Peynir ve Kurtlar Hakkındaki Yorumlar

Aydınlanma döneminden bahseden harika bir eser

Değişik bir okuma oldu

Yavaş yavaş özümsenerek okunması gereken bir kitap.ilginç konusu ve değişik tespitleri var tavsiye olunur

Neredeyse bütün tarih hocalarımın tavsiye ile aldım. Tarih felsefesi açısından çok iyi.

dünyanın oluşumunu ve kaosu peynir oluşumuna benzetmesi. gülümseten tasvirler var. "Menocchio'nun savunması"

Çok farklı bir okuma tecrübesi.

Tarihe farklı bir pencereden bakış. Tavsiye ederim.

Tarihe farklı bir bakış açısı ile bakarak başlayan kitapta, sıradan Firrulili değirmencinin yaşamının kayıtlara geçmiş ufak bir bölümü anlatılıyor. Anlatılanın özünü daha iyi anlamak ve takip edebilmek için tekrar tekrar okunması ve araştırılması gerekiyor.

çok özel bir çalışma herkese tavsiye ederim

Kendi hocamın ve çok değerli İlber ortaylı hocamın tavsiyesi üzerine aldım pişman olacağımı düşünmüyorum.

Çok yoğun bir anlatımı var. Okumak için uzun zaman gerekiyor

Aydınlanmanın ve aklın hangi zorlu süreçlerden geçerek ortaya çıktığını bir kez daha anlıyorsunuz

okudum ve şuan da yaşadığımız dünyaya şükrettim

Şunu belirtmek isterim ki ilber ortaylı tavsiyeli kitap.... Hergangi bir değirmenci ile engisizyonun mahkemesinin dini görüşlerinde uzun süreli tartışmasını okuyacaksınız...

insani insana anlatiyor

Bir çağın zihin yapısının anlamak isteyenler okuyabilir.

Anlatılan dönemle ilgili bilgi sahibi olunursa anlam kazanan bir eser olur.Aksi takdirde sadece okudum demek için okumuş olursunuz.

üniversitedeki hocamızın tavsiyesiyle aldım ve hayran kaldım.

Dönemini güzel anlatmış bir kitap.Tavsiye ederim.

16. asır Avrupa'sında bir değirmencinin üzerinden o devrin alt sınıflarının zihniyet dünyasını anlatan ilginç bir dönem incelemesi.

Entelektüel kişilerin okuması daha uygun olur. Mesajları algılayabilmek için biraz bilgi birikime sahip olmak gerekir.

İlber Ortaylı'nın da son derece hararetle tavsiye ettiği bir eser. Tarihle ilgilenenler okumalı.

Aslında bir insan ne kadar çok bildiğini sanırsa, o kadar az biliyor demektir.

Çok etkilendim. Kitapta muğlak kalan yerleri, işin aslşını hala merak ediyorum. tavsiye ederim.

İtalyan bir değirmencinin okuduğu kitaplar(+kuran) ile düşünce yapısındaki gelişimi konu alan bir eser.

enteresan bir kitap ama yinede okumaya değer

kitap bir tarih kitabı ancak roman gibi okunabiliyor derğimencinin düşünceyle çok az okumayla yaptığı sorgulamalarla ulaştığı sonuçlar insanı etkiliyor. okuduğu kitaplardan biri de kuran bu açıdan da ilgi çekici güzel bir kitap

Farklı konusu ve sorgulatıcı özelliği var.

Okurken G. Bruno'yla birçok benzer yönü olduğunu fark edebileceğiniz değirmencinin hayatı. Ortaçağ, engizisyon eleştirisi, tasvirleri ile güzel bir kitap

Zor okunsa da keyifli bir kitap denilebilir. Bazı yerlerde Latince ifadeler tercüme edilmemiş. Orta çağda yaşayan, kitap okumayı seven, ve okuduğu kitapları kendince yorumlayan hatta bazen çarpıtan bir değirmencinin hikayesi anlatılıyor.

Sorgulatıcı, enteresan ve belgelere dayalı bir inceleme kitabı.

kilise ve engizisyon konusuna ilginiz varsa ilginç gelebilir.

Yaşanmış bir yargılama olayının belgelerinden yola çıkılarak yazılan kitapta Kilise ve Engizisyon konusu oldukça tarafsız olarak ele alınmış. Okunmasında yarar var.

Keyifli bir anlatımla yazılmış bir ortaçağ kitabı. tavsiye olunur.

Ortaçağı çok iyi anlatan bir kitap

yavaş ilerleyen ama zevkle okunan bir kitap.

Sosyal tarih ve mikro tarih, alanında öncü bir çalışma çok defa tenkid edildi ve bir çok defa daha tenkid edilecektir, çünkü alanında ne yazık ki halen tek eser olma hüviyette, bu perspektife sahip başka bir kitap daha yok.

