Dune Çöl Gezegeni / Dune Dizisi 1.kitap Hakkındaki Yorumlar

Bir bilim kurgu harikası! Politik güçler, Bizans entrikaları dolu dev bir imparatorluğun yanında, halkı, inançları, iklimi, ekolojisi, canavarları, yaşam koşulları mükemmel tasarlanmış bir gezegen, çeşitli görevler için üstün insanlar yetiştiren misyonerlik okulları, biraz metafizik, biraz parapsikoloji, mesihlik ve dahası... Bilim kurgu meraklılarının kaçırmaması gereken bir roman.

Tekrar okumak istediğim harika bir başyapıt!

güzel bir kitap ama okumadan önce kitap hakkında yorum yapanları dikkate almamak gerekiryor çünkü insan çok fazla bir beklentiye giriyor,durum böyle oluncada belki keyifle okuyacağınız bir kitap sizin fazla beklentinizden dolayı pek haz vermiyor.

Etkileyici bir kurgu ve hikaye. Frank Herbert'in kendisine hayran biraktiran anlatim teknigi ve hayal gucu bu kitabi bilimkurgu yapitlari arasinda klasiklerden biri olmasini sagliyor.Kitapta karmasik politik-din-ekoloji konularini harmanlayarak bir "seçilmiş" hikayesi bulacaksiniz. Kitabin cevirisi biraz sIkIntIlI acikcasi. Frank Herbert'in yogun anlatimini cevirmek o kadar kolay bir is olmasa gerek diyerek cevirmenlere hakkini vermek gerekiyor.

Mükemmel bir bilim kurgu. Özellikle serinin ilk 3 kitabından inanılmaz haz aldım. Kitapları hem Türkçe hem de orijinal dilinde okudum. Sizi bam başka bir dünyaya alıp götürüyor Frank Herbert. Keza 3. kitaptan sonra biraz koptuğumu söyleyebilirim ama yinede çok güzel bir seri.

Saygılar

Frank herbert in dune serisin ilk romanıdır. Kitap paul atredies'in çocukluğundan başlar,
daha sonra muaddib oluşu (fremenlerin beklediği ilahi kurtarıcı) ve en sonunda imparatoru yenmesi ile biter. Romanda sık sık arapça sözcükler geçer.zaten romanın geçtiği dune gezegeni çöllerle kaplı bi yerdir arap yarımadası gibi,oranın yerli halkı fremenler de araplara benzer. Su olmadığı için damıtıcı giysilerle vücut sularını geri dönüştürüp tekrar tekrar kullanabilirler. Dune gezegeninin başka bir özelliği de evrendeki en pahalı şeyin yani bahar'ın üretildiği tek gezegen olmasıdır. Bahar düzenli alındığında ömrü uzatır ve lonca(uzay gemisi) kaptanları da yönlerini bulmak için ona ihtiyaç duyarlar. O yüzden dune evrendeki en önemli gezegendir. Ayrıca 1984 yılında david lynch bu kitabın filmini de çekmiştir

Nebula ödüllü yazar Frank Herbert'ın başyapıtı. En çok satan bilimkurgu romanı. Ama bir bilimkurgudan daha öte bir eser. Kurgu ve senaryosu kusursuz. Özellikle Fremenleri Araplarla özdeşleştirmesi çok yerinde olmuş. Böyle harika bir hayalgücü ve kurgulama becerisinin eseri olan Dune, bana göre Platon'un Devlet'inden sonra insanlığın okuması gereken ikinci baş yapıttır.

İşte kült kitaplardan biri daha. 60 lı yıllarda yazılıp daha sonra efsane haline gelen Dune serisi içerik olarak oldukça dolu bir seri. Yüzüklerin Efendisi kadar bilinmese bile etkisinin yine de yoğun olduğu bir gerçek.
Hayatın devam edebilmesi için en gerekli şeylerden birinin, suyun olmadığı bir gezegenin anlatıldığı bu kitabı sınıflandırabilmek çok zor.
Tek söyleyebileceğim, çok iyi bir kitap olduğu ve bir solukta okunduğu.

Dune için tam olarak ne söyleyebilirim emin değilim.Yazılmış en muhteşem kitaplardan biri, bir insanın hayal gücünün ne kadar geniş olabileceğini gösteriyor bize.Herşey o kadar antik ve o kadar modern ki... Dune'u okumaya başladığımda önce pek bişey anlayamamıştım çünkü herşey o kadar farklıydı ki kullanılan cihazlar, uygulanan yöntemler, kişiler, insanların sahip olduğu yetenekler... Dune'u okurken gerçekten başka bir dünyada gibi hissedebilirsiniz.

dune...yüzüklerin efendisine tek rakip olabilicek senaryo. bilim kurgu gözüyle bakarak aldım ama çok daha ötesi olduğunu okuyunca anladım. muhteşem bir seriye muhteşem bir başlangıç...

Melanj(bahar) adlı maddenin peşinde bir güç ve iktidar savaşını konu edinen kitap insanı uzak gezegenlerde maceralara çıkırıyor. Bene Geserit tarikatının yaydığı efsaneler, Paul'un uğradığı ihanetler, çöl gezegeninin garip insanları ve canavarları gerçekten çok ilginç. Bilim kurgu sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir roman dizisinin ilk kitabını okuduktan sonra tüm seriyi okumadan duramayacaksınız.

"Her şeyde evrenimize ait bir desen vardır.Onun simetrisi, inceliği ve zerafeti vardır...her zaman gerçek sanatçıların eserlerinde bulacağımız nitelikler.Bunu mevsim dönümlerinde,kum bulutlarının bir sırt boyunca yayılışında, günlük çalısının öbek öbek dallarında yada yapraklarının deseninde bulabilirsiniz. huzur veren ritmler, hareketler ve biçimler bulma ümidiyle, yaşamımızda ve toplumumuzda bu desenleri talit etmeye çalışırz. Yine de en mükemmel olanı ararken tehlikeyle karşılaşma ihitmali vardır.Mükemmel desenin kendi kararlılığını taşıyacağı açıktır. böyle bir mükemmellikte her şey ölüme doğru ilerler."
Yeşillikler içindeki gezegeninden, çölün ortasına gelen Paul babasını kaybedecek ama kaderini ve geleceğini bulacaktır. Karakterlerin, mekanların,olayların ince ince işlendiği kitap isimleri farklı olsa da bir çok tanıdık şeyle günümüz dünyasındaki güç ve çıkar çatışmalarını anlatıyor. Özellikle felsefi yorumlarla doyurucu, olaylarla sürekleyici bir roman. Bilim kurgunun en büyük iki ödülü Hugo ve Nebula'yı gerçekten hakkıyla almış.

Dinleriyle, kültürleriyle siyasi ve felsefi görüşleri ile birbirinden olduğu kadar günümüz dünyasından da oldukça farklı toplumların temel taşları dune serisinin bu ilk kitabında ortaya atılmıştır. Kitabın sonunda ek olarak verilen ansiklopedik bir sözlüğün bulunması bile ne kadar geniş bir konuya girildiğinin belirtisidir. Okunduğu takdirde kesinlikle devamının da okunmak isteneceği bir seri.