Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde Hakkındaki Yorumlar

Bittiğinde üzerimde hiçbir etkisi kalmayan ve daha başlarda açık verip katili anlamınızı sağlaması ile okuma hevesini söndüren bir hikaye.

Hayvan hakları, astroloji , derken kendimi bir cinayet romanında bulacağımı hiç beklemiyordum.Kitap biraz durağan gidiyor fakat sonu güzel bitti

Okuduğum en iyi eserlerden , Hayvanları öldürmek cinayettir! Not: yazımevi oldukça fazla imla hatası ve noktalama hatası yapmış üzücü okuma keyfini kaçırıyor

Yazarın anlatim şeklini,kurguyu,konuyu cok cok begendim.kitabi bitirdikten sonra bi müddet etkisinden çıkamıyorsunuz

Yazardan okuduğum ilk kitaptı. Beğendim. Tarzı benim için yeni ve hoştu. Yazardan saha fazla kitap okumