E-Dergi

Herhangi bir diziden esinlendiğini söylemek mümkün değil. Kentsel dönüşüme, bunun yarattığı, yaratmakta olduğu ve daha da yol açacağı sorunları irdeleyen bir roman. Farklı kültürler arası diyaloğu öne çıkaran, hoşgörünün önemini vurgulayan, empati yapmanın gerekliliğini anlatan, tasvir yoğun bir eser. Mafya yavrusu, kabadayı irisi tiplerin hayatından bir kesiti de bulmak mümkün.
Yazarın en beğendiğim kitabı olduğunu söyleyemem. Çok kısa bölümleri olan kitapları pek sevmiyorum. Genelde akıcı ve güzel bir roman, tavsiye edebilirim.

O kadar o kadar çok bekledim ki, roman(cık) çıkınca aldım hemen. Ancak hüsrana uğradım desem yeridir. Belki Dörtlemeyi daha yeni okuyacak olanların algısı farklı ve olumlu olacaktır. Ancak ilk üç roman o kadar doyurucuydu ki, bu sonuncusu zoraki yazılmış, hatta sanki asistanlara yazdırılmış bir kitap gibi.
Sonu da aceleye gelmiş gibi. Üç romanı bitirince, bitmedi, dördüncü lazım diyeceksiniz. Bence kendiniz hayal edin, daha anlamı olabilir.

Yazarın, 'Piç'ten sonra okuduğum ikinci kitabı. Genel olarak edebî anlamda çok yaratıcı olduğunu düşünüyorum. Azil elimden bırakamadığım bir roman oldu. Özellikle son bölümlerde yer alan sosyolojik deneyleri süperdi. Enteresan konulardan hoşlananlara tavsiye ederim. Son olarak şunu da eklemem gerek, Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ı kıvamında bir eser. Onu çözebildiyseniz, bunu da beğenirsiniz.

Kendi adıma söylemek gerekirse, tüm çocukluğum boyunca, kütüphanemizde duran kitapla bakışıp durduk. Bu yetişkin ötesi yaşımda, liderlikle ilgili bir tavsiye üzerine okumuş olmamı kınamak gerek. Üniversitede tarih hocamızın, 'Kurtuluş savaşının 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla başladığı' bilgisinin ne kadar sığ bir bilgi olduğunu ve tarihi anlamamak olduğunu söylemesi hala kulaklarımda. Kesinlikle haklıymış.
Kazım Karabekir'in, kurtuluş ümidinin Anadolu'da olduğunu ısrarla Mustafa Kemal'e söylemiş olması; Enver'in Mustafa Kemal ile olan çekişmeleri vb. O kadar çok konu var ki. Aymazlığın ne olduğunu, geleceği sezememenin ülkenin başına neler açtığını bu kitaptan bir kez daha, detaylarıyla ve kanıtlarıyla öğreniyoruz.
Kitap tabii ki belgelere ve hatırata dayanıyor. Bu nedenle tarih değeri çok yüksek. Şimdi sırada ikinci cilt var. Herkese biraz sabırlı ancak çok dikkatli okumalar tavsiye ediyorum. Bazı dipnotlar atlanabilir. Çok uzun görünen dipnotları ise atlamamakta fayda var.

Ahmet Ümit'in romanlarını sevdiğimden, bu kitaba da talip oldum. Siparişim gelince, şiir tarzını pek sevmediğimden önce hüsrana uğradım. Ancak azimli bir okur olduğumdan, kitabı okumaya başladım. Şaşırtıcı sonuç......
Kitap gerçekten güzel, ama benim için kısa. Bu destan uzatılabilirdi ve daha derin bir sonuç yazılabilirdi diye düşünüyorum. Yine de tavsiye ederim.