Sırf sondaki Tapıcı hikayesi için okumalı bu kitabı. O kadar sahici bir hikaye ki... Diğer hikayelerin tüm aşırılık ve vasatlıklarını unutturuyor.
Salman Rushdie gibi, kendini Doğu, Batı arasındaki o virgülde bulan/konumlandıran yazarlarda (mesela bizde Elif Şafak gibi) inlar edilemez bir hayal gücü görülür ancak bu hayal gücü zamanla yazarın virgülün Batısına doğru ivmelenmesi ile bir tarafa meyil geride kalanı ise yabancılamaya ve dahi kötülemeye varınca körelir, yönünü şaşırır. Muazzam hikayeler yerine güdümlü metinler ortaya çıkarır. Ama yine de belirteyim ki Tapıcı hikayesi çok ama çok hoş. Okuyunuz efendim.