İlber Ortaylı Kitabı / Zaman Kaybolmaz Hakkındaki Yorumlar

vakanüvisea 24.12.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
TAVSİYEM dir.. azizim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
aykutme 27.11.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bir tarihçinin,üslübü,akıcılığı müthiş olabilir,tarihi kişilere sevdirebilir, fakat ele aldığı konuyu güvenilir belgelere ve tarafsız kaynaklara bağlamassa ne üslübün ne de konunun bir değeri olur.İlber Ortaylı bu ikisini birlikte iyi yapabilen tarihçilerimizden değerinin bilinmesi ve kendisinin tanınması için bu kitabın okunması gerektiği kanısındayım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
lonelyplanet 18.02.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitabı okurken bir hayatı değil onlarca hayatı aynı anda yaşamış, yaşıyor olan birini kavramaya çalıştığını, dolayısıyla çok mütevazi olması gerektiğini çok iyi anlıyor insan. Tabii olarak da içinizi kemiren müthiş bir eksiklik, bir türlü kuşatamama hissiyle beraber giden kitabı okuma açlığı, sayfaları çevirdikçe azalacağına artıyor. Nilgün Uysal'a teşekkürler, okunurken tempo hiç düşmüyor. İlber Hocaya soru sormanın cesaret istediğini herkes bilir; hem bu cesareti bulduğu, hem de kendisine İlber Hoca tarafından bu fırsatın verilmesini sağladığı için...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kitapkurdu138740 09.10.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
müthiş heyecamlı bir sohbet. kitap bitene kadar elinizden bırakasınız gelmiyor. her şeyden önce İlber Ortaylı gibi bir hocanın kitaplarını okurken onun hakında bilgi sahibi olup da kitaplarını okumak ayrı bir zevk veriyor insana doğrusu...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (24)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
atilla_atilla 30.05.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İlber Hocanın değerli bir hoca olduğunu biliyordum ama söyleşi şeklindeki bu kitabı okuduktan sonra hem tarihe dair bazı ayrıntıları hemde İlber Hocanın hayatı hakkında biraz bilgiye sahip oldum.Söyleşinin yansıtılışı çok hoş, sanki soru cevap kısmında ordaymışsınızcasına zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.Bir kere Hocanın hayatı gezmekle geçmiş diyenlere hiç katılmıyorum bunu diyenler hocanın dilleri öğrenmek için harcadığı zamanları makaleler için göstermiş olduğu çabayı gözardı ederken hocanın emeklerine saygısızlık ettiklerini unutmasınlar.Söyleşiden Hocanın ukala bir hali olduğunu hissettim ama, açıkçası hak ediyor.Bu kadar bilgi birikimi üzerine kendisine sözünün üzerine söz söyleyebilecek çok az adam var zaten.Bir de Hocanın hayatını anlatırken bahsettiği insanlarında ne kadar donanımlı ve değerli insanlar olduğunu görüyoruz.Okumak isteyenler için zaman kaybedeceklerini düşünecekleri bir kitap değil bence okusunlar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
tripolis28500 30.03.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitap hakkında iyi bir yorum yazmak için herhalnde en az 10 sayfa yazmak gerekiyor. Bu nedenle tavsiyem sadece şu: mutlaka ama mutlaka okuyun ve nasıl bir zenginliğe sahip olduğumuzu kendi gözlerinizle görün. Zira zenginlik sadece parada pulda değil, sahip olduğumuz değerlerdedir, aynı zamanda. İlber Hoca gibi bir değerimiz olduğu için ne kadar övünsek ve gurur duysak azdır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
