Teşkilatın İki Silahşoru/Dede Yakub Cemil-Torun "Yakub Cemil" Hakkındaki Yorumlar

BU KİTAPTA DEDE VE TORUNUN BİRİ TEŞKİLATI MAHSUSUSA DİGERİNİN M.A.H MACERALARINI OKUYACAKSINIZ GAYET SÜRÜKLEYİCİ Bİ KAİTAP....

teşkilatı mahsusa ve mit e dair değişik bir kitap.iki farlı tarihte yaşamış iki insanın gözünden istihbarat. bunlardan biri meşrutiyetin ünlü silahşörü YAKUP CEMİL. kitap okuyucuyu hem yakın tarihimize hem meşrutiyet yıllarına götürüyor. çok ilginç güzel ve sürükleyici bir çalışma. heyecanla okudum.

biri teşkilatı mahsusanın diğeride milli iştihbatarın aynı soydan gelen gözü kara iki şilahşörü ikide milleytçi ikide vatan perver bu iki adamın öyküsünü okuyacaksınız bu kitapta

şimdilerde bazı popülist kitaplar piyasaya çıkmakta ama sakın bunu teşkilatın iki silahşörünü onlarla karıştırmayın. derin devlet mafya polis üçgeni susurluk falan diyip geçmeyin zaten ilgisi yok onlarla. tarihi bir roman diyebilirim ve mutlaka okuyun derim.

okuduğum en iyi kitaplardan birisi.hatta liste başıda diyebilirim.bu kitabın kurmaca olduğuyla ilgili spekülatif söylemler olmasına rağmen okurken zevk aldığım ve elimden bırakmadığım tek kitap...

yazar çoğu kitabında olduğu gibi bu kitabındada kafasında bir tarih kurgulayarak bunu eserine yansıtmış hiç bir tarihi belgeye bakmadan iddialarını hiç bir temele oturtmadan gelişi güzel yazmışta yazmış bende bir tarihçi olarak böylesine bir tarih katline üzülerek bu kitabı saçma bulduğumu belirtmek istiyorum ancak tarihsel fantezinin nasıl yapıldığını merak edenler bu kitabı sakın kaçırmayın iyi okumalar TOLGA SARI

Arkadaşlar bu kitapta biri Dede Yakup Cemil meşrutiyetin silahşörü
diğeri Torun Yakup Cemil Cumhuriyet'in silahşörü

Bu iki büyük insan Teeşkilat'ı MAhsusayı yaşatmak ve vatana hizmet aşkıyla görevlerini yerine getirmeye çalışan iki dava adamıdır.

Brinci ağızdan anlatılan bir kitaptır. Ancak ddaha öncede dediğimiz gibi Soner Yalçının kitapları birbirleriyle bağlantılıdır. Hepsini okuduğunuzda bile bağları güç farkedebilirsiniz.

bir dede bir yakup cemilin hayatını anlatan kitap bir soner yalçın klasiği olarak karşımızda duruyor. vatanını ne kadar sevdiği anlaşılan dede ve torunun hayatlarını okumak gerçekten zevkli ve akıcıydı

ittihat terakkiden başlayıp günümüze gelen teşkilatı mahsusa(mit)..ve onun farklı zamanlarında silah sıkmış 2 tetikçisi..dede ve oğul...aradan onca şey geçmesine karşın silahların çekiliş nedenlerinin değişmiş olduğunu söylüyemiyoruz...bu kitap hem teşkilatın ve devletin fotoğrafını çekiyor hemde yakup cemilin iç dünyasına inip,öldürmenin uyandırdığı duyguları ortaya koyuyor..neden ne olursa olsun öldürdüğü insanları bu kadar kolay anlatabiliyo olması ilginç bir psikoloji tabi..

bu kitabın gerçekten ne olduğunu bilmeyenler varsa tuncay özkanın mitin gizli tarihi adlı çalışmasına bakmalarını öneririm. ben kısaca söyliyim ki o da şu torun yakup cemil aslında biraz kafadan sıyırık biri ve bu ispatlamış ayrıca yakup cemil ile de uzaktan yakından alakası yok tamamen kendi hayal ürünü olan bir çeşit olayları artık soner yalçını nasıl ikna ettiyse ( ki o da malum sayın yalçın biraz çatlı tarzı görüşlerin karşıtı görüştedir e doğal olarak hemen atlamış olsa gerek) artık başlamış bol keseden sallamaya ama polisiye tarzında iyi olacak bir roman diyebilirim de işte sayın yalçın nasıl böyle bir oyuna gelmiş hala anlamış değilim. bu arada şu bizim torun yakup cemil asıl adı kadri olan ve kendini hep KADRİ BABA olarak lanse eden bir hasta yani paranoyak... kitaba verilecek puan sadece roman tarzında hayal mahsülü olduğu için 10 üzerinden 2 o da çok ya neyse artık...

