Kitap Antik Yunan öncesi dönemden günümüze Avrupa düşüncesini şekillendiren süreci farklı kavramlar üzerinden ele alıyor ve bu serüvende kırılmalara yol açan kişilerle ilgili kısa biyografik açıklamalara yer veriyor. Olay ve olgular arasında somut ilişkiler kurarak yaklaşık 2.500 yıllık bir sürecin yekpare bir resmini ortaya koyma amacı güden kitapta bu sürece tesir eden farklı kültürlere dair değerlendirmeler de bekledim. Örneğin Asya'yla girilen düşünsel etkileşime hiç değinilmiyor. Okurken insan Avrupa'nın hiçbir dönemde ve hiçbir alanda dünyanın bu yarısından etkilenmediği hissine kapılıyor. Asya şöyle dursun aslında Doğu Avrupa bile tam anlamıyla resme dahil değil. O yüzden değerlendirme Batı Avrupa'nın coğrafi sınırlarına hapsolmuş. Bütünsel bir tarih çalışması ortaya koymak amacıyla yola çıkan bir araştırmacı için ciddi bir hata. Ancak kitap, doğrudan Batı Avrupa'da doğup serpilen akım, düşünce ve yaklaşımları da detaylı olarak incelemiş. Bu açıdan hakkını vermek gerekir.