Yazarı ilk olarak çok beğenerek okuduğum ''Taş ve Ten'' adlı kitabı ile tanımıştım.Bu kitabınıda oldukça büyük bir beğeni ile okudum.Herkese okuması için tavsiye ediyorum.Verdiği güzel mesajlar var.
Kitabın ana kahramanları dört kardeş (üç erkek-bir kız), onların eşleri ve eşlerin aileleri.Tüm bu kişiler öyle ince ayrıntılarına kadar anlatılmışki sanki uzun zamandan beri bu kişileri tanıyormuş gibi oluyorsunuz ( ya da toplumda bu kişilerin okadar çok benzerlerini görüyoruzki onun için tanıyormuş gibi hissediyoruz belkide).Tüm bu kişilerin ve olayların anlatımı büyük bir ustalıkla sadece bir gün içerisine sığdırılmış.
Roman kahramanlarının sanki ortak bir yazgısı var.Mutsuz evlilik hayatları,mutsuz insanlar,sevgisizlik.
Kitabın 220.sayfasındaki şu paragraf oldukça etkileyici.''Kırılma hemen.Sen anlat hadi.Seni dinlemek hoşuma gidiyor.Doğuştan şanslısın sen.Rüya gibi, masal gibi bir çocukluk.Yetiştiğin ortam,sevgi dolu anne baba,akrabalar,ailenin madi manevi olanakları.Ne mutlu sana.Çocukluğunun üstüne hiç gölge düşmemiş''.
Bu paragraf mutsuz bir çocukluk geçirmiş,yanlız kalmış ,aile sevgisi görememiş beyin eşine yaptığı bir konuşma.
Bence çoğu sorunun kilit noktası sevgi.Birbirimizi sevelim ki daha güzel bir dünyada yaşayalım.