kitabı okurken biraz taraflı gibi geldi ama sonradan alıştım.torun Yakup Cemil2in bu kadar rahat sırrını vermesi beni şaşırttı.soner yalçın'ın en kaliteli kaitaplarından biri.

KITABIN OPERASYONLA ILGILI ANLATTIKLARI GERÇEKTN ÇOK GERÇEKÇI BIR ŞEKILDE ANLAYILMIS.KENDINIZI OLAYIN HEYECANINA KAPTIRIYORSUNUZ.AMA KITABIN BITIMINI BEĞENMEDIM SANKI SONU OLMAMIS DA KITAP ORTASINDA BITMIS GIBI OLMUS.AMA GUZEL BIR KITAPTI.

kitabı dedenin ve torunun hayatı olarak inceleyebiliriz.dedenin hayatında 2.abdülhamiti kötülemesi gerçekten bu kitabın üstünde hoş durmamış ve olaylara tek taraflı yaklaşılmış sadece ittihatçılar tarafından bakılmış. torunun hayatında ise asalanın kimler tarafından yok edildiği saklı kalmış ve bir biyo0grafi kitabına dönmüş.

işte bir klasik daha...
içindeki herşeyi belgelere dayandırıp yazan soner yalçın ve doğan yurdakul ittihat'ı ve mit operasyonlarını çok güzel anlatmışlar...
mehmet eymür'ün yakup cemil hakkındaki iddialarını da bence araştırmak lazım ama kitap her şeye rağmen süper olmuş:..

tipik bir soner yalçın kitabı.belgelerle konuşmuş.bir sürü kaynak,bir sürü bilgi vermiş yine.KİTABIN ÖZÜNDE İSE İTTİHAT VE TERAKKİ VAR.ENVER ZİYA VE ÜSTAT MASON TALAT PAŞA VAR.TARİHİMİZDE FETRET DEVRİ GİBİ LALE DEVRİ GİBİ BİR DEVİR.JÖN TÜRKLER.ÇOĞU MASON.ÖZELLİKLE PARİS DESTEKLİ.AMA KULLANILMIŞLAR.OSMANLIYI YIKMAK İÇİN KULLANILMIŞLAR.BU ARADA HAREKET ORDUSU İÇİNDE KİMLER VARDI.MASONLARIN VE SEBATAYİSTLERİN SELANİKLE NE ALAKASI VAR.YANİ CAN DÜNDAR MANTIĞI 2+2= DİYOR OKUYANDA 4 DİYOR...EY GİDİ İTTİHAT VE TERAKKİ MASONLAR TARAFINDAN KULLANILDINIZ....NEYSE DERİN DEVLETİN TEMELLERİNİ BU KİTAPTA BULABİLİRİZ.OKUNMASINI TAVSİYE EDERİM...

Bu kitapta benimde bazı arkadaşların gibi kafasına takılan bir soru var oda ? gerçekten asalayi kim yok etti ? ben kendime göre mantıklı bir cevap bulduğuma inanıyorum... asıl işleri mitin kendi elemanları iz bırakmaları içinde çatlı ve adamları... ama tam terside olabilir.. sonuçta bunlar kitap... ve bize yorum yapmamızı sağlar mutlak gerçeğe ulaşammaızı değil..sonuçta bu tür konularda yazılan bütün kitaplara ben her seferinde şüphe ile bakarım... kitap için genel yorum yapmak gerekirse eğer romanvari okursanız gerçekten çok güzel ama daha fazlasını bence aramayın..

İSTER KABUL EDİN İSTER ETMEYİN AMA ASALAYA ÇÖKERTENLERİN KİM OLDUĞU ÇOK AÇIK BELLİ.AMA HALA DAHA BU GERÇEK BAZI KİŞİLERİN İŞİNE GELMİYOR BAŞTA SONER YALÇIN OLMAK ÜZERE.İŞTE SIRF BU YÜZDEN BU KİTABA BALIKLAMA ATLAMIŞ VE ZEKİCE KURULMUŞ BİR ÜÇ KAĞIDI GÖREMEMİŞ KENDİNİ REZİL ETMİŞTİR.BU DURUMA DÜŞMESİNİN EN BÜYÜK SEBEBİ HİÇ BİR KİTABININ TARAFSIZ OLMAYIŞI VE KENDİ DÜŞÜNCELERİNİ DERİN DEVLET TAKINTILILARINA EMPOZE ETMEYE ÇALIŞMASIDIR.YANİ SONER YALÇIN BU KİTABINDA KENDİ KAZDIĞI KUYUYA KENDİSİ DÜŞMÜŞTÜR.UMARIM BUNDAN SONRA ASALAYI KİMLERİN BİTİRDİĞİNİ ÖĞRENMİŞTİR.TÜM SONER YALÇIN HAYRANLARINA DUYURULUR.

Tarih hainler, gafiller (hainlik yapıp iyi işler yaptıklarını sananlar ki onlar bir milletin geleceği için en tehlikeli gruptur) ve gerçek yüksek akıl ve vatanseverlik olgunluğuna sahip dejenere olmamış millet evlatlarının mücadelesidir. İşte teşkilatı mahsusa da hain-gafil ittihak terakki cemiyetinin gizli-aşikar tetikçisidir. Bu günkü derin ve fütursuz gladyo çeteler (ergenekon-özel kuvvetler vs) gibi. İmparatorluğumuz da büyük bir ihtimalle daha uzun sürede ve yumuşak bir geçişle tasfiye olacakken, geçmişdeki bu hain-gafiller yüzünden 10-15 yıl içerisinde hızla yıkıldı.

teskilatın iki silahsörü yürekleri vartan askı ile dolu gözü kara vatanı için ölmeyi göze almıs iki dede-torun olayını çok iyi anlatmıs.
yakup cemili okurken sanki sizde onunla beraber babi ali ye baskına gidiyorsunuz veya iran da selanikdde onlarla beraber planlar kurup olaylar gerceklestiriyorsunuz.
özelliklede enver pasa ömer naci ve yakup cemilin sadrazamı istifaya davet ettiği anı bir düşünün idealist 3 türk koskoca pasanın karsına dikilmiş kurtulus için istifa edin diyor.belki okurken yoğun duygular yasacaksınız belki torun yakup cemil ile memet ali agabey[hiram abas)ın faaliyetleri ile kalbiniz küt küt atacak ama bu kitap bize çok sey kazandıracak.
tuncay özkan ın kitabı yalanlamasıona gelince arkadaslar sunu düşünün
bir mit görevlisi anılarını yazamaz icraratlerini anlatamaz çünkü yemini vardır ama yakup cemil birazda olsa anlatmıstır ve sanki mit bilmiyor mu torun yakup cemil kimdir?tabii ki biliyor ee ne yapmak lazım yalanlamak lazım yani kadri baba da bu düşüncenin sonucunda ortaya atılmıs bir yemdir.soner yalcın iyi bir arastırmacı bence onun kitaplarına deger verelim.

Yakup Cemil'in gerçek anlamda hayatının nasıl geçtiği konusunda büyük bir merak içerisindeydim. Bu anlamda merakımı giderdim; fakat Yakup Cemil'in düşünce ve siyasi anlamda değilde reaksiyon anlamında aktif olduğunu anlamış bulunuyorum. İşte bu anlamda siyasi tarihimizde tam olarak yerini alamadığını düşünüyorum. Cesaretini siyasi hayatıyla birleştirememesinin bedelini canıyla ödemesinin üzüntüsü içerisindeyim. Onun tertemiz duygularıyla bu vatanı çok sevmesi -ki bunu da idam edilmesine rağmen ailesine aylık bağlanmasında da görüyoruz- takdire şayandır.

Kitapta İttihat ve Terakki dönemindeki güç mücadeleleri arasına sıkışıp kalmış ve gözüpek bir insan olan Yakup Cemil'in başından geçenler ile ASALA ile mücadelede bulunmuş -veya mücadelede bulunduğu- iddiasındaki Torun Yakup Cemil'in maceraları yer almaktadır.

Sürekleyici anlatımıyla soluksuz okunacak, elden bırakılamayacak bir eser.

