Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

Mehmet Poyraz

Gazeteci ve araştırmacı yazar. Gazetecilik mesleğine Adana’da başlayan, basın sektöründe muhabir, editör ve yayın koordinatörü olarak çalışan Mehmet Poyraz 27 Mart 1974 tarihinde Osmaniye’de dünyaya gelmiştir. Sebilürreşad ile Derin Tarih dergilerinin yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde de yazıları yayımlanan Poyraz, araştırmalarını daha çok Rusya ve buradaki Türkler üzerinde yoğunlaştırmasıyla bilinmektedir. Basın Kartı sahibi de olan Mehmet Poyraz aynı zamanda gercektarih.com.tr’nin de genel yayın yönetmenidir.

Mehmet Poyraz Tarafından Yapılan Yorumlar

06.11.2022

Yahudi sosyalizminin 1837’de ortaya çıkışıyla beraber kuramcısının “yeni bir din” olarak tanımladığı sosyalizm yazara göre Yahudi inançlarıyla örtüştüğü öne sürülmektedir. Tuhaf biçimde sosyalizm hareketi radikal Yahudilerin milliyetçi olarak çıkış noktasıdır ve bu onları Siyonizm’e, oradan da İsrail’e götürecektir. Eşine ender rastlanan bu kitapta ABD, Avrupa ve Çarlık Rusya’da 1900’lerinde başında gerçekleşen Yahudi sosyalist işçi hareketi incelenirken bütün bunların aslında “din” uğruna yapıldığı görülmektedir. 1862’den 1917’ye kadar sürekli evrim değiştiren Yahudi milliyetçiliği ve sosyalizmi nihayetinde Siyonizm hareketini oluşturmuş gibi durmakta. İsrail’in temelinin asıl Rusya Yahudilerinden oluştuğu dikkat çekerken, ilk işçi sınıfı da Yemenli Yahudilerdir. Yemenliler proletarya olurken Rusya’dan gelenler aristokrat tavrındadır. Milliyetçi-Sosyalist kavramların bir arada, üzerine dini söylemlerin ilave edilmesinin anlatıldığı, ilginç, oldukça hacimli, bir dönemi aralayan kitap.
04.11.2022

İnalcık Hoca eserinde Milli Mücadele Dönemi’ni 1908’de başlatıyor ve bunun gerekçelerini kronolojik şekilde sıralıyor. 1956-1972 yılları arasında SBF’de verdiği ders notlarından meydana gelen kitapta İttihat-Terakki’nin esas Osmanlılık ve İslamcılık şiarıyla hareket ettiğini, Rusya coğrafyasından gelen Türklerle Türkçülüğün Osmanlı topraklarında ortaya çıktığına ve bunun başlarda siyasi değil de kültür zemininde dolaştığına işaret ederken bunun İngilizler için bir koz, gelecekte ise Mustafa Kemal’in zihninde ideal olarak yerleştiğine vurgulamaktadır. Dönemi askeri-siyasi strateji üzerinden anlatan İnalcık Hoca derslerine giren ve günümüzde bilinen isimleri de zikretmektedir. Mustafa Kemal’in Osmanlı’ya soğuk baktığını ve muhalif olduğunu belirtirken İttihat-Terakki’den dolayısıyla Enver Paşa’dan hoşlanmadığı da satır aralarında yer buluyor. Büyük Taarruz, İnönü ve Sakarya muharebelerinin yanı sıra Lozan görüşmeleri detaylandırılırken işgal edilen toprakların kurtuluşu anlatılmış.
04.11.2022

Serüven dolu hayatı olan Süleyman Askerî Bey’in hakkında yeni kıymetli bilgiler muhteva eden bu kitapta öğrencilik yıllarından vefatına kadar olan sürecin detaylandırıldığı dikkat çekiyor. 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Çarlık Rusya’dan ayrılmak isteyen Ukrayna Kurtuluş Birliği’nin Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden Süleyman Askerî Bey ile irtibata geçmesi ve ardından Kafkasya cephesinde Osmanlı saflarında yer almak istemesi eserin özgün detayları arasında. Süleyman Askerî Bey’in intihara sürükleyen nedenlerinde sorgulandığı kitapta ilk Türk cumhuriyeti olarak bilinen Batı Trakya Hükümeti de anlatılmaktadır. Diğer yandan elbette doğal olarak Enver Paşa’dan hayli bahsedilirken teşkilatın diğer önemli isimleri de çalışmada yer almış. Yıllar öncesinden İzmir’deki bir falcının kehaneti de Süleyman Askerî Bey’in akıbetini bilmiş gibi durmaktadır. En azından mücadeleci şahsiyet örneği olarak da söz konusu kitap okunmaya değer.
04.11.2022

Bu sıra dışı Osmanlı tarihi hakkındaki kitap, yazarın Osmanlı tarihini anlamak için önerdiği kaynak metinlerle başlıyor ve çalışmasındaki izlediği metodolojiyi anlatarak devam ediyor. Moğollar, Selçuklular, İlhanlılar çalışmada sıkça zikrediliyor. Bu arada çeşitli dönemlere ait sikkelerde çalışmada yer bulmuş ve bunun üzerinden gerçekleşen ticaretlerde zikredilmiş. “Üç Şehirli Bir Masal: Eskişehir, Kütahya ve Karacahisar” başlıklı bölümde hayli ilginç bilgiler yer alıyor. Yazar eserinde coğrafi bilgileri de ihmal etmemiş. Kimi sayfalarda Roma ve Antik Yunan benzetmesi dikkat çekiyor.
04.11.2022

Yanı başlarımızda olmalarına rağmen yazılı kaynaklarına hayli uzak kaldığımız Rusya coğrafyasına bakışı etkileyecek Rus seyyahların kaleme aldığı metinlerin bir arada olması bölge tarihine meraklı okur için bir fırsat. 19.yüzyılın İstanbul’una Rus bakışı da diyebileceğimiz bu eserde seyyahlar ilginç detaylar verirken ortak özellikleri Ayasofya ile Sultan Ahmet’te kesişiyor ve bu gayet -onlara göre- doğal. Zira hepsinin hayallerinde Ayasofya’nın tepesinde Haç görmek vardır. Sosyo-kültürün yanı sıra “veba” ve “kolera” salgını endişeleri de metinlerde yer bulurken seyyahların verdiği çelişkili bilgilerin kitabı hazırlayan yazarlar tarafından düzeltilmeye çalışıldığı dikkat çekmektedir. Rus seyyahlara en ilginç gelen ise şehrin sakinlerinden sokak köpekleri. Avrupa’da köpeklere yapılan eziyet ile İstanbul’da gayet iyi olan köpeklerin durumu karşılaştırılmış. Pera, Galata, ve Mevlevi dervişleri ile şehrin gayri Müslim sakinleri de seyyahların notları arasında. Mutlaka okunmalı diyoruz.