Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası kitabına hayran kaldım. Kitabın türü polisiye olmasına rağmen, okuyucuya çok daha fazla katkı sunmuş olması yadsınamaz. Şöyle ki; kitap da işlenen konular anlatılır iken İstanbul'un tarihinden de bahsetmesi okuyucuya doyurucu bir zevk sunuyor, açıkçası ben kitabı büyük bir heyecanla ve hiç de sıkılmadan okudum çünkü kitabın içeriği ve dili çok akıcı haliyle de insanı sıkmıyor. Nevzat Başkomiserin, Adem Yezgan'ın iş yerinde, Demir'e ait kartvizite ulaşana kadar katillerin Leyla ile Namık olabileceğini tahmin etmiştim; zira Namık cerrah idi ve ölen kurbanların da ölüm şekilleri cerrahi ustalık gerektiriyordu, daha sonra Başkomiser Nevzat'ın, Adem Yezgan'ın odasında çocukluk arkadaşı Demir'e ait kartvizit bulması olayın seyrini değiştirdi ve kitabı daha da zevkli hale getirdi. Zaten katillerin Yekta ile Demir olduğuna ilişkin ip ucunu Demir yeemekte vermişti;ama Nevzat'ın arkadaşlarından yana şüphesi olmadığından pek de bunu önemsemedi, ne zaman ki Adem Yezgan'ın odasında Yekta ile Demir'in katil olabileceğine ilişkin ip ucu buldu o zaman işin seyri değişti. Sonuç itibariyle; ben kitabı okurken büyük bir zevk aldım, kitabın elime ulaşmasını sağlayan sevgili kitapyurdu.com ekibine ve kitabı okuyarak büyük bir keyif almamı sağlayan değerli yazarımız Ahmet Ümit'e çok teşekkür ediyorum.