Ancak bu kitap ile dahada perçinlenen bir soru var ki cevabının uzunca bir süre bulunamayacağı gibi cevabını arayan bu sorunun zihinlerimizde kalacağı zannındayım. 'ASALA'yı gerçekte kim yok etti? 1- Mit'in yönlendirdiği Abdullah ÇATLI ve ekibi mi? 2- Mit'in bu konuda oluşturduğu Torun Yakup Cemil ve buna benzer ekipler mi? 3- Yoksa Orly katliamı ile vücut bulması için gerekli destekleri kesen Emperyalist Devletler mi?

SAYGILARIMLA ve KİTAPLA

Soner Beyin bu eserinde diğerlerinde olduğu gibi bir belgesel film tadında yazılmış eser içeriği bakımından Osmanlının sn dönemi ve Cumhuriyetin 75 ve 80 yıllarında Devlet adına görev yapan dede ve Torun iki akrabanın operasyon öyküleri gibi.

Ayrıca Eser içinde dikkat çeken noktalar ;
1 İttihat ve terakki içindeki çatışmalar.
2 Devlet Görevlilerinin Çerkez ve Arnavut kökenli olması.
3 Enver paşa ve Sarıkamış harekatına değinmesi.
4 Talat,Enver ve Cemal Paşalar arasındaki güç savaşları.
5 Babı-ali baskını ve sonrası ihtilaller.
6 Asala operasyonları. Gibi bir çok ilginç noktalar eser içinde okuyucuyu sıkmadan ve heyecanı sürekli en üst noktada tutacak şekilde aktarılmış.

Bence okunması ve örnek alınması gereken bir olaylar…
SAGILARIMLA…

Bana göre;
1-)Bir diğer kitabı(reis) gibi yanlı tavır sergilememesi sevindirici

2-)Epik tarzı ağır

3-)Olaylar acaba gerçekten doğrumu dedirtecek kadar olağnüstü ama beğenmedim dersem yalan olur!

4-)Her kitapta olduğu gibi adam akıllı okunup sadece kahramanlık olgusunu beline silah almayı zannetmemek lazım

5-)Onlar belki hayal kahramnı değil belki gerçek ama demek istediğim adamlar bu vatan için birşeyler yapması gerektiğini biliyorsa bizde bilmeliyiz ama öğretmen olur yüzlerce pırıl pırıl ışık yetiştiririz ama doktor olur müşkül hastayı vatana kazandırırız ama işini öğrenip diplomat olur bağlantı kurarız bence alınması gereken bilgi bu olmalı!

yazdığı için Soner Yalçına teşekkür edilmesini gerektiren bir kitap .TVlerde seyredip hayran kaldığımız gelişmiş devletlerin istihbarat oyunlarının gerçek yaşanmış olanlarını bizlerin vaktiyle yaptığını gösterdiği için. vatan sevdasının bizlerde nesilden nesile aktarıldığını apaçık gösteren bir kitap.
özellikle ermeni lerin türlü oyunlar sergilediği bu dönemde torun yakub cemil bizlere moral verecek zafere olan inancımızı güçlendirecek bir karakter yakın Türkiye tarihiyle ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim

Bence herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap.İnsanı önce tanzimat yıllarına sonra asala ile mücadele edilen yıllara götürüyor. Kısaca soner yalçına bakış açımı tamamen değiştiren kitap .Eğer yakub cemili merak ediyorsanız bu kitabı okuyun pişman olmazsınız

Soner Yalçın Teşkılat-ı Mahsusa'nın önemli fedailerinden Yakup Cemil'in anlatırken bir alt figür olarak da onun torunu olduğunu söylediği birisinin de anılarını nakletmeş.Torununun açık kimliğini belirtmediği için ne kadar gerçek olduğunu kimse bilmemekle beraber İttihat ve Terakkinin fedailerinden biri olan ve gözüpekliğiyle ön plana çıkan Yakup Cemil'i anlattığı bölümler sürükleyici ve ilgi çekici.

sonar yalçının bu eseride diğerleri gibi komplo teorilerinden eğeyce nasibini almış.yada öyle bişeyler kurgulamış.olay bana hiç gerçekçi gelmedi.bir zamanlar gizli serviste çalışan biri soner yalçına olayları anlatacak ve böyle bir eser çıkacak.kitabı okurken bunu farkediyorsunuz ama olayların sürükleyiciliğinde elinizden bırakamıyorsunuz. amacın asalayla mücadelede kamuoyunun bildiği isimleri küçük düşürüp aslında bunları başkaları yaptı bunlar sahtekar dedirtmek.yada ben öyle anladım.torun yakup cemilin gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama tarihte yakup cemil ismine rastlarsınız.kitaptaki tek gerçek bu sanırım..çünkü bu ismi başka kitaplarda da görebiliriniz.hele taylan sorgunun enver paşanın amcası halil paşanın hatıralarını yayınladığı kitapta...hatta sayın yalçının kitabındaki cümlelerle aynı.bu kadar tesadüfe biraz şaşırırsınız heralde ama sayın yalçın bu kitaptan satır satır kopya etmiş olamaz.muhakkak halil paşa hatıralarını soner yalçının cümleleriyle yazmıştır.muhakkak....

Yayınlandıktan sonra bir çok yetkili ve gazeteci tarafından torun Yakup Cemil'in uydurma bir karakter olduğu deşifre edilmiş olduğundan heyecanlı bir macera romanı olarak okunması kaydıyla güzel bir kitap. Ancak özellikle Asala operasyonlarına değinmesi ( ki bu konuda anlatılanlar da ne derece doğru bilemiyorum, çünkü bu mevzu ile ilgili çeşitli söylentiler var. Mesela Agop Agopyan olayı; Aydoğan Vatandaş'ın 'Asala Operasyonları Aslında Ne Oldu' kitabında kendisinin halen yaşamakta olduğunu ve Asala'nın da özellikle Orly katliamından sonra, kendisini destekleyen başta Fransa olmak üzere, diğer devletlerce yardımlarının kesilmesi suretiyle faaliyetlerine son verildiği söyleniyor.) ve Teşkilati Mahsusanın silahşörü Yakup Cemil'i tanıtıyor olması açısından ilgi duyanların hoşlanabileceğini düşünüyorum.
MFÖ grubundan Mazhar Alanson'un Avrupada bir başkentte akşam yemeği sırasında bizim ekibe, kadeh tokuşturmalarından yola çıkarak, 'Siz Türkmüsünüz?' diye sormasından sonra, bu kitap sayesinde herkesin kadeh tutma stilini gözden geçirmeye başladığımı da itiraf etmeliyim :))

İlk bakışta gerçek bir yaşamöyküsü gibi görünen bir kitap.Mükemmel planlar, titizlikle yapılan operasyonlar...Herşey kusursuz görünüyor.İşte böylece Türk okuyucusu aldatılmak isteniyor.Burada tarihi saptırmak isteyen Soner Yalçın değildir.Kendini torun Yakup Cemil diye satmaya kalakandır.Bu kişi, ASALA'ya karşı yapılan operasyonların kendisininde içinde bulunduğu bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini idda etmektedir.Zaten kitapta anlatılanların bir kısmıtarihtir.Sözde torun Yakup Cemil, başta Soner Yalçın olmak üzere Can Dündar, Yalçın Bayer gibi ünlü gazetecileride kandırmıştır.Tuncay Özkan bütün olaylar dizisini "MİT'in Gizli Tarihi" adlı kitabında belgeleriyle açıklamaktadır.Ayrıca Mehmet Eymür-ki ASALA operasyonlarını en iyi bilen kişilerin başında gelir-o da kendisini torun Yakup Cemil diye satmaya kalkan kişinin sahtekar olduğunu açıklamıştır.Bu olayları açığa çıkaran insanlara teşekkürler.Tarihimizi gerçekleriyle öğrenmeye çalışalım.

Birisi dede ötekisi torun birbirlerinin ortak noktası dede'nin Teşkilat-ı Mahsusa torun'un ise Mit ajanı olmaları.
Ve ikisinin bu kurumlardaki görevlerinin ortak noktası yine aynı düşmana karşı veriliyor olması. Bu düşman Türkiye'yi parçalamak isteyen herkes. İki insanın nasıl bir kader birliği içerisinde şavaşımlarının anlatıldığı beni oldukça etkileyen güzel bir kitap. En sondaki Dede Yakup Cemil'in kurşuna dizilişi belki biraz hattini aşma dolayısı ile oldu -kitap böyle söylüyor- belki başka bir nedenden ötürü oldu bilemiyorum ancak kitabın sonunda Dede Yakup Cemil'in ağzından anlatılan kurşuna dizilme ve ölüme giden yol gerçekten takdire şayan.