haci23 25.01.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İlber Hoca'yı tanımayan yoktur heralde. Onun hayat macerasında başından geçenleri merak edenler durmayın... Bu kitabı alın ve okuyun. Sadece İlber Ortaylıyı değil, Türkiyedeki Eğitim ve Yüksek Öğretimin tarihçesini de öğrenmiş olacaksınız. Ayrıca kendi yaşam kesitine denk gelen yıllardaki toplumun sosyolojik değişimlerini de hocanın tarih yorumlarıyla öğreneceksiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
vona7852
08.05.2019
İlber Ortaylı'yı tanımak ve anlamak için güzel bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
advisory
03.02.2017
Bir sürü entelektüelle tanışma fırsatı bulduğum kitap. Okunmalı, okutulmalı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
taqdukemre
09.09.2016
on numara bir tarihçi ayrıca kitapta çok güzel
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
henüzyeni 07.09.2014
ilber ortaylı'nın neden bu kadar ön tarafta olduğunu çok iyi anlayacağınız bir kitap. bir insanın etrafı, en başta ailesi, bu kadar üst kesim ve bu kadar sağlam olabilir. halil inalcık'ın taa çocukluktan itibaren yanında olması ise beni bir ayrı şaşırttı. kısacası alın okuyun. çünkü hem tarih hem yaşam anlatıyor bu kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Kitap İçin 21.07.2014
Kitabın konu başlıkları mükemmel. Seyahat ve portreler kısımları da çok iyi. Fakat kitapta çok isimden bahsedilmesi başımı döndürmedi değil ayrıca Nilgün Uysal'ın bazı sorularını İlber Hocamızın pas geçmesi olumsuz olmuş. Bazı yerlerde sanki İlber Hoca derinliğini bize yansıtamamış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Tarihe merak duyanların ve tarihçilerin okuması gereken güzel bir söyleşi kitabı. Özellikle tarihe ilgi duyanlar açısından tarihin alanının ne kadar geniş olduğu ve akademik anlamda kendini yetiştirmek isteyen tarihçiler açısından ise bir tarihçide olmazsa olmazların nelerin olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kaanokan 29.05.2013
İlber Ortaylı'nın çocukluğundan günümüze kadar kendi dilinden anlattığı hayat hikayesini ben çok beğendim. Akıcı ve bilgilendiri bir kitap. Okurken en çok İlber hocanın çalışkanlığı ve enerjisine hem çok şaşırdım hem de hayran kaldım. Özellikle tarih bölümünde okuyup akademisyen olmak isteyenler kesinlikle okusunlar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
jv 11.07.2012
Tam bir seyahat kitabı. Yanında bulundur, aç, oku, ara ver, tekrar devam et... Biyografik niteliği yanında enformatik açıdan da doyurucu, zira bahse konu olan kişi İlber Ortaylı. Kitaptan kısa ve bence çok hoş bir alıntı ile bitirelim: Ropörtajı yapan sorar: Hocam, sizin çok fazla yabancı kelime kullanmanız eleştiriye tabi oluyor kimi zaman. İ.O: Bazıları bunu gösteriş merakı ile ilişkilendiriyor, halbuki alakası yok. Tamamen farklı dillerde -bilhassa Osmanlıca, Eski Türkçe- çok fazla okumuş olmakla alakalı. Hal böyle olunca refleks olarak dilime yerleşmiş.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ali YILDIRIM 22.03.2012
Bu uzun söyleşiyi okumadan önce de İlber Ortaylı’yı çok sever, çok sayardım. Ancak şimdi sevgim saygım hayranlık boyutuna geldi. Artık, onun yalnızca bir tarihçi değil bir filozof olduğunu da düşünüyorum. Yeri geldiğinde öyle analizler yapmış ki ağzım açık okumak zorunda kaldım. Nilgün Uysal’ı da tebrik etmek lazım. Böyle bir ummanla 600 sayfalık bir söyleşiyi iyi kotarmış. Sorular iyi seçilmiş ve kitap iyi kurgulanmış.