Ginzburg'un oldukça ince eleyip sık dokuyarak ortaya çıkardığı bu eserden Ortaçağ'da yaşayan insanların alışkanlıkları, düşünce yapıları gibi özellikler yanında; engizisyon yargılaması hakkında da mükemmel bilgiler ediniyorsunuz. Örneğin baş karakter Menocchi ile onun değirmenine gelen köylü kadınla arasındaki kitap alışverişi... Daha fazlası kitapta. Mutlaka okuyun.. iyi okumalar... :)

çok ilginç bir eser... gingburg mikro tarih nasıl yapılırmış onu gösteriyor. bu çok ayrıntılı hikayede, mesele kilisenin değirmenciye yaptıkları veya zalim mazlum ikilemi değil, hiçbir zaman halkın edilgen olmadığını göstermek....

Harikulade, mükemmel, tadına doyulmaz bir roman. Mikro tarih örneği. Tamamen belgeler ışığında yazılmış bir eser. Wang Hatun'un Ölümü gibi büyük adamlar değil, sıradan insanların tarihi.

"tarih, kazananların tarihini yazar" sözüne muhalif bir bakış açısıyla yazılmış olan bu roman, tarihi süreç içerisinde tarih metinlerine pekte konu edilmeyen "basit insanların" tarihini insanlara aktaran bir çalışma. Avrupa'nın kilise hakimiyetini en şiddetli yaşadığı dönemlerde bir değirmencinin engizisyon mahkemesinde ki ilginç hayatına tanıklık edeceksiniz.

Engizisyon mahkemesinin evrenin çok yönlü bir şekilde sorgulayan bir değirmenciyi yargılamasını bu eserde görebilirsiniz.Eser gerçekten yaşanmış bir olaydan alıntıdır yani o zaman yaşanmış bir olayı yazarımız bize aktarıyor.16. yüzyılda sıradan bir değirmencinin aslında evreni çok farklı şekilde yorumladığı karanlık sanılan ortaçağın aslında çok karanlıkta olmadığını bu değirmencinin hayatına bakarak görebiliyoruz.Bazı noktalarda değirmenci kuranı bile okumuş olma ihtimali var o yoksa bile dağ köyündeki bir değirmeci bundan bile haberdar.Kitapta ilginç noktalardan biride o değirmenci yahudi hristiyan ve türk diye dinleri ayırmış islamiyeti türklük olarak anlamış demek ki o dönemde böyle bir algı oluşmuş her neyse kitap çok mükemmel şiddetle tavsiye ediyorum

Engizisyon bir isynkârı idam eder soruşturma konusun adamın Türkleşmesi yani müslümanlaşması ...

harika bir kitap. Değirmenci ve engizisyon...

Peynir ve Kurtlarismiyle manidar ortaçağın sonlarında, küçük bir kasabada yaşayan değirmencinin öyküsü özünde. Fakat bu zamanlar avrupanın dini ve sosyal yapısının da değiştiği bir dönem olduğu için bireyin dünyayı anlamlandırma ve kendini ifade etme şekli tam da o değişim havasının birey ve toplum üzerindeki etkisini gösteriyor. Metis yayınlarının çevirilerini seviyorsanız mutlaka öneririm.

Değerli bir çalışma. Bir değirmencinin yaşamı sorgulanıyor ve bilgiye erişim koşulları değerlendirilerek yaşamı nasıl kavramış olabileceği engizisyon mahkemesi tutanakları kullanılarak fikir yürütülüyor.

Kitabımızın konusu 16. Yüzyıl sonlarında İtalya’nın bir dağ köyünde gerçek bir olayın aktarımıyla geçiyor. Kitabın kaynakları ve dipnotlarının çokluğu da bize bir tarihçi gözüyle ne kadar titiz bir çalışma yapıldığı konusunda ipucu veriyor.

Kitabımızın kahramanı olan tam bir kitap kurdu özellikle de dünyanın yaratılması, din ve dinlerin yorumlası konulu kitaplara meraklı keza okuduğu kitaplar arasında Kuran’ın da olduğunu görüyoruz, düşünmeyi sorgulamayı seven birazda pek dilini tutmayı beceremeyip okuduklarını düşündüklerini başkalarına aktarmayı ki bunlar Avrupa’nın cadı kazanlarının kaynadığı, kilisenin otoritesinin hüküm sürdüğü Ortaçağındaki dönemde Hristiyan’lığı, kutsal ruhu ve kutsal kitabın yazımıyla ilgili sıradışı fikirleri olup nihayetinde de bunlardan dolayı Engizisyon mahkemesini karşısına alan değirmenci Menocchio’ya.

Kitap başlarda sıkıcı gibi gelse de sonrasında merak uyandıran ve dönemin toplumsal inanç ve anlayışına ışık tutan , mikro tarihi bir eser niteliğinde.

Ortaçağın karanlığında okuyarak aklında bulduğu ışığı insanları aydınlatmak için paylaşan bir değirmencinin gerçek hikayesi... Okunacak kadar güzel, bilinçlendirecek kadar anlamlı...

Dönem iyi ele alınmış. Lakin bazı yerlerde sıkmadı değil.

elitizmi ve akılcılığı temsil eden bir değirmenci, doğal olarak değirmencileri sevmeyen ama muhtaç olan köylüler, düzeni ve dogmatizmi temsil eden engizisyoncu yargıçlar arasında geçen olayların ince ince tahlil edilmesinden oluşuyor eser. az sayıda kaynakla ve küçük ölçekle bir tarih yazım çalışması. roman tadında ama bilimsel bir eser.