E-Dergi

İbrahim REFİK'in eserlerine baktığımızda konu olarak daha çok uzak-yakın tarihimizi incelediğini görmekteyiz. Bununla birlikte özgeçmişine baktığımızda eserleri içinde en yakınının "Kültürde Dirilmek" olduğunu görüyoruz. Adeta bir inceleme türünde olan eser kültür yapısını rakamların da yardımıyla inceliyor, irdeliyor ve ortaya sonuçlar çıkartıyor. Bu konu ile ilgili bilgilenmek isteyenler için bulunmaz bir fırsat.

Bir şeyin, ne olduğu hiç mühim değil, kökü sağlam olursa onun yükselmesi çok tabiidir. Nasılki sağlam köklere sahip bir ağaç her geçen gün göklere biraz daha yaklaşır, ve biraz daha, biraz daha... Onun gibi kökleri sağlam olan bir millet de bunlardan aldığı/alacağı kuvvetle medeni devletler muvazenesinde yerini alacaktır. Bu açıdan bakıldığında çok sağlam köklere sahip Türk Ulusu'nun da yükselmekten başka çıkar yolu yoktur. Bu eser işte bu sağlam köklerimizden verdiği güzel misallerle köklerimizi, yani bizi göklere ulaştıracak köklerimizi daha yakından tanımamıza olanak sunuyor. Bence bu fırsat kaçmaz!

Atalarımız "Bir musibet bin nasihatten iyidir." demişler. İşte bu noktada eser devreye giriyor ve geçmişte yaşamış tanınmış simaların hayatlarından kesitler sunarak bu ışığı bize ulaştırmaya çalışıyor. Benim kanaatimce de buna muvaffak oluyor. Herkes için okunması gereken, ibretlik bir eser.

Tarihini bilmeyen bir milletin fazla yaşamasına, ayakta kalmasına imkan yoktur. Çünkü bir millet geçmişteki hatalarından ders alıp güzelliklerini de devam ettirebildiği ölçüde millet olarak dünya yüzünde yer alabilecektir. Bu bağlamda "Geçmişten ışık almak" ifadesi zikredilen anlamları da kapsıyor olsa gerek. Bu esere baktığımızda adından da anlaşıldığı gibi geçmişte yaşayan önemli kişilerin günümüze ışık tutan yönleri, yani hatıraları, akıcı bir üslupla okuyucuya aktarılıyor. Bir solukta okuyacağınız ve elinizden bitirinceye kadar burakamayacağınız bir eser.

"Efsane" kelimesi Türk tarihi için neredeyse sıradan bir kelime haline gelmiştir. Bunun en büyük nedeni de tarihimizin bir efsaneler geçidi olmasıdır. Tabii bu demek değil ki bunların bizim iiçn önemi yok! Bilakis bunlar bizim şanlı tarihimizin birer altın yaprağı olarak nazlıca dalgalanmaktadır. İşte bu güzide eser de 4 büyük Türk'ün efsaneleşmelerinde aldıkları yolu okuyucuya sıkmadan aktaran bir kitap. Mutlaka okunması ve üzerinde durulması gereken bir İbrahim REFİK klasiği.