Uzun bir söyleşi olmasına rağmen yine de tam olarak bir İlber Ortaylı portresi ortaya koyuyor mu? Bu sorunun cevabını tam bilemedim. Sonuçta soruları soran Nilgün Uysal ve onun yönlendirmesi ve onun algıları etkili olmuştur.

Söyleşiyi okurken ne kadar standart dışı bir insan hatta tam bir hercai dedim İlber Hoca için. Ancak bu yaşam tarzından ortaya çıkan sonuç mükemmel: Göz kamaştırıcı bir kariyer, harika bir dost çevresi, belli başlı bütün dillere hakimlik ve inanılmaz bir üretkenlik. Bütün bunların yanında tüm Türkiye tarafından tanınan ve sevilen biri olmak.

İnşallah başta tarihciler olmak üzere bütün akademisyenler bu kitabı okur. Ben bile, mühendis olmama rağmen, daha fazla kitap okumalıyım, daha çok çalışmalıyım, daha çok yazmalıyım diye gaza geldim.

“Bizim millet” diye çok yakınıyor İlber Hoca. Bizim millet çok yeteneklidir, çok girişkendir ve çalışkandır diyor ama derinlik yoktur diyor. Ben de şikayetçiyim bu yüzeysellikten. Çevremdeki insanlar hep üniversite mezunları olmasına rağmen ne edebiyattan konuşabilirsin ne tarihten. Maç ve araba muhabbeti, iphone, ipad muhabbeti. Hepsi o.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-886695 02.12.2011
Hocanın her cümlesinden bilgi birkimi taşıyor. Bu kitabında da aynı şeyi hissetmemek mümkün değil. Ayrıca şark ve garba ilişkin düşüncelerini okurken oldukça eğleniyorsunuz. Hocanın kendi hayatına dair ilk ağızdan bilgi edinmek de cabası...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
zehraerbay 04.10.2011
Biyografi okumayı sevenler için çok iyi fırsat, oldukça kalın ve oldukça renkli kişiliğiyle sıkılmadan okunabilecek bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Elif Zeybek 21.09.2011
Ufuk açıcı, Ortaylı nın derya deniz olduğunun kanıtı bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ali.sir.nevai 15.09.2011
Son yıllarda okuduğum en iyi anı / söyleşi kitabı. Bir insan bu kadar mı olur tekrar tekrar okumaya, öğrenmeye, araştırmaya ve gezmeye. Helal olsun. Üstelik bilgilerini öğrencilerine nükteli bir şekilde sevdirerek aktarması takdire şayan. Bu kitabı herkese hararetle tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kemalderinsu 21.06.2011
Bu kadar kalın bir kitabın akıcı olabileceğini kitaba başlarken düşünememiştim. Bu belki benim İlber Hocaya hayranlığımdan kaynaklanabilir. Eğer sizin de ilme, ilmi çalışmalara ve bunun yapılma yöntemine ilginiz varsa hayatınızda kendinize bir hedef koymak istiyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Romanista 18.11.2009
Kitapta Halil İnalcık ile yapılan söyleşiye nazaran daha çok biyografik kelamlar var. Saçma sapan sorular da var. "Patavatsızmısınız", "kibirlimisiniz" gibi. Ama hoca bunlara muhteşem yanıt vermiş. Bu yanıtlara kendim de sahip olduğum için hocaya olan sevgim kat kat arttı. Ayrıca şunu söylemek isterimki İlber hoca, bir Osmanlı tarihçisi olmasından ziyade gerçek bir Osmanlı. Hocasından bile daha çok Osmanlı..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
burakciftc 20.08.2009
zaman kaybolmaz,bir söyleşi veya bir biyografi anlamında bence başarılı. Ayrıca, Cumhuriyet döneminin her kesimden birçok ünlü şahsını bizzat tanıyan birisinin onlar hakkındaki kişisel görüşlerini duymak da bazı okurlar için oldukça ilginç olabilir. İlk aklıma gelenler şunlar: Can Yücel, Halil İnalcık, Coşkun Üçok, Atilla Koç, Mehmet Ali Baydar, Cengiz Çandar, Uluç Gürkan, Mübeccel Kıray, Mete Tunçay, Sencer Divitçioğlu, Niyazi Öktem, Tarık Zafer Tunaya, Altan Öymen, Neslişah Sultan vs.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kartal_1 23.05.2009
tarihi sevdiren ve avamın anlayacağı hale getiren hocanın sergüzeştini okuma fırsatı bu şekilde ortaya çıkıyor. günümüz gençliğine örnek olarak sunulacak bir kişilik. tarihçiliğini ve değerlendirme biçimlerinin kaynağının görme açısından değerli bir söyleşi kitabı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Çepni55 11.12.2008
Okumak için 4 sene kadar geç kaldım aslında... Cemal Kafadar, Mehmet Genç, Halil İnalcık gibi isimlerle birlikte en beğendiğim tarihçilerden birisidir İlber Hoca. Zaman Kaybolmaz alt başlığıyla uzun zaman aldığı belli olan bir nehir mülakat kitabı çıkmış. Şahsi hayatı ön planda olsa bile tarihin içinden çıkamıyorsunuz. Kırım'dan, Roma'dan, İstanbul'dan, Şam'dan, Moskova'dan, İran'dan, Osmanlı'dan... Bizden yani...

