Bir Kadın Düşmanı Hakkındaki Yorumlar

ben bu kitabı lisedeyken okumuştum çok hoşuma gitmiş beni çok etkilemişti herkese tavsiye ederim bi arkadaş yazmış kitap okumayı sevmeyenlerin bile okuyacağı türden işte aynen öle insanlar saçma aşk romanları okuyacaklarına böyle güsel romanlar okusunlar bunlardada aşk var ama derinlik var bir büyüsü var herkese şidddetlee tavsiye ederimm

Kitapta ilk evliliğinde yaşadığı kötü olaylar sonucu kadınlarn hepsine önyargılı bakan ve onları değersiz gören İskender ‘in başından geçenler anlatılmaktadır.

Kitap, İskender adlı orta yaşlı bir adamın başından geçenleri anlatmaktadır. İskender, ilk öğrenimini Ankara‘da, orta öğrenimini Amasya ve Niğde ‘de yapmıştır. Babasının mesleği nedeniyle birçok yere gitmiş ve çeşitli insanlarla tanışmıştır. Okul yıllarında genellikle sakin bir yapıya sahip olan İskender askere gidip geldikten sonra tanıştığı Zeynep adlı kadın yüzünden sert, sinirli bir kişiliğe bürünür. Bunun böyle olmasının sebebi kadınla yaşadıkları değişik olaylardır.
Zeynep ile İskender mutlu bir ilişkiye sahiptiler fakat daha sonraları Zeynep, İskender‘i Mesut adlı bir gençle aldatır. Zeynep eve geç gelmeye, İskender‘ e karşı ilgi göstermemeye başlar. Zaman içinde İskender buna katlanamaz ve boşanırlar. Böylece İskender ‘ in kadınlara karşı bir fobisi oluşur. Her kadını Zeynep gibi görür ve hiçbirine güvenemez.. Kendine, bir daha kimseyi sevmeyeceğine dair söz verir. İki sene sonra İskender başka bir yerde çalışmaya başlar. Çalıştığı ofiste yan masada çok güzel, çalışkan ve çekici bir kadın vardır. Gittikçe bu kadına karşı bir şeyler hissetmeye başlar fakat önceki deneyimi yüzünden uzun süre kendini engeller. Kadına karşı soğuk davranır, hatta bazen tersler ama bunları tamamen isteksiz olarak yapmaktadır. Kafasındaki düşünceler onu bir kadın düşmanına çevirir. Kadınları dünya için gereksiz görmeye başlar. Yan masada çalışan Belgin isimli güzel kız İskender’ e aşık olur ve onun garip tutumunu anlayamaz. İskender de zamanla içindeki sevgiye karşı koyamaz ve Belgin’ e hissettiklerini anlatır.

Hayatta hiçbir zaman önyargılı olmamamız gerektiği konusunun tema yapıldığı bu eser mutlaka okunması gereken eserlerden biri. Tavsiye ederim.

sadece gönderilen mektuplardan oluşan kitapta homongolos diye ilginç bir tip var.
bir türk filmi klasiği gibi kadınlardan çekmiş bir adamın aşık olmaktan korkarken kendini aşkın içinde bulması...
ve kitap hepimizin isteyeceği bir sona kavuşuyor.
hoş bir kitap...

Bir Kadın Düşmanı Reşat Nuri Güntekin’in bu güzel eserini kitap okumayı hiç sevmiyorum diyenlerin dahi çok rahat okuya bileceği bir eser olarak okumanızı tavsiye ederim. Saygılarımla.

edebiyatımızda gönderilen mektuplardan oluşan ilginç bir roman örneği. saranın yakınmaları gerçekten de haklı nedenlerden dolayı oluyor. homongolos gerçekten de insanı çileden çıkaran bir tip. reşat nuri güntekin'in güzel bir kurgusu.

reşat nuri'nin en güzel eserlerinden biri olan bir kadın düşmanı homongolos karakterinin ilginç kişiliği üzerine kurgulanmıştır.eseri okuyan insanları uzun sürev etkisinde bırakan bu eser ilköğretimden yükseköğretime kadar herkesin ouyabileceği güzelikte ve akıcılıktadır.

Eşi tarafından aldatıldığı için sanki bütün kadınların onu aldatacağını sanan bir adamın bir kadına aşık olduğu halde bir türlü bu korkusundan daloyı açılamayışının bunalımları var bu kitapta. Psikolojik tahliler konusunda usta olan yazar ön yargının ve insanları genelleme yapmanın ne kadar yanlış bir şey olduğunu da gösteriyor bu romanıyla...

Karısı kendisini aldattı diye tüm kadınlara düşman olan ve bir daha asla sevmemeye yemin eden bir adam tüm karamsarlığına ve tüm ön yargılarına ragmen tekrar aşık oluyor umutsuzluğa düşüyor korkuyor güvenemiyor ama bir gün tüm hislerini utangaç ve temiz olan sevdiğine açıyor. Tabi ki mutlu son lütfen biri bize sırt döndüğünde aldattığında tüm insanlara küsmeyelim. Unutmayalım ki hayat devam ediyor. Güneş her sabah yeniden yeniden doğuyor.. Sevgilerimle..

R.N.Güntekin, bu romanda hem devrin analizini hem de kuşaklar arası çatışmayı ele alıyor. Sonra jenerasyonların kendi aralarındaki görüş ayrılıklrını ustaca kalme alıyor. Çok akıcı bir üsluba sahip. Okuyucuyu sıkmadan bir çırpıda okunan bir yapıt...Karakter tahlilleri özellikle kusursuz... İsmi yeter :"R.N.Güntekin"

Kadınlardan uzak durmayı tercih eden, etrafındakiler tarafından bir kalpsiz olarak nitelendirilen birisinin aşık olmasını anlatmış yazar kitapta....Okunabilecek güzel bir aşk romanı ama önce Yaprak Dökümü, Akşam Güneşi, Çalıkuşu gelir benim için çünkü o kitaplar gerek konu gerekse konunun işlenişi bakımından çok daha iyi romanlar...

ziya bey yada lakabıyla kılıç balığı romanın kahramı.geçmiş yaşantılarımızın ezikliği altında kalsakta bir taze umut bizi yeniden hayatta tutmaya yetiyor.bu taze umutun sahte olduğunun farkına varmasınızda hayatınız size yaşamak için çok amaç gösteriyor.sevgiye muhtacız.hemde samimisine daha da muhtaç.mutlak okuyun.belki hayatınızın kitabı olur

aşka burun kıvırıyordu, aşkı tanıyanadek. aşk ve aşkın gücü, insanları duygusal açıdan her zaman iyi tahlil eden reşat nuri burada adeta karakterlerini canlandıran ifadelerle anlatıyor. mutlaka okunması gereken bir eser. sade dili ile kısa sürede okunuyor.

Gurur bazı durumlarda aşkın önüne geçebilir.Bir Kadın Düşmanındaki Homongolos Sara'yı sevmesine rağmen onun kendi üzerindeki onur kırıcı planını öğrendiğinde gururunu aşkından önce düşünüyor.Hatta bir sır olarak saklı kalan Sara'nın da bilmediği ama R.Nuri'nin okurlarıyla da paylaştığı üzere Homongolos lakablı ziya intahar ediyor.Sara karakteri başarılı bir şekilde işlenirken dış görünümün insanlar üzerindeki etkisi kişinin ruh halinin o göre yön değiştirmesi anlatılıyor.

Bu kitabın konusu, aslında çok sert görünen, kadınlara düşman gözüken aslında öyle olmayan Ali Rıza ile kadınların öcünü ondan almak isteyen Sara'nın ona oynadığı oyundur. Olaylar Sara'nın İstanbul'daki arkadaşına yolladığı mektupla anlatılıyor Birinci bölümde, ikinci bölümde ise Ali Rıza'nın en yakın ama savaşta ölen arkadaşına yazdığı mektuplarla anlatılıyor. Baştan sona kadar sürükleyici bir kitap. Dildeki sadelik ve kolay anlaşılması dahada çekici ve hoş hale getiriyor. İnsanların dış görünüşleri ve yaptıklarıyla iç düyasının farklı olabileceğini söylemek istiyor.