Balıkçı ve Oğlu Hakkındaki Yorumlar

Huzursuzluk kitabındaki gibi sade bir dil kullanmış yine yazar.. gereksiz tek bir cümle bile yok. okuması kolay konusu güncel ve güzel bir kitap olmuş

Livani, yeni bir kitap yazdı. Cümlesini okumam bile heyecanlandırır. Keyifli, bir okuma oldu. Kadın, eş,anne,aile,dayanışma,sevda ve hayat işte .Üstüne yüz yıllık yanlızığı okudum. Kitabın söyleşi kısmında livaneli Ursula karekterini bahsetmesi meraklanırdı. Bu dünyayı erkekler bozar kadınlar kurtarır.

Okunması gereken yine çok güzel bir Zülfü Livaneli eseri.

Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanını biraz anımsatan, Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı şöyle bir gösteren ve güncel olaylarla süregiden kurgusuyla beğenilesi bir eser.

Eser bir “Serenad” kadar etkileyici, bir kez daha okurum diyebileceğiniz bir eser değil. Başka birisi yazsaydı başka basım görür müydü bilmem. Diyaloglar ve kurgu zayıf, heyecan uyandıran pek bir yanı da yok bana kalırsa. Eserin ortalarına geldiğimde aklıma Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikayesi” serisi geldi. Dolu dolu 4 büyüleyici eser. Ondan da mübadele dönemi sonrası çekilen zorluklar, yeni bir düzen ve alışma durumlarının anlatılmıştı. Mis gibi bahar kokan bir eser kalmış aklımda. Sonra okuduğuma döndüğümde hayal kırıklığına uğradım.
İçinde sosyal ve politik bir çok mesaj var ama bu kadar basit anlatımda yazılması beni biraz şaşırttı.

Huzursuzluk ayarında bir kitap. Ancak bitişi bıçak kesiği gibiydi. Devamı mı olacak acaba diye düşünmeden edemedim...

Tam ustalık eseri niteliğinde bir kitap

Önceki eserlerine göre çok basit kalmış. Okumaya değer bir kitap değil bence.

okumak ayrıcalıklı bir okuma keyfi gerçekten. Sade ve akıcı anlatımı kitaptaki olay akışına katıyor okurunu. 140 sayfa ama bir çok şey anlatıyor. Halen devam eden göçmenliği, ana konu alarak iyi bir aile olmanın verdiği gururunu, duygu yoğunluğunu, kadın dayanışması, evlat hasreti, kapitalizm, dostluk , hayatı paylaşmak gibi çok özel ve çok önemli konuları müthiş kaleminden okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim. Balıkçı Mustafa ve çocukluk sevdası Mesude'nin hüzünlü hikayesi, okuruna empati kurdurarak hikâyeyi yaşatan cinsten.

Livaneli’nin önceki eserleri kadar sürükleyici olmasa da keyifle okuyacağınız başka bir eseri.

Akşam başladım, gözlerim kapansa da direnip tek seferde bitirdim. Livaneli yine ne güzel yazmış.

Bir Livaneli kitabına ilk defa üç buçuktan dört verdim. Kitap güzel anlatılanlar insana dokunuyor. Ancak kitabın aceleye gelmiş bir yanı da var. Önceki kitapları gibi derin değil.

Beğendiğim bir eser, konu can yaksa da..

Müthiş bir h8kayeydi. Çok sevdim. Livaneli büyük bir yazar...

Kısa hemen bitti. çok güzel

Son Ada tadında bir roman olduğunu belirtmekte fayda var. Sade, anlaşılır kolay okunur seviyede yazılmış. Keşke biraz daha detaylı irdelenseydi, hızlı bitti.

Sıcak, etkileyici, samimi, basit ama derin bir hikaye

Akıcı ve etkileyici bir kitaptı. Çok beğendim, tavsiye ederim.

Sevgili Livaneli çok sevdiğim bir yazar beni gene hayal kırıklığına uğratmadı.

Zülfü Livaneli ' ye yakışmayan bir kitap olmuş yazılmış olsun die yazılmış sanki.

Livaneli’nin tüm kitapları çok güzel. Bu hikaye, okuyucuyu oldukça etkiliyor.

Çok akıcı çok anlam yüklü bir eser olmuş.

BENDE LİVANELİ NE YAZARSA OKUNUR DİYENLERDENİM.
ELİMDEKİ KİTABI BİTİRİP BİRAN ÖNCE OKUMAK İSTİYORUM

Sayın Livaneli her ne yazarsa okunur... Yine şahane ve damaklarda, beyinde hoş tatlar bırakan bir eser...

Livaneli ne yazarsa okunur diyenlerdenim,soluksuz okudum...

tarihi ve güncel gerçeklerin çok iyi harmanlandığı film izler gibi okunabilecek bir hikaye. göçmen sorunu, deniz ve doğa katliamı konuları okurken bir çok yerde acı ama maalesef gerçek diyecek, bitirdiğiniz anda tekrar başlamak isteyeceğiniz çok güzel bir kitap. kısacası Livaneli daha ne olsun ...

Zülfü Livaneli ne yazsa okunur bence , keyif alarak okudum .

Açıkçası pek beğenmedim. Olay örgüsü zayıf kalmış. Bazı noktalarda olaya çözüm bulunamayıp(hastane vs) atlayıp geçilmiş.

Livaneli kalitesine yakışmamış, tamamen finans amaçlı yazılmış bir eser olduğunu düşünüyorum

göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabaları

Yine etkileyici bir kitap...

Ne kadar yalın bir dille, ne kadar güncel, ne kadar acıklı ama sonu insancıl biten bir solukta biten akılda kalan güzel bir hikaye..

Yaşayan karakterleri, denizi kokladığınızı hissettiren tasvirleri ve işlenen konuların derinliği bakımından fazlasıyla başarılı buldum.

Televizyonlarda ve sosyal medyada parlatılmayan ya da bahsedilmeye bile layık görülmeyen insanların hayatları üzerine düşünmeye sevk ediyor okuyucuyu.Özellikle, sözde kendini “humanist-insancı” olarak tanımlayanların, mültecilere karşı düşman kesilmesini hayretle gözlemlediğim bu dönem içerisinde, bu konuyu işleyen ve bu insanların yaşadıkları dramı anlatan bir romanın, usta bir kalemin elinden çıkması beni çok mutlu etti.
Bunun yanı sıra, büyük bir açgözlülükle doğanın nasıl tahrip edildiği anlatılıyor.
Doğanın bizim evimiz olduğunu ve onsuz var olamayacağımızı; her canın değerli olduğunu unutmamanızı ve kitabı okumanızı umarım.

Yine yüreğinize dokunacak bir konu... Ve tabii Livaneli...

Bir solukta biten harika bir livaneli kitabı. Günümüzün sorununu yalın ve net bir şekilde çok güzel anlatmış

huzrsuzluk tan sonra okumak için sabırsızlandığım bir Zülfü Livaneli romanı

Bir ustanın kaleminden...

Roman türündeki bu kitabın sahife sayısı az, işlediği konular oldukça fazla. Bu da ancak, Zülfü Livaneli gibi usta bir yazarın becerisi ile olmuş. Güncel konulara değinen, duygu yüklü, düşündüren bir roman.

Tek nefesle soluksuz okunacak bir kitap.

Yine mükemmel bir kitap daha 3 saatte bitti keşke biraz daha uzun olsaydı ❤️

Ege'de küçük bir kasabada yaşayan ve daha önce çocuklarını kaybetmiş olan bir ailenin denizde ölmek üzereyken bulup sahiplendiği bir çocuk ve bu konunun etrafında yaşanan dramları anlatıyor yazar bu kısa romanında. Kitapta mülteciler, madencilik, balık çiftlikleri, aşırı yapılaşma gibi ülkemizin son yıllardaki güncel sorunlarına değinilmiş. Bu kadar çok sorundan bu kadar kısa sayfada bahsedilince kitap bana göre tam olarak roman havasına girememiş. Yazarın önceki eserlerinden alışık olduğumuz akıcılığı bulamadım.
Kitapta yer yer Yaşar Kemal'in "Bir Ada Hikayesi" romanından izler-esintiler var gibiydi okurken.

Zülfü Livaneli'nin neredeyse bütün kitaplarını okudum. Hepsinde ayrı bir tat, ayrı bir akıcılık söz konusu. Bu kitabı da severek okudum. Tavsiyedir.

Yine gözümüzün önünde cereyan edenleri yalın anlatımıyla, hiç abartmadan olduğu gibi anlatıyor Livaneli. Başımızı nereye çevirsek talan ve yağma düzeninin kurbanlarını görüyoruz. Doğada insanda yok oluyor.

Deniz ekmek kapısı, deniz hayat, deniz sevgili, deniz zalim, deniz sevecen, deniz öfkeli...

Okunmaya değer bir kitap ama diğer kitaplarına göre vasat kalıyor.

Büyük Usta'dan, çevreye, göçmenlere, aileye özetle insanlığa dokunan bir eser.

Bu eseri pide kuyruğunda bekleyen aç bir oruçlu gibi,elleri arkasında sürprizi saniyeler sonra çıkaracak anneye kafasını kaldırıp gözlerinin ta içine derinden ve heyecanla bakan bir minik çocuk gibi, gündüz neredeyse hiç fark edilmeyip görünmek ve parlamak için geceyi bekleyen ay gibi, Afrika'da sağanakları bekleyen bağrında urganlar kalınlığında çatlaklar oluşan toprak gibi... bekliyordum. Hülasa çok bekledim ve nihayet vuslat anı geldi. Hemen aldım ve bir solukta okudum. Sayfalarına dokunmak ve ruhumda ve damarlarımda bıraktığı ılık duyguları hissetmek... Heyecan vericiydi... Uyumayıp gecelerini bu satırları yazmak ve sayfaları ilmek ilmek birleştirmek için geçiren Livaneli... Sana selam olsun... Emeğine, kalemine sağlık... Herkese iyi okumalar diliyorum.

Livaneli üstad, yine toplumun kanayan yaralarına divit kalemini daldırarak yara kadar açık bir toplumsal gerçekliğe eğiliyor. Kalemine, kelamına sağlık...

Livaneli kalemi.. Bir nefeste bitirilen kitap. Açıklamada yer aldığı gibi ülkemiz meselelerine fener tutuyor. Her kitabında olduğu gibi o olayın bir parçası hissediyorsunuz kendinizi.

Hem kendime hem arkadaşıma aldım.140 sayfa olması üzdü