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Şural 08.08.2008
Zaman Kaybolmaz-İlber Ortaylı Kitabı, İş Bankası Yayınlarının Nehir Söyleşi serisinin 19. kitabı. Adından anlaşılacağı üzere, bir biyografi kitabı. Emsallerinden farkı, soru-cevap şeklinde gerçekleştirilmiş olması.624 sayfalık eser, hem bu özelliği hem de iyi kurgulanmış yapısı ile okuyucuyu sıkmak bir yana, bir solukta okunuyor. Prof. Ortaylı, 2000 yılından itibaren popülerliğinin zirvesine yerleşti ve ard arda da kitaplar çıkardı.(Gerçi bunların çoğu kendisinin makale ve konuşmalarından derleme) Allah vergisi müthiş bir zekâ ve hatırlama gücü de tarihçi kimliğini doyumsuzlaştırıyor. Zaman Kaybolmaz’da Ortaylı’nın ta lise hayatından başlayan inanılmaz azmini, kararlılığını, bilim için fedakârlıklarını buluyorsunuz. Bunun yanında modern bir evliya çelebi olan Ortaylı ile tüm coğrafyayı, üzerindeki tarihi olaylar eşliğinde geziyorsunuz. Zaman kaybolmazı zaman geçirmeden okuyun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
İlber ortaylı'yı tanımak için mutlaka okunması gereken bir kitap.Türkiye'nin bence en önemli birkaç tarihçisinden bir tanesi.Çok sürükleyici bir söyleşi olmuş.herkese tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Adem Artan 13.08.2007
Genelde tarihimizi, özelde İlber Ortaylı'yı veya başka bir ifadeyle ilber Ortaylı üzerinden tarihimizi röportaj sürükleyiciliği ve sohbet tadında öğrenmek isteyenler için mutlaka ama mutlaka okunması gereken bir kitap. İlber Ortaylı ile sadece tarihi değil, aynı zamanda dünyayı da geziyor ve hem tarihi, hem de farklı coğrafyaları ABD'den Rusya'ya ve İran'a kadar dolaşıyorsunuz. Herkese tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
deryamustafa 22.01.2007
İlber Ortaylı, son zamanlarda tarih ve kültür çevrelerinde ismi çokca zikredilen tarihçilerimizden birisi. Kendine has tavırları, mimikleri, engin bilgisi ve bir nevi karizması itibariyle son zamanlarda oldukça ilgi çeken nadir tarihçilerimizden.

Bilirsiniz, Türk halk ve popüler kültürü bağlamında bir tarihçinin çok dinlenmesi, ilgi görmesi, adının çok duyulur olması pek de rastlanır bir şey değildir. Bu geleneğin az da olsa kırılmasında bence, son zamanlarda Türk halkının tarihe olan ilgisinin artması en büyük neden. Türkiye'nin stratejik öneminin tekrar gündeme geldiği; Ermeni sorunu, Lübnan'ın iç sorunları, K.Irak ve Kerkük gibi sorunlar sebebiyle tarih muhasebemizin tekrar tekrar yapılageldiği bu günlerde, ünlü bir tarihçiye olan ilgi de artıyor. Diğer bir sebep de İlber Ortaylı'nın siyasi herhangi bir polemiğe girmemesi, sadece bilimsel çalışmaları ile tanınması. Zaten olması gereken de bu. Zira Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok büyük bir kısmı bu anlamsız siyasi polemiklerle heba oldu. Sırf daha muhafazakar veya daha sosyal demokrat veya daha sosyalist vs. yaftalarla bir çok değerli sanatçı ve bilim adamımız ve çalışmaları resmen güme gitti. Bu konuda benim ilk aklıma gelenler Necip Fazıl, Sezai Karakoç, İdris Küçükömer, Hikmet Kıvılcımlı gibi kişilerdir.

Bu kitap, İş Bankası'nın Nehir Söyleşiler başlığı altında yürüttüğü çalışmalardan bir tanesi. Kitap bir önsözle başlıyor. Önsözde söyleşiyi yapan Nilgün Uysal'ın kitaba ilişkin kısa bir özeti var. Hangi tür okuyucunun özellikle hangi bölümleri okumakla başlayabileceğini anlatmış. Yani, okuma maceranızı kitabı başından sonuna doğru değil de ilgilendiğiniz bölümleri önceden seçerek de yapabilirsiniz. Zira, yazarın çocukluğu, ilk gençlik yılları gibi konular doğrusu, bazı okurları pek de açmayabilir.