gerçek bir (yani iki kişinin) hayat hikayesi daha. Soner Yalçın bu kitabı yazmadan önce torun Yakub Cemil ile telefon sohetleri yaparak ve yüzyüze görüşmüş. ben bile okuyunca bunlara inanamadım.
kitaın baş kahramanı iki kişiden oluşuyor. biri dede Yakub Cemil biri torun Yakub Cemil. ikisinin de hayatı insanı şaşırtacak cinsten. ikisi de ülkemizin ve Türklüğün devamı için çok çalışmışlar.
torun Yakub Cemil yıllarca ASALA ile uğraşmış. ''ASALA'yı biz bitirdik'' diyenlere ise en güzel cevabı kendisi vermiş ''Beceriksizler!''. hayatını sadece vatanımıza ihanet eden ermenilere haddini bildirmek için harcayarak verilen emirleri en güzel şekilde yerine getirmiş bir KAHRAMAN...
dede Yakub Cemil ise vatanını düşmanlardan korumak için cepheden cepheye koşmuş. yalnız en çok destek verdiği Enver paşa bile ona ihanet etmiş. onlara yaptığı fedailiğe karşılık hak ettiği kurşuna dizilerek öldürülmek olmuş...
neyse artık ben çok derinlere inersem sizin bu kitabı okumak için hiç bir nedeniniz olmayacak.
vatanımız üzerine oynanan oyunları ve bu oyunları bozmaya çalışan yiğitleri merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız...

kitabın amacı aslında ülkücülerin ASALA operasyonlarında oynadıkları rolü küçümsemek. Soner yalçın bu konuda hiçbir fırsatı kaçırmıyor. kitapta yeri gelince ermenilere yardım etmiş behceti bile savunurken, anlatıcının ülkücülere laf etmesinin altını çizerek destekliyor. Anladığım kadarıyla hikayesini anlatan adam da daimi devlet görevlisi değil, en azından istihbarat görevlisi değil. Şimdi kendi gibi bu işe görevlendirilmiş başkalarının gündeme gelmesi rahatsızlık vermiş olabilir. Kitap boyunca hakaret edilen diğer grubun beceriksizliğine atıf var, ancak olay ortada yok. az sonra az sonra magazini var ama kitap bitiyor, sonrası yok.

Eğer hükümet meselelerine biraz ilginiz varsa ve bu hafta ne okusam diye düşünüyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim bazı bölümler (ki çoğu) belgelerle kanıtlanmış ve geri kalan bölümlerde soner devreye girip düşünmüş ve yazmış bu güzel...
Soner yalçın'ın efendisinide okudum kafa kafaya değilleer belki ama bu gerçekten iyi...

güzel bir roman biçiminde yazılmış bi hatırat kitabı olmasına nazaran anlatılanlar sadece bir hayal ürününden ibarettir.

ali rıza günay beye cevaben yazılmıştır. Abdülhamit Han gibi bir siyasetçiye böyle dayanaksız ve desteksiz iftiralarda bulunmasına hiçbir anlam veremiyorum. Kendileri zahmet buyurup biraz osmanlı tarihi okurlarsa beni anlayacaktır. osmanlı imparatorluğu gibi bir devletin başındaolmanın getirdiği sorumluluklardan bunalıp akli dengesini muhafaza edememiş padişahlarda mevcuttur fakat bunların saltanat sürelerinin ne kadar kısa sürdüğü görülecektir. Abdülhamit Han gibi 33 yıl saltanat makamnda oturması - ki bu süre osmanlının içerisinde bulunduğu en ağır ve en zor dönemdir- dengesiz gibi seviyesiz bir ithamda bulunulan bir sultan için pek de mümkün görünmemektedir. Burdan diğer kitapyurdu dostlarına da sesleniyorum bir araştırma inceleme kitabı ne yazarsa yazsın balıklama atlamayalım sonuçta oda bir insan elinden çıkmadır ve yazan insandan bir parça taşır ne kadar da objektif olsa!

dede yakup cemil teşkilatı mahsusanın fedaisi torun yakup cemil cumhuriyetin fedaisi iki fedainin bu vatan için neler yaptıklarını , asalaya karşı girişilen operasyonların nasıl olduğunu, meşrutiyet hareketlerini yine tarihimizin ilginç yönlerini bu kitaptan öğreniyoruz kitaptan mehmet ali abinin kim olduğunu bay pipodan öğrendik ama akrebin kim olduğunu öğrensek daha iyi olurdu...

teşkilatın iki silahşoru Türkiye'de istihbarat faaliyetlerinin ve özellikle operasyonel faaliyetlerin şeklini ortaya koyarak yakın tarihe bir yöndende olsa ışık tutan önemli bir kitap.Ancak yazarın diğer kitaplarını da okuduğunuzda aradaki bağlantıları daha iyi anlayacaksınız.

