E-Dergi

Türk Sosyolojisi alanında son yıllarda çıkarılan en önemli derleme olduğunu düşünüyorum. Özellikle "Türkiye Sosyolojisi"ne ağırlık veren İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okuyan tüm öğrencilerin edinmeleri gerek. Sosyoloji öğrencileri için ve sosyolojiye ilgi duyan herkes için çok iyi bir başvuru kaynağı.

Osmanlı tarihine ve Osmanlı'da gündelik hayata dair sıradışı bir kitap. Özellikle Osmanlı'da hamamların cinsellikle ilişkili olarak da kullanıldığının vs. anlatıldığı bölüm çok ilgimi çekmişti. Sıkıcı tarih kitaplarından çok farklı, çok güzel bir dili var. Günümüzde hala "eşcinsellik hastalık mıdır" vb. gibi şeylerin tartışıldığını düşünürsek, bu kitabı okuduktan sonra Osmanlı'nın bizden cinsellik ve cinsel özgürlükler açısından çooooook daha ileri olduğunu görebiliyoruz..

Ben ilkokuldayken yani 90'lı yılların ortalarında bu kitabın yazarı bizzat okulumuza gelip imzalı olarak dağıtmıştı kitabını. O zamanların siyasi atmosferini düşününce çok da absürd bir durum değil tabi ki, gayet normal. Kitap bir ilkokullunun anlayabileceği düzeyde değil; anca yıllar geçtikten sonra okuyabildim. Kitapta Atatürk'ün çeşitli zamanlarda söylediği birtakım sözleri kullanarak onu istediğimiz kılıfa büründürebileceğimiz, her türlü ideolojiyi ve fikri savunuyormuş gibi gösterebileceğimiz anlatılıyor. Kitap bir dönem yasaklıydı, sonra tekrardan yayın izni verildi. Sırf devlet tarafından tehlikeli bulunduğu için bile alınıp okunabilir!

Hilmi Ziya Ülken'in ne kadar aşmış, çağının ötesinde bir insan olduğunu görebileceğiniz bir eser. Hem bir beyin fırtınası yaşatıyor hem de "Hoca nasıl oluyor da bu kadar çok şey hakkında fikir sahibi olabiliyor" dedirtiyor. Çeşitli konularda deneme şeklinde yazıların yer aldığı kitap, diyalog şeklinde ilerliyor. Düşündürücü, ufuk açıcı bir eser, kesinlikle tavsiye edilir.

Kitabı bir Doğu Ütopyası olarak okuyabiliriz. Batılı ütopyaların aksine Doğu ütopyaları toplumun değil bireyin kurtuluşunu anlatır. Bu eserde de Hay'ın ıssız bir adada kendi başına "kendini gerçekleştirmesi" anlatılıyor. İbn Sina'nın yazdığı öykü dil ve anlatım olarak biraz ağır ve çok fazla sembolik; ancak İbn Tufeyl'in ki inanılmaz keyifli ve kolayca okunabiliyor. YKY iyi iş çıkarmış.