Söyleşiler 2003 yılında başlamış ve 2005 yılında bitmiş. Söyleşiler 23 bölüm altında düzenlenmiş. Benim en çok hoşuma giden bölümler şunlar:

- Yirminci bölüm: Biz devlet için ölür, Bir yandan da devleti soyarız
- Yirmi birinci bölüm: İltica edenler daha ulusçudur..Ben de
- Yirmi üçüncü bölüm: Topkapı Sarayı'nda Tarihi koklamak

Kitabı, yoğun akademik bilgilerin verildiği, tarihi, sosyolojik konularda uzun uzun konuşulduğu bir eser olarak görmemek lazım. Zaten bu amaçla da yazılmamış. Kitap, tarihçi hakkında daha önce okumuş, eserlerini incelemiş ve onun hakkında daha ayrıntıya inmek isteyen kişiler için daha uygun.

Ancak kitap, bir söyleşi veya bir biyografi anlamında bence başarılı. Ayrıca, Cumhuriyet döneminin her kesimden birçok ünlü şahsını bizzat tanıyan birisinin onlar hakkındaki kişisel görüşlerini duymak da bazı okurlar için oldukça ilginç olabilir. İlk aklıma gelenler şunlar: Can Yücel, Halil İnalcık, Coşkun Üçok, Atilla Koç, Mehmet Ali Baydar, Cengiz Çandar, Uluç Gürkan, Mübeccel Kıray, Mete Tunçay, Sencer Divitçioğlu, Niyazi Öktem, Tarık Zafer Tunaya, Altan Öymen, Neslişah Sultan vs.

En son olarak; esasında pek de önem vermediğim bir konuya değineyim: İlber Bey'in genel tavırlarının umursamaz veya snob olup olmadığı konusunda. Evet, bir çok yerde gördüğüm, okuduğum, bu kitap ta da kısmen yer alan bir konu. Böyle bir durumu şahsen ben de görüyorum, ama bunu İlber Ortaylı'nın gerçekten değerli bir tarihçimiz olduğu gerçeğinin çok çok arkasında olması gereken bir ayrıntı diye görüyorum.

Kendisine Topkapı Sarayı Müdürlüğü görevinde de başarılar diliyorum. Umarım kitapta belirtilen birçok hukuki, bürokratik,mali engeli aşar da bu Sarayı'mız hakkıyla gezilebilir hale gelir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
mavi_uyum 28.11.2006
Kitabı çok beğendim.Elime alırken aklımdaki düşünce İlber Ortaylı'nın hayat hikayesini okumaktı ve aradığımı fazlasıyla buldum.İlber Ortaylı bizlere kaliteli bir eğitim için,hayatta başarılı olmak için gerekli olanın para değil insanın kendi kişisek özelliklerinin gerekli olduğunun yaşayan bir öreneği.Devlet üniversitelerimizden nasıl bir cevher çıkmış.Kendi özverileriyle.Kitabı okudukça,kendi gençliğimin ne kadar beyhude geçtiğini anladım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
napburemal 29.10.2006
Tarihçilerin Kutbu'nu bir parça okudum.Ancak bu kitabın tamamını okudum.Kitabın başlıkta ima edildiği gibi derin bir tarih perspektifi, bakış açısı sunmadığı malum.Gezilen görülen yerler gibi bir kişisellik de mevcut.Yine de kitabın dilinin fena olmadığına, İlber Ortaylı'nın kim olduğunun ve anlattıklarının önemine dikkat çekmek gerek.Özellikle tarihçiler ve sosyal bilimciler için değerli bir kaynak.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Alplerin 01.09.2006
Bu uzun söyleşide Nilgün Uysal sanki Hoca'ya "biraz kendinizden bahsedermisiniz" sorusunu sormuş gibi bir hava esiyor. Bununla beraber hoca söyleşi bir yıldan fazla sürmesine rağmen "ikiz kardeşlerine olan mesafeliliği" haricinde (o da zımnen) ketum davranıyor. Hatta hayat çizgisinin önemli kilometrelerini anlatırken dahi dostlarından daha çok konuşuyor. AMA BU KİTAPTA HİÇ DEDİKODU YOK. Yanılmıyorsam ismini verdiği hiç bir kimse hakkında menfi sayılacak tek bir kelime dahi etmemiş ve dahi o dostlarının görünmeyen meziyetlerini öne alarak dikkatleri sanki onların üzerine de çekmeye çalışmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Çarhacı 22.04.2006
Kitap aynı yayınevinin Halil İnalcık'a dair yayınladığı Tarihçilerin Kutbu eseri gibi dengeli olmamış, ekseni doğru oturmamış; kitabı sayın Ortaylı'nın hayatına dair bir kitap değil de "gezdiği yerler ve tanıdığı insanlar" diye isimlendirmek mümkün. Bu kapsamda kitabın yaklaşık 100 sayfasını çıkartmak uygun olurdu, hem safra duruyor hem de okur için sıkıcı.. Böyle bir kitabı alırken adı ve arka kapağına bakarak biraz da felsefi bir taraf, hayata bakış perspektifi gibi bir şey de bekliyordum ama kitap bunları vermiyor, dolayısıyla kitabın adı ve arka kapağı kitabı betimleyici değil, havada kalmış. Yine böyle bir eserde bir parça duygusal bir taraf olması beklenir, Tarihçilerin Kutbu hem dengeliydi hem de böyle bir yönü vardı ancak bu kitapta bu yok... Kitapta sayın Ortaylı'nın tarihçilik anlayışının gelişimi de biraz anlatılabilirdi. Ayrıca kitabın sayın Ortaylı'yı snob gösteren bir yönü de var, esasında böyle bir kitabın tarz itibariyle tersine biraz daha olduğundan alçakgönüllü bir tarzı olması gerekirdi. Kitabın tarihçilik açısından istifade edilir tarafları var, sayın Ortaylı'nın bu ve bunun dışında genel konulardaki bazı fikirleri güzel ve ilgi çekici ve özellikle genç insanlara eğitimin sınıf okuyup geçmek değil bir kendini yetiştirmek meselesi olduğunu, derinliğine öğrenmenin, dil öğrenmenin, gezmenin, görmenin önemini anlatması açısından kitabın eğitici bir tarafı var; kitabın intrinsic(esas) değeri bu son maddede yatıyor.. Bunlar dışında kitapta özellikle dikkatimi çeken bir şey oldu. Sayın Ortaylı'nın Rum, Ermeni ve Süryani patrikleriyle ve hahambaşıyla oldukça iyi ilişkileri var ama bir müslüman din alimiyle ilişkisi olduğunu okumadım. Kendisi kilise ayinlerine katılıyormuş, Kudüs'ten bir sürü haç satınalıp bunları Ukrayna'da hristiyanlara dağıtmış ama camiye ancak bir Arap ülkesinde siyasi dedikoduları dinlemek için gitmiş... Bunları ve sayın Ortaylı'nın Osmanlı devletini biraz fazla Romanize bir gözle görmesini (Roma'nın devamı olduğu görüşünü kastetmiyorum) yadırgadığımı söylemeliyim.

Bu eleştirinin tam metnini kitapta tespit ettiğim kimi hatalarla birlikte aşağıdaki websitesinde bulabilirsiniz:
www.angelfire.com/indie/zamankaybolmaz
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (17)
Hayır (5)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-138843 20.04.2006
Zaman Kaybolmaz… Kendi hayat serüveninizdeki zaman dilimlerini nasıl değerlendirdiğinizi düşününce, sanırım İlber Ortaylı’nın zamanının neden kaybolmadığını daha iyi anlayacaksınız. İlber Ortaylı’nın, bugün neden sözüne, düşüncelerine, tezlerine değer verildiğini ve saygın biri olarak günümüzün büyük bir tarihçisi olduğunun alt yapısını okumuş oluyorsunuz bu kitapla. Ben Ortaylı’nın hayat koşuşturmacasını okurken bile bunaldığımı söyleyebilirim. Zamanı bu kadar verimli ve çalışkan kullanmasına hayran oldum bir kez daha. Bu kitap Ortaylı ile yapılan bir tarih sohbeti değil. O nedenle yer yer sıkılıyorsunuz. Tarih sevenler ve Ortaylı hayranları, bu profesörün hayatından kesitler okumak istiyorsa tavsiye ediyorum. Ortaylı’nın bu kadar çok tanıdığının içinde bende olmak isterdim…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla