlerini de okura gösterip yeni bir bakış açısıyla değerlendirmeler yapmaktadır. Müellifin fukara yani trajedi edebiyatından uzak olduğu Moğollara daha gerçekçi yaklaştığı da hissedilmektedir. Bizans ve Memlûk münasebetleri zikredilirken kimi yerde felsefi yaklaşımlarda dikkat çekmektedir.
18.02.2022

Kapital, sosyalist ve sömürgeyi sorgulayan müellif, Soğuk Savaş'ın asıl ne anlama geldiğini anlatırken, o günden bugüne değişen fazla bir şeyin olmadığına dikkat çekerken, sosyologları da eleştirmiştir. Hayatımızda esas patronun kim olduğunun anlaşılması adına adımlar atan müellif modernleşmenin ne olduğunu da izah etmektedir. Yavaş yavaş ve tekrar tekrar okunması bir eser.
18.02.2022

Avrupa’nın üçte birini yok eden veba salgını sonrasının yarattığı ve tacirlere göre oldukça elverişli koşullarda diyebileceğimiz bir ortamda kurdukları bankacılık sisteminin yanı sıra dönemin siyasi/tarihinin de hikâye tarzında telif edildiği bir eser. Günümüz bankacılığın şubeleşme sistemi ile holdingleşmenin temelini atan ve 97 yıl faaliyet gösteren Medici bankası ile aile fertlerinin anlatıldığı eserde Batı’nın özellikle Katoliklerin faize o dönem bakış açısını da ele almaktadır. İtalya o dönem, birbiriyle rekabet halinde küçük şehir devletlerden teşkildir. Floransa’da kurdukları bankanın birçok şehirle beraber Londra’da şubeler açmasıyla iyice büyüyen aile bundan böyle din ve devlet işlerine de el atar. Bankaları faizle iş yapmaz, asıl büyük başarıları alışveriş sanatlarıdır. Aile Avrupa’daki savaşlarda her iki tarafa da kredi de verir. Bankacılık, yün ve ipek kumaşı imalatı üzerinden hızlıca büyüyen ailenin sonu da hızlı olur. Faiz ve ticaret açısından kıymetli bir çalışma.
18.02.2022

Selçuklular hakkındaki diğer kitaplardan hayli farklı olarak önümüze düşmektedir. Çalışmada hayli emek sarf edilmiş ve bir hayli de derinlemesine araştırmalar yapıldığı görülmekle beraber konuyla alakalı kitaplarda görmeye alışkın olmadığımız Ermenilerde karşımızdadır. Bizanslılar ile Oğuz/Selçuklular arasında kalan Ermenilere kitapta hayli yer verilmiş. Söz konusu kitap sadece Selçukluları anlatmıyor, biraz daha gerilere gidilerek deyim yerindeyse “Türklerin kökeni” şeklinde çalışmaya girişte yapılmış. Klasik olarak 1040’ta başlayan Selçuklu hakkındaki eserlerin aksine bu kitapta, birazdan daha fazla geriye gidildiği dikkat çekmektedir. Kitabın başlığı her ne kadar biyografi yada portre çalışması gibi dursa da, göründüğünden daha fazla bilgiyi içermektedir. Böyle olunca da okuru da ister istemez keyifleniyor. Zira bu eser aynı zamanda dönemin ve Türk-İslam tarihinin külliyatı gibidir. Böylelikle eser vazgeçilmez bir arşive ve kaynak kitaba dönüşüyor.
18.02.2022

Eser müellifin itinalı araştırmasına dayanıyor. Selçuklularla ilgili aşağı yukarı önemli olan ne varsa paketlenip kitaplaştırılmış gibi duran çalışma renkli görsellerle de desteklenmiş. Görseller okurun çabucak konuyu kavramasını da kolaylaştırmaktadır. Büyük Selçuklularının geniş bir coğrafyaya yayılmasından önemli katkısı olan Sultan Melikşah’ın 38 yaşında zehirlenerek ölmesinin de enine boyuna ele alındığı kitapta, ava çıkan Sultan avladığı yabani bir kuşu yemesi sonrası zehirlenerek hayatını kaybettiği anlatılırken, yine Sultan’ın hizmetçisi tarafından zehirlendiği iddiası da okurun ilgisine sunulmuş. Nizamülmülk’ün Selçukluların ne kadar büyük olduğunu göstermek adına Ceyhun’daki kayıkçıları Antakya’ya yönlendirme çabası da kitapta işlenmiş.