En başından söylemek gerekirse, müellifinin Sovyet Rusya vatandaşı olması söz konusu çalışmada “oryantalist bakış açısı” tesirinin olup olmadığı yönünde okurda merak uyandırabilir. Hiç tereddüt etmeden bu kitaba zaman ayırıp okuyabilirsiniz. Müellifin Hazar tarihi ile ilgili çalışmaları Bolşevik Moskova’yı rahatsız ediyordu. Hatta bir makalesine 30’lu yıllarda Pravda gazetesi reddiye vermişti. Neyse ki araya 2. Dünya Savaşı’nın girmesiyle beraber müellif Artamonov rejimle normal bir süre geçirmiştir. Çeyrek asırda hazırladığı bu çalışma 1962 yılında tamamlanmıştır. Sanırız Stalin’in ölümünden sonra daha da yoğunlaşarak çalışmayı muazzam hale getirmiştir. Öte yandan çalışmanın baskıya hazır hale getirilmesinde Gumilev’in de büyük katkıları var. Artamonov, devamlı Bolşeviklerle, yani rejimle sorun yaşayan hatta hapis bile yatan Gumilev’in hamisi idi. İlkin dediğimiz gibi her iki ilim adamı da Sovyet rejimi ile sorunluydu zira yeni ve doğru şeyler söylemekteydiler.
Kitap hayli uzun olmasına rağmen oldukça merak uyandıran ve sürükleyici yanı okuru sıkmayacağını düşünmekteyiz. 19. Yüzyılda merak edilmeye ve ortaya çıkarılmaya çalışılan Hazar tarihi daha çok Musevilik bakımından ele alınmıştır. Rusya’daki Bolşevik devrim sonrası yeniden ele alınan Rus tarih yazımında ise Hazar tarihi en başta olması da hayli ilginç. Bununla ilgili kitapta Rus devlet yapısının Hazarlardan örnek alındı iddiasından tutunda sahadaki Türklerin birbirleriyle olan didişmeleri de yer almaktadır.
Çalışma Doğu Avrupa’daki Türk kavimleriyle başlıyor, Hunların Roma’yı zayıflatmasıyla devam ediyor. Kavimler Göçü esnasında antik çağda köleliğin silindiğine şahitlik ederken, Hazarlarda kölelik kavramının olmadığını da büyük bir merakla okuyabilirsiniz. Diğer yandan İslam fetihlerine karşı amansız mücadeleye girişen Hazarların Roma’nın yıkılışını da geciktirmişlerdir diyebiliriz. Çalışmayı okurken bölgenin 1000 yıllık dönemi hakkında da az çok bilgi sahibi olunabiliyor. Dünyanın ilk en kapsamlı Hazar tarihi çalışması olan bu eser bölgedeki Museviliği de irdelerken Rusların nasıl ortaya çıkıp devletleşmeye gittiklerini de anlatmaktadır. Hazarların Araplarla olan münasebetleri de ayrı bir bölümde anlatılırken, bölgedeki diğer Türk kavimleri de çalışmada yer bulmuştur.
Hazarların Museviliğinin yanı sıra diğer özelliklerinin de anlatıldığı bu çalışmada, günümüzde cereyan eden Rusya-Ukrayna krizinin tarihi geçmişini de bulabilirsiniz. Müellifinin teknik olarak karşılaştırmalı tarih metodunu da kullandığını kimi sayfalarda görmekteyiz.