Toplam yorum: 3.122.822
Bu ayki yorum: 4.267

E-Dergi

Açık ve net birisi Tarafından Yapılan Yorumlar

Murakami'nin Nobel ya da Man Booker kaygısı olduğunu düşünmüyorum. Hem Japon Kültürünü tanımak hem de hayata bir Japon'un gözünden bakmak için satın almıştım kitabı. Okurken kendimi bestseller batı romanı okuyor gibi hissettim. Yumuşacık, masalsı bir dil kullanmış Akılda kalıcı dili, öyküsü var mı dersen yok. Ama oldukça akıcı ve yer yer ayrıntılı. Adam zaten mesleğe ciddi anlamda kendini vermemiş. Yazı işini hobi olarak yapıyormuş. Kendisinin de dediği gibi cafe kapandıktan sonra bir kenara çekiliyor ve geç saatlere kadar yazıyormuş. Hatta ilk romanının fotokopisini kaybedince yazarlıktan vazgeçecek olmuş, ta ki yayınevinin birisinden olumlu cevap gelinceye kadar...
Çocuğunuzu uyutacağınız zaman ya da hayal gücünün gelişimine katkısı olsun istiyorsanız her gece itinayla okuyabilir/okutabilirsiniz. Aksi halde sevdiğinize/sevdiklerinize tavsiye edecek yetkinlikte değil.
Kapağında Stefan Zweig yazmasa onun yazdığına inanmazdım. Bildiğin Çehov'un soluk soluğa öykü yazmış hali bu. Ardı arkadası kesilmeyen duygusal betimlemelerin ardında kaybolup gitmişim. Bir an durup ben ne okuyorum ya şimdi demişim...
Neredeyse harika diyebileceğimiz bir konu, çok basit bir dille ifade edilmiş. Sanki yaşını balmış bir kız, son sevgilisiyle yaptığı son yolculuğu anısında canlandırıyor gibiydi.
Ortasına kadar hafif gizemli, ortasından sonra gerilimliydi. Sonunda hayalle gerçek birbirine karışmış. Eğer ki, beğenseydim, reklamını yapar, eşe dosta tavsiye ederdim. Ama dediğim gibi kitabın sonları, harika olabilecek konuyu bile bastırmış. Kitabın sonunda 'e ben ne okudum şimdi*' derken buluyorsunuz kendinizi.
Hakan Günday resmen kendini tekrar ediyor. Neredeyse Kinyas ve Kayra'nın aynısı. Yine aynı ruh hastaları ve başlarından geçen bin bir türlü macera.
dün okuyup bitirdiğim şaheser. bu kadarını beklemiyordum. itiraf etmeliyim ki, camus'u kıskandım. bu derece nitelikli bir ürün ortaya koyacağını sanmıyordum. resmen felsefesini döktürmüş. okurken sık sık; ''e bu shakespeare gibi yazmış.'' dedim sık sık. shakespeare'i, yani bu alanın uzmanını okuduğu çok belli. tek sıkıntılı yanı, her şeyi sarayın gözünden anlatmış. halkın resmen kurşundan, kılıçtan geçip, bol bol kan döküldüğünü anlayabiliyoruz.
okuyun, okutun.