Nar Ağacı Hakkındaki Yorumlar

Sıkılmadım desem yalan olur.Okunulmasını tavsiye ederim ama yine de daha az betimlemeli olabilirdi tabi bu naçizane benim fikrim...

Sevmek ne kadarda farklı anlamlar kazanıyor farklı insanlarda. Çıkarsızca sevenler, sevdiğine karşılık bulamayanlar, yüreğindeki yaraları birlikte sararak gönlünü iyileştirmeye çalışan insanlar... Romanda bunlarla birlikte alıştığı, toprağını, kokusunu her şeyiyle iyi tanıdığı yurdundan ayrılmak zorunda kalan Settarhan daha sonra kendini başka bir ülkede kendini bir nar ağacının dibinde yorgun düşmüş Zehrada bulur. Okunmazsa eksik kalınacak bir roman.

Nazan Bekiroğlunun okuduğum en güzel romanı. Dah önceki eserlerini de severek okumuştum ama bu kitap çok daha güzel. Anlatımı insanı çok etkiliyor ve yazar vermek istediği duyguları gerçekten çok iyi ifade ediyor. Herkese tavsiye ederim.

Bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim Zehra ve settarhan'ın başından geçen hikayelerini ve nasıl yollarının birleştiğini çok güzel bir üslupla anlatılmış

Bir solukta değil birçok solukta okunacak bir roman.Yazarın resimlere dalarak geçmişte yolculuğa çıkması çok hoş.İki nehrin birleşmesi hayal ettiğim gibi olmadı nedense.Ben Zehra ve Settarhan iki aşkın gölgesinde nasıl bir araya gelmiş merak ederken roman sona erdi.Devamını bekliyorum merakla......

kitaba başladım ..ilk sayfalarda kendini fotoğrafın içinde bulması ile beraber bende okuma hevesi kalmadı..bu kadar gerçeye yakın konulu hikayelere bu kadar fantastik bir kurguyla başlamak garip geldi.. bakalım zorlada olsa bitirmeye çalışıcam...

ilk önce tarihi bir kitap çok sıkılırım diye düşünmüştüm ama okumaya başlayınca böyle olmadığını anladım.. aşk ve tarihin yoğurulduğu güzel bir kitap...

roman karakterinin resimlere dalıp hayattan soyutlandığı gibi ben de bu kitabı okurken herşeyden soyutlandım dalıp gittim 1912lere...

Söylenecek söz bulmak zor,hayatın soyut çıkarlarının ardından öyle yoğun duygular hissettiren bir romandı ki.Sanki kitabı ters çevirsem kelimeler yere dökülecekmiş gibiydi.İçimde kanayan yarayı hem deşti,hem de merhemini sürdü.Tarif edemem,

Nazan Bekiroğlu Hanımefendi'yi tebrik ediyoruz, kalemine, gönlüne sağlık.. Fevkalâde güzel olmuş. Hele bazı bölümlerini gözyaşlarıyla okudum. Daha fazla yorum yapmak hakkım değil zannediyorum, onlarca birbirinden enfes paragraf arasından kararsız kalıp da ancak seçebildiğim şu cümlelerle okuyucuları baş başa bırakıyorum:

“Bu devlet’ dedi, devlet derken içinden derin bir saygı geçti, ‘Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’si, Rum’u, Arnavut’u, Arap’ı, Yahudi’si daha bilmem kimiyle, yetmiş iki milletiyle asırlarca gül gibi geçinip gitti. Milleti bilirdi ama milliyetçiliği bilmezdi. Farklı milletler bir arada fakat birbirine dönüşmeden yaşardı onda. Benzeyecekleri değilse de bütünleşecekleri tek şey Osmanlı kimliğiydi. Kendileri olarak dillerini ve kültürlerini muhafaza ederek Osmanlı olmuşlardı. Ama Osmanlılık söz konusu olduğunda bu farklılıkların da bir anlamı kalmazdı. Bu devlet, Rum ile Ermeni arasında bir fark gözetmez, onları Türk’ten ayırmayı da aklına getirmezdi. O zamanlar, Osmanlı olmak Rum olmaktan önce gelirdi ve Rum olmak Arnavut olmaktan, o da Türk olmaktan farklı değildi. Devlete hizmet ettikleri müddetçe kim olduklarının önemi yoktu, İslâm bile devlet kademelerinde yükselmek için gerekli şart değildi. Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan liyakatli kullar olmak, menzile varmak için birlikte yola çıkanların gerekli tek azığıydı. Ermeni de, Yahudi de, Rum da, şansı kabiliyeti ama en fazla aklı yaver giderse paşa olabilir, elçi olarak Osmanlı Devleti’ni temsil edebilir, nazır olabilirdi. Ama ne zaman ki Rum’un Rumluğu, Ermeni’nin Ermeniliği, Yunan’ın Yu-nanlığı Osmanlı olmanın önüne geçti, o zaman bütün dengeler bozuldu.”

her zamanki gibi Nazan Bekiroğlu yine kalemini ve de ustalığını konuşturmuş. harika bir kitap. mutlaka okumalı.

Nazan Bekiroğlu'nun en sağlam romanıdır diyebilirim. Harika bir kitap.Kendinizi çok rahat Trabzon'da Tebriz'de Tahtı Süleyman'da İstanbul'da hissedebilirsiniz o ana dahil olup Setterhan'la Zehra'yla müthiş bir yolculuğa çıkabilirsiniz şiddetle tavsiye ediyorum...

Nun Masallarıyla başladı benim serüvenim ardından Yusuf İle Züleyha ve sonrasında tüm diğer kitapları..Nazan Bekiroğlu okumak kesinlikle bir ayrıcalık.Nar Ağacı önceki kitaplarına nazaran daha sade ve anlaşılır bir dille yazılmış, Okurken asla sıkılmıyorsunuz, anlatılan tarihi gerçekler insanın içini acıtsada Setterhan Ve Zehranın birbirini bulma hikayesi çok iyi anlatılmış ve yine her kitabında olduğu gibi bu kitabıda da hiç bitmesin duygusu insanı sarıyor..

kitap yurdu; çok satanları takip ederim düzenli olarak .bu şekilde çok kitap alıp okudum hiç pişman olmadım nazan bekir oğlu ''nar ağacı'' da bunlardan biri idi şuanda okuyorum anlatıma yazının akıcılığını begendim. ilk defa nazan bekiroğlu okuyorum son olmayacak teşekkürler ''kitap yurdu''

Kuşkusuz, kitapların da talihi var. Nar'ın kendisi düştü diye 'bereketli' bir ömür geçiren, canınız dilediğinde hemen ulaşabileceğiniz kitaplar olduğu gibi, sahafların tozlu raflarında gittikçe kuruyan nar'lı kitaplar da var tabii. Bahse konu eser yazarın dede ve babaannesinin gözünden okuyucuyu alıp götüren başarılı bir çalışma dolayısıyla bir solukta okunup sonunda dimağda bir tad bırakacak türden bir çalışma.

nazan hocanın kitabını ilk defa okudum.bu gidişle takipçileri arasında olucam...kitaba gelince okumaya kesinlikle değer.Sürekciliği iyi.Anlatımı kolay anlışlılabilir yalın hoş.olaylardan olaylara sıçrayışı ve olayların derinliklerine dalması onun güçlü kalemi olduğunu gösteriyor.Herkese tavsiye ederim.

Nazan Bekiroğlu yaşayan yazarlarımız içinde kalemi en güzel konuşturanlardan şüphesiz.Merakla beklediğim bu kitabı da adına yakışır şekilde edebi bir roman.

ilk defa okuyorum yazarın kitaplarını ama çok güsel bi kitap içinde savaşlar,muhacirlik aşk osmanlı gerceği var.tarih roman ve şiiirin muhteşem birleşimi olmuş tesekkürler nazan hocam...

Nazan Hoca'nın önceki kitaplarından çok farklı bir üslubu benimsediğini görüyoruz bu romanda.Diğer kitaplarında rastladığımız sanatlı anlatım,uzun,devrik cümleler,abartılı dil,bu kitapta yerini sade bir dile ve yalın bir anlatıma bırakıyor.Okuyunca dedim ki,hocam beğenilme kaygısından kurtulmuş,rahat,sürükleyici bir anlatıma nihayet kavuşmuş.
Romanda dedesinden kalan mektup ve fotograflardan hareketle geçmişini arayan bir kadın görüyoruz.Ancak bu arayış ve geçmişe ait bilgiler,fotografların içine girilerek gerçekleştirilmiş ki ben bunu çok basit buldum şahsen.İki koldan ilerleyen bir roman.Bir yanda anneannesi Zehra'nın hayatından kesitler,diğer yanda dedesi Setterhan'ın hikayesi.Çok sıcaktı vesselam.

Hayal ve kurgu içinde gerçekler...Yumuşacık bir anlatım.Sanki ninemden masal dinlemiş gibiyim.Kırklı yaşlara gelen ve özüne dönmek isteyen her yetişkinin istediği bir hayal bu...Ben de keşke büyük babamı ve babannemi yaşarken geri dönüp görebilsem. Çok güzel bir roman ve akıcı bir anlatım.... herkese tavsiye ederim...

adım zehra ve trabzonluyum ne büyük tesadüf:) kitabı sırf bu rastlantı için satın aldım ve iyiki almışım herkese tavsiye ederim. hem balkanları anlattığı için de inkılap desine de faydalı oldu :D

la'dan sonra bir kez daha aşık oldum nazan hocamın diline...550 sayfayı 1 bardak su içercesine bitirdim...şimdi yeni bir kitaba elleyemeyecek kadar zihnim meşgul ....keşke biz de bir fotoğrafın içine girip dedelerimizin aşklarını ve hayatlarını soluk soluğa izleyebilsekkk....tavsiye etmemek mümkün değil bir Türkçe öğretmeni olarak...

Son yıllara kadar roman deyince; ya çeviri olacak, yada Vatana, Millete ve geçmişine söveceksin. Bundan gayrısı, ya İRTİCA ya FAŞİZM di ! Nazan Hoca bu algıyı kırıp EN İYİSİNİ YAZARIZ diyen az sayıda gerçek yazarlarımız cümlesinden olmalı... Okuduğum ilk kitabı ile tanış olduk, dost olduk. Dostluğumuz daim ola.

NAZAN BEKİROĞLUNUN OKUDUĞUM İLK KİTABI
ONUN İÇİN ÇOK BEĞENMEME RAĞMEN ZORLANDIM OKURKEN
HAYAL VE GERÇEK ARASINDA GİDİP GELMEK ZAMAN ZAMAN SIKTI BENİ
AMA KONUSU ÇOK İLGİMİ ÇEKTİ ONUN İÇİN SABIRLA OKUYUP BİTİRDİM
KİTAPDA ŞU ANDA KÜTÜPHANEMDEKİ YERİNİ ALDI

son zamanlarda yayınlanmış harika bir roman.
konusu, hikayesi, kahramanları ve tekniği ile okurunu alıp bambaşka bir diyara sürüklüyor.
usta bir roman olduğunu her satırında hissediyorsunuz.

Nazan BEKİROĞLU ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Üslubu ilk okuyuşta bile diğer yazarlardan farkını hissettiriyor. Zehra ve Settarhan'ın hikayesini hep bir buruklukla okudum. Kitap bitti ama benim aklım Zehra ve Settarhanda kaldı.

Nazan Bekiroğlu'nun klasik roman tarzında yazdığı ilk romanı.. Roman gayet güzel ve etkileyici ama Rusya'da geçen kısmı kitaptan çıkarılmış keşke tamamı yayınlansaydı..tawsiye edilir keyifli okumalar...

Okurken sizin de yazarla birlikte içinde kaybolacağınız bir olay örgüsü var. Sizi kendi dünyasına alıp sürüklüyor olayların içinde. Yazarın olayları birinci kişinin ağzından anlatması olayları çok daha gerçekçi hale getirmiş.Bazı yerlerde o kadar etkilim oluyor ki anlatım o derin anlamı yakalayabilmek için cümleyi tekrar tekrar okumak zorunda kalabiliyorsunuz. Bir olay ancak bu kadar güzel anlatılabilir ve betimlenebilir.

gelirim demedim.acaba bekliyor mudur..? çok beğendim çok..

nazan bekiroğlu hocamın bütün kitaplarını okudum. tasvirleri hayal dünyası, üslubu herhalde zirveye çıktığı eseri bu olsa gerek... aşk bu kadar güzel anlatılmamıştı....

Nazan Bekiroğlu'nu ilk olarak Sinan Yağmur'un kitapları sayesinde tanıdım ve "Yusuf İle Züleyha" kitabını okudum...Fakat dili çok ağır geldi o kitapta...Bu kitabında da aynı şekilde ağır bir dil kullanmış olabileceğini düşünmüştüm...Kitabı aldıktan çok sonra okumaya başladım ve korktuğum gibi olmadığını anladım...Yani anlatımı çok beğendim...Kitap da çok güzel gidiyor neden daha önce başlamadığımı soruyorum şimdi kendi kendime...Kalemine yüreğine sağlık Sayın Nazan Bekiroğlu'nun...

Nazan Bekiroğlunu'nu ilk kez okudum ve daha önce böyle mükemmel anlatıma sahip bir yazarı tanımadığım için kendime kızdım.Yazar çok güzel bir hikayeyi çok güzel bir anlatımla taçlandırmış.Hem hikaye hiç bitmesin istedim hem de Zehra ve Setterhan nasıl biraraya gelecek diye merak edip durdum.Bitince gerçekten üzüldüm.Yazar öyle canlı bir anlatıma sahip ki adeta romanı okumadım yaşadım.Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir roman okumamıştım.Bu harika roman mutlaka okunmalı.

nazan hoca muhteşem yazmış.şahıslar ve konular arasındaki geçişler çok harikadır.farklı alandaki tecrübelerini hayatın her yönüne dair deneyimlerini edebiyat çatısı altında çok güzel sentezlemiş

Nazan Bekiroğlu bu kitabıyla bana hayal kırıklığı yaşattı.Kalemine hayran olduğum yazar,çizgisinin ötesine çıkmakla kalmayarak sondönemlerde İskender Pala ve Elif Şafak ta sıklıkla rastladığımız "satma" amaçlı bir kitap çıkardı.Dilini olabildiğince sadeleştirerek hedef kitlesini genişletmeyi amaçlarken,sözcüklerine aşık olan biz sadık okuyucularının gönüllerini kırdı.

Okumaya başladığınız anda bir çekim alanına giriyorsunuz ki kurtulmak mümkün değil. anlatım harika akıcı, detaylı ama yalın hiç fazla gelmiyor. O dönemde yaşananlar o kadar net anlatılmış ki.. Bazen bende bir kenarda hacıbey'le büyükhanım'ın evine misafir oldum koşturmalarına tanık oldum Trabzon'dan ayrılırken denkler hazırlanırken bende ağladım.. yolda eşkıyalardan Zehra ve Anuş ile beraber saklandım.. Nazan hanıma çok teşekkürler böyle bir kitap için.

Kitap ilk başlarda inanılmaz sürükleyici zevkle okuyorsunuz bekliyorsunuz ki zehra ile settarhan hemen birleşsin ama koskocaman bir kitapta o an sadece 2 3 sayfadan ibaret kalmış ve bitmiş. Büyük bir hayal kırıklığı tavsiye edermiyim. Paranız ve zamanınız bol ise okuyun.

Hikaye karmaşık gibi gorunsede basit ve o kadar gercek ,o kadar bizden ki ,okurken ortalarda akıcılığını kaybediyor sayılsa da çok iyi kurgulanmış zeki bir eser. Insanın içinde bir yerlere dokunduğu kesin. Mistik ve gercek. Anlamadığınız bir duygu içinizi açıtiyor bu kitabı okurken.

yorumlar üzerine ilgimi çekti ve kitabı aldım bir çırpıda okudum diyebilirim.ilk defa nazan bekiroğlu okuyorum ve çok beğendim ayrıca çok etkilendim.kitap tek düze olarak gitmiyor tarih yatıyor içerisinde.okudukça gözümde canlanıyor hayal ediyorum ve doğrusu bittiğindede üzüldüm, mutlaka alın ve okuyun.Kütüphanenizde bulunması gerektiğine inanıyorum..

Nazan Hoca'nın tüm kitaplarını okudum. Fakat bu kitap daha ayrı bir yeri oldu yanımda bu kadar güzel hikayeyi o kadar sağlam sunmuş ki okuyucuya etkilenmemek elde değil.Düşünmeden edemedim daha önce nerdeydiniz Nazan hoca beni kitap okumaya alıştırdınız.

Kitabı tarihi konuları romansı bir üslupla ele aldığı için çok beğendim.Kitabın usta bir edebiyatçının tezgahında dokunduğu belli oluyor.Kalemine sağlık Nazan hocam...

Bende Okudum; ama dili bana ağır geldi. Dili ağır olduğu için elimde çok fazla kaldı. Hikaye olarak güzel. Nazan BEKİROĞLU hocamızdan bu hususta teşekkür ediyorum.

Sanki ben de okuduğum sayfaların içine girip onlarla birebir yaşadım olanları. Yazarın dili beni öylesine sımsıkı sardı. Tertemiz, masum duygularla dolu sıcacık bir roman. daha önce bilmediğim biçok şeyi de öğretti bana aynı zamanda. Kısacası çok beğendim. okuken çok keyif aldım.

nazanbekiroğlu maalesef okumayı yavaşlatıyor insanda bu kitabı çok ıskıcı ama karakterler güzel işlenmiş tavsiye edermisiniz deseniz hayır derim

Bence yazar hikayeye çok fazla müdahil olmuş Nazan Bekiroğlu'nun klasik tarzı olayları uzattıkça uzatmak bu da bir süre sonra sıkıyor insanı ben çok zevk alarak okumadım doğrusu.

Kitabı henüz yeni edindim.İlk başklarda sıkıcı gibi geliyor ;ancak daha sonra bakıldığında Doğu hikayelerini de andıran bir tat var kitapta.Yazarın farklı kitaplarını da okumuştum.Bu satırlarda bir çok şeyi bir arada vermeye çalışmış yazarımız ve çok da iyi başarmış.Tebrikler...

bu ne güzel bir hikayedir ne güzel bir anlatıdr..tüm dimakların bu tadı tatması gerekir..daha sona ulaşmadım ama bitmesin istiyorum.adeta içindeyim kitabın ve and ettim taht-ı süleymanı görecek bu gözler!!

Tarihi aşk hikayesi çok iyi kurgulanmış. Sade bir dil kullanılmış.Eser farklı kültürler hakkında insanlara bilgi sunuyor.Kurgu insanı o döneme götürüyor.

ŞİİRSEL ÜSLUBUNDAN BİRAZ UZAKLAŞAN BEKİROĞLU, BU ROMANINDA AİLE BÜYÜKLERİNİN YAŞAM ÖYKÜSÜ YANINDA TARİHİMİZİN BİR KESİTİNİ DE GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

yazarın okudugum ılk kıtabıydı nar agacı.anlatımının saflıgı ıle tarıhe gerı donus yasatmıs.oldukca akıcı geçmişe tanık oldugumuz bır kıtap olmus.zehra ve tazircinin hikayesini mutlaka okumanız öneririm

Kitabın ilk bölümlerinde sıkılmıştım;ama okudukça, kitaptaki kahramanları daha yakından tanıdıkça kitabı beğendim.Daha hızlı okumaya başladım.