Üzerinden yıllar geçmiş bir dönemin hareketli olaylarını torun Yakup Cemil'den dinliyoruz Teşkilatın İki Silahşöründe... Ve ben şunu soruyorum kendime. Kim dedesinin yaptıklarını böylesine efsaneleştirmeden anlatır ki... Bence bu konularda neye inanacağımızı şaşırdık. İttihat ve Terakki hakkında okuduğum diğer kitaplara göre de Yakup Cemil'in kitapta öyle anlatıldığı gibi abartılacak bir durumu yok.

Soner Yalçın'ın en rezil kitabı. Kitap boyunca birilerine iftira ediliyor. Torun Yakub Cemil uydurma bir şahsiyettir. Tunay Özkan bunu MİT'in gizli tarihinde söylemektedir. Soner Beye hiç yakışmayan nitelikte bir kitap. Bence kendisi de artık bunu kabul etmek zorunda.

Dede Yakub Cemil Osmanlının gizli servisi Teşkilatı Mahsusa'nın yiğit silahşörü, Diğeri onun torunu Yakub Cemil, Yıllar sonra mite girmiş bir ajan ve Hiram Abasla Birlikte Asala operasyonlarında son derece aktif görev de bulunmuş ve başarılıda olmuşlardır... Kitaptaki bazı soruların cevaplarını Soner Yalçın'ın diğer kitaplarında bulmak mümkün... Dede Yakub Cemil'in hayatı anlatılırken, Osmanlı'nın yaşadığı ittihat ve terakki bilmecesinide okuyucunun beyninde aydınlatıyor.. Teşekkürlerimi sunuyorum...

muhakkak okunması gereken bir kitap. fakat yakub cemil merhum ve torunu özelinde anlatıldığı için teşkilatın yakub cemil in vefatına kadar olan ve merhumun katıldığı faaliyetleri anlatıyor sadece. ama teşkilata dair merakı fişekleyen bir kitap. ve teşkilat ın nerden nereye geldiğinin de bir göstergesi

Soner YALÇIN yazdığı bu tip kitaplar ile gündeme geliyor hep. Bay Pipo gibi kitaplarla popüler olmaya çalışan yazar Yakup Cemil kod adını kullanan ve eski bir ajan olduğunu iddia eden adamın ağzından okuyucuya teşkilatın operasyonlarını anlatıyor. Dedesinin Teşkilat-ı Mahsusa tetikçisi Yakup Cemil olduğunu iddia eden elemanın anıları Hollywood casus filmlerini aratmayacak cinsten. Sırayla dede ve torunun tetikçiliklerinin anlatıldığı kitap okuyucuya pek de inandırıcı gelmiyor. En azından beni hiç inandıramadı. Ben de otursam o kadar şeyi atar tutardım herhalde. Zaten içki sofralarında buluşup anılarını kaydettiğini yazan yazarın kaleme aldıklarının ne kadar güvenilir olduğu tartışılır.

Teşkilat'ın İki Silahşörü, adı ne olursa olsun bu ülkeyi koruyan mı yoksa zarar veren bir teşkilatı mı anlatıyor acaba? Bir başka yanından baktığımızda, ülkemizi koruduğunu iddia eden bütün benzeri kahramanlar neden hep yargılanmışlardır ? Okuduklarınızın gerçekliğini değil, doğruların her zaman çarpıtılabileceğini düşünerek göz gezdirebileceğiniz bir kitap.Yazarın emeğine saygı dışında okumazsanız fazla bir şey kaybetmeyeceksiniz.

akıcı, heyecanlı, sürükleyici...Ama hepsinin olayların bir kurgu olduğunu öğrendiğimde maalesef kitabı bitirmiştim ve büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım.(bkz.www.atin.org) İyi vakit geçirmek istiyorsanız ve macera romanlarını seviyorsanız bundan iyisini bulamazsınız.