Nar Ağacı Hakkındaki Yorumlar

Muhteşem ve hayatımda okuyup da unutulmazlar listesine eklediğim bir kitap.Son zamanlarda tarihi kitaplar okuyamaz olmuştum ama gerçeklerle kurgular harmanlanarak harika bir dille anlatılmış.Kalınca bir kitap olmasına ragmen elimden düşüremedim ve kısa sürede bitiremedim.Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen su akar yatagını bulur ve hayat herşeye rağmen devam eder gideri aşılıyor.Kesinlikle okumalısınz.

Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Kitabı elime aldığım andan itibaren merakla bekledim hikayenin sonunu. Aşk, tarih, hüzün, şefkat, öfke.. ne ararsanız var. Duygu yüklü bir roman. İsmail'in defterini okuduğum Kırık Kafiye'ler mükemmeldi. İç içe geçen mekanlar, kesişen kaderleriyle her cümle de ayrı bir lezzet alacağınız bir kitap. İsmail'in sorusu "UNUTMAK BU LİSANDA KAÇ HECEDİR" Neyi unutmalı ? Zehra'nın acısını mı ? Azam'ın ihanetini mi ? Savaşın getirdiği hüsranı mı? Buna okuyanlar karar versin..

Muhacirlikle ilgili anlatımlarında kendimi yollarda zannederek okuduğum Nazan Bekiroğlu kitabı. Doğru zamanda doğru yerlerde olmak için insanın başına çok şeyler gelebileceğini anlatan bir kitap. Yolculuklar çekiyorsa içiniz, okuyun derim.

romanin yarisindaym.surukleyici ve simdiye kadar okudugum romanlar arasnda en farklisi...zaman zaman son sayfalara goz atip merakimi gdrmeye clisiyorum...zaman mekan arasi gecisler bsarili yani damdan duser gbi dgl...gecmisten izlr tasimasi en etkileyci yanı...yazana yazdirana tesekurler:)

Kitabı görünce insanın gözü korkuyor. İlk kısımlar bitmeyecek gibi oluyor. Yok diyorsun bu kitap bitmez. Böyle dedikten sonra eğer 50 sayfa daha okumayı başarabilirse sabırsız okuyucu okuduğuna değecek bir eserle karşılaşacak. okur eserin kahramanlarının arasında kendine yer buluyor. okunmaya değer kitap severlere şiddetle tavsiye edilir.

aslında kitabı okuyalı uzun zaman oldu ama öyle etkilenmiştim ki bu ara tekrar okumaya başladım. olayların anlatımı o kadar sahici ki o dönemde yaşayan insanlarımıza üzülmemek elde değil. meğer neler yaşanmış neler çekmiş hem gidenler hem kalanlar. hasreti, özlemi, aşkı ve vazgeçmek zorunda kalmayı bu kadar güzel anlatan yazarımıza çok teşekkürler.

Çok severek okuduğum bir kitaptı merak edip henüz okuma fırsatı bulamayanlara şiddetle tavsiye ederim.

Kökenini bulmaya çalışan yazar anlatıcının yirminci yüzyılın başlarına kadar gidip çeşitli doğu şehirlerinden kesitler sunduğu güzel bir roman.

Bugüne kadar kelimelerin ve cümlelerin ahenk içinde dans edebildiğini söyleseler inanmazdım . Ta ki Nazan Hoca'yı tanıyıp okuyana dek.

Kainatın gizemini yüreğinde demlendirip kalemin büyüsüyle sahifelere nakşeden yazar; Nazan Bekiroğlu. Nar Ağacı, Mimoza Sürgünü, İsimle Ateş Arasında, Yusuf ile Züleyha, Mor Mürekkep ve dahi diğerleri...Okuyana mânâ katan sözün esrarı...Okuyunuz efendim.

insanı o zamana götüren , olayları yaşatan harika bir uslup. güçlü karakaterler. biter diye üzüldüğüm ama merakla sonunu getirdiğim çok güzel bir kitap. yeri geldi zehra yı kıskandım yeri geldi azam ı. yer geldi imrendim Setterhan a.

Kitabın kurgusuna alıştıktan sonra elinden bırakmak çok zor.Ağıra kaçmadan o kadar edebi bir dil kullanmış ki,son zamanlarda gerçekten edebi haz alarak okuduğumhemde beni bu kadar içine alıp duygulandıran nadir kitaplardan biri.Nazan Bekiroğlu'na teşekkür ediyorum.

edebiyatseverlerin elinden düşürmeyecekleri bir kitap ve betimleme yönü muhteşem

kitap güzel bir kitap dişlide hoş

Nar Ağacı'nı çok beğendim.anlatımı ve konusu güzel.herkese tavsiye ederim

Kitabı alalı bir yıl oldu ama nedense bir türlü elim gitmemişti. Okuyunca keşke bu kadar beklemeseymişim dedim. Kitabı elinize alın yanınıza da bir sözlük ve bir de not defteri. Sıkılmadan saatlerce okuyup sayfalarca notlar alabileceğiniz kadar manalı cümleleri olan bir kitap. Mutlaka okuyun.

Kitap ilk sayfasından itibaren insanı içine alıyor. özellikle son bölümlere yaklaştıkça heyecanıma engel olamadım.

çok beğendim. yazarın hayal gücüne hayran kaldım ve bir bayan yazdığı için ayrıca gurur duydum. ilk başlarda yok ya bu olmamış diye düşünseniz bile devam edin, sürükleyici bir hikayenin içinde bulacaksınız kendinizi,

Settarhan ve Zehra nın sürükleyici ve bir o kadar heyecan verici hikayesi. Kitaptaki yerleri Trabzon da arıyorum. Meydan ın eski hali, Settarhan ın kahvesi eski liman daha bir sürü yer. Nazan Bekiroğlu her zamanki üslubuyla o kadar iyi betimlemeler yapmış ki Trabzon un dar sokaklarında dolaşırken sanki romanın bir kahramanı da benmişim gibi hissettim.

azarın ilk okuduğum eseri. Anladım ki biraz geç kalmışım tanımak için. Ama telafi etmek adına diğer eserlerini de okumak isterim. Esere gelince, bence çok iyi bir kitap olmuş. Hem dönemin yaşanan acılarını hem iki farklı hayatı büyük bir ustalıkla anlatmış. Settarhan ve Zehra iki farklı dünya ve bu iki farklı dünyayı birbirine yaklaştıran kader... Olaylar ince ince örülürken yollar hep iki kişiyi bir etmek için çaba gösteriyor. Kesinlikle tavsiye ederim, edebiyat dünyasında yerini hiç kuşkusuz alacaktır bu eser.

Aşırı roman tutkunu olmamamla beraber, bu kitabı ile nazan bekiroğluna bir sevgi beslemekte olmuş diğer eserlerine merak edinmiş bulunmaktayım, keyifle tekrar tekrar okunulabilecek bir roman..

Genel olarak kitabı çok beğendim.Gerek anlatımı,gerekse tarihi içerikleri açısından çok akıcıydı.Fakat Settar ve Zeliha'nın karşılaşmaları çok basit anlatılmış.Kavuşmak için o kadar badire atlattıktan sonra,yazardan daha süslü anlatımlar ve tasvirler beklerdim.Bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşamış olmama rağmen güzel bir kitaptı.Herkese tavsiye ederim...

Yazım tarzı farklıydı.Yani hayalciydi.Zorunlu göçten,savaşın zorluklarından ve tabii ki aşktan söz ediyordu.Ateşe tapanlar hakkında verdiği bilgiler haricinde ilgimi çeken bir yeri yoktu.Anlatımı sıradan olduğu için seçtiği konular ilginç olmasına rağmen kitap beni etkileyemedi.

kurgusu ve gidişatı mükemmel, merak uyandıran fakat sonu biraz havada kalan bir kitap. ama okurken çok keyif almıştım, sadece hikayenin ve kurgunun hatrına bile okunabilir

Çok güzel diyeceğim ama yeterli olmayacağı kanaatindeyim. Muhteşem. Türkçe muhteşem kullanılmış, kurgu çok iyi. Aşk var, dram var, savaş var, muhacirlik var, çaresizlik var, ümit var. Mutlaka okunmalı.

sayfalar ilerledikçe kendini içine alan bir roman bir türlü elinizden bırakamıyorsunuz okuduğum ilk nazan bekiroğlu romanı ve anlatımına hayran kaldım doğrusu. okurken setterhana azama kızdım hep sanırım ben setterhanla zehradan çok setterhanla azamı yakıştırdım birbirine onlar beraber olsun istedim setterhanla zehranın birlikte olacağını bile bile... herkese tavsiye ediyorum kesinlikle okunası bir roman

Başlangıçta dili ağır geldiysede zamanla alışılıyor ve hatta kurduğu devrik cümleler anlatıma ne kadar hakim olduğunu gösteriyor. Yazar savaşı anlatıyor aslında cephe gerisinde kalanların neler çektiğini anlatıyor. Duyguları o kadar iyi dile getirmiş ki Zehra'nın büyükannesinin Trabzondan gitmek zorunda kaldıklarında nasıl acı çektiğini sizde hissediyorsunuz. Eşine her defasında "Ne yapacağız?" diye sorması onları o cehenemde kurtarmak, uzanıp o hikayeden çıkarmak istemenize neden oluyor. Hele o mektuplar.. Sevdiği kıza bir kez bile sen diyemeden cephede ölen resim öğretmenin aşkını kelimelere dökmesi, kız kardeşine hastayken bile iki cümle ile ben iyim yazan bir şairin savaş hatıraları. Çok dokunaklı gerçekler.. Tarihi roman sevenler değil sadece herkes okumalı çünkü herkes kendince birşey bulucak bu kitapta.

Nazan Bekiroğlu'nun kendine has ağdalı şiirsel bir ifade tarzı var. İsimle Ateş Arasında, Yusuf İle Züleyha romanları mesela bu tarzda ve benim en sevdiğim kitapları. Nar Ağacı'nda yazar farklı bir tarzı deniyor da olmuyor gibi sanki. Kitabın yarısını zorla, diğer yarısını tam bir yıl sonra yine zorla okuduğumu hatırlıyorum.
Akıcı bulmadım, bir hikaye vurucu bir dile sahip değilse şayet merakı uyanık tutmalı, romanın bunu başaramadığını düşünüyorum. Belki sonunu baştan bilmek de tadını kaçırıyor olabilir.

okuduğum zaman üzerinden,yıl geçmek üzere,belki yıllar geçecek ama o tat mümkün değil unutulmayacak.Muhteşem bir yolculuk hemde fotoğraflar içerisine dalarak yaptığımız..Nazan Bekiroğlunun kalemini bir kez daha konuşturduğu harika bir eser...Bir kez daha okumam yakındır..Setterhan'ı özlememek mümkün mü...

Okuduğum en iyi 3 kitap arasında. Müthiş sürükleyici, akıcı, tarihle yoğurulmuş, duygular çok derin. Harika bir kitap... Tekrar tekrar okumak istedim ve kütüphanemde ne zaman görsem içim cız ediyor. Bence yazar kitabın devamı niteliğinde 2.sini de yazmalı.

çok çok çok beğendim, kitabı okurken o hikayenin içinde buluyorsunuz kendinizi, Nazan Bekiroğlu'nun kalemine yüreğine sağlık..

Nazan Bekiroğlu'nun çıkış yakaladığı ve onun üne kavuşmasını sağlayan bir roman. Kalın bir roman ama akıcı bir dille yazıldığı için nasıl okunduğunun farkına dahi varmıyorsunuz. Okunması gereken romanlarımızdan biri. Tavsiye ederim.

Bekiroğlunun şiirsel dili bu kitabında tamamında var bu akıcılık veriyor kitaplarına, tarihi olayları ele alışı mekanların etkileyici bir şekilde yansıtılması kitabı mükemmelleştiriyor kitabın son bölümlerine kadar hayran kaldım kitaba fakat son kısmında böyle bitmemeliydi dedirtti bana. Bu şekilde bitmemeliydi daha şaşalı bir sonu olmalıydı insanı çarpacak bir son ama öyle olması kitapta tek sevmediğim son kısmı

Kitap bitince ne kadar çok üzüldüğümü anlatamam.Harika bir kitaptı.Sanki bende yazarla birlikte gezdim çok etkilendim çok.Bence kesinlikle okumaya değer süper hala etkisindeyim.Çok güzel Çok.

Daha ilk sayfalarında, bu zamana kadar okumayı ertelediğim için kendime kızdığım bir roman. Kahramanlarla birlikte gezdik gördük. Olayın büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Okunmasını tavsiye ederim.

settarhan'la zehra'nın aşkının anlatımını basit buldum.beklediğim gibi dolu dolu bir kitap değildi.nazan hocamın okuduğum ikinci kitabiydı.la yı okuduktan sonra beklentilerimi karşılamadı.

Kitabın dili çok ağır okurken sanki hiç bitmicekmiş gibi geliyo ama mükemmel bi kitap olmuş.akıllardan çıkmayacak setterhan ve zehrayı asla unutamicaksınız..

inanılmaz güzel bir kitap hayatımda okuduğum en güzel roman okurken sanki siz de oradaymışsınız gibi yaşanan olayları görüyor şahit oluyorsunuz. sürekli nasıl karşılacaklarını yollarının nasıl birleşeceğini merak ediyordunuz. sıradan bir aşk hikayesi değil kesinlikle okunulası bir kitap..

Yazarla tanıştığım ilk kitabıdır. Hikayenin içinde kaybolan yazarla birlikte bende kayboldum adeta. Tasvirleri müthiş, Hayalinizde canlanıyor her şey. Anlatımı çok güzel, akıcı ve sürükleyici. Savaşta ve göç döneminde hüzünlenip duygulanıyorsunuz. Vaktiniz varsa bir solukta bitebilir. Kesinlikle tavsiye ediyorum…

Keşke bitmeseydi dediğim, bitince üzüldüğüm nadir kitaplardan birisi. Mutlaka okuyun...

sürükleyici okunmaya değer. trabzondan istanbula giderken yaşananlar oldukça dokunaklı işlenmiş. Bekiroğlu nasılki fotoğrafa bakarken o ana gidiyorsa okuyucuyuda peşinden gidiyor.

Aşk ı anlatan güzel bir eser yapmış yine Nazan hnm...Başlarda çok ağır gelebiliyor kitap..o anda sıkılıp bırakmayın...Okudukça,konu ilerledikçe daha da güzelleşiyor kitap..

tanıtımlarının sıklığı ilgilimi çektiği için almıştım ama bir LA kadar, bir YUSUF İLE ZÜLEYHA kadar keyifle okumadım hatta yer yer sıkıldım diyebilirim

Kitabın 200 sayfasını geçerseniz eğer gerisi su gibi akacak hem de delerek.
verdiği bilgilerle şehirler arası yolculuğa çıkılabiliyor
ve tabi aşk sandıklarımız aşk olmadığını aşkın bambaşka birşey olduğunu gösteriyor bize.

boş vakitte ve sessiz bir bir vakitte okunabilir...beklentilerin altında bence...

okumayanların biran önce okularını tavsiye ederim. Güzel bir kitap dili biraz ağır ama daha basit bir dille anlatılmış olsaydı bu kadar etkilemezdi heralde.eline sağlık gerçekten çok güzel bir roman olmuş
Kitap okumayı haddinden fazla seven bir lise talebesi olarak böyle harikulade okudukça tat veren bir eser daha önce hiç okumadım tavsiye ederim.

İlk yarısı sıkıcı ve gereksiz uzatılmış.Aşırı betimlemeler biraz sıkıyor ve uzaklaştırıyor hikayeden.Ama 2.yarısından itibaren sarıyor kitap seni ve merak ediyorsun sonunu.Ama keşke Setterhan-Zehra aşkına biraz daha yer verilse ve dillendirilseydi..

Başta çok sıkıcı gelmişti okumayı bırakmaşı düşünmüştüm ama nedense devam ettim ve iyikide devam etmişim

kitapta adeta sayfaların içinden açılan pencereler ile kendinizi balkan savaşında göç eden bir ailenin yanında bir anda rus cephesinde bir anda trabzonsporun çamur sahada maçında bir anda karadenizin hırçın dalgalarında açılan bir savaş gemisinde buluyorsunuz gerçekten bu duyguları yaşatıyor tebrizin çarşısından tut kütüphanesinin kokusuna kadar hissediyorsunuz.en etkili kısmı bence trabzondan göç ederkenki bölüm mutlaka okuyun elinizden bırakmadan bitireceğinizi garantilerim

Benim Setterhan'ın aşkından çok Büyük Hanım'ın savaştaki mücadelesi, insan canının zerre kadar kıymetinin kalmadığı bir ortamda bir köpeğe bile sahip çıkacak kadar anaç olması gözlerimi doldurdu.. Başarılı bir kitap.. Yazarı tebrik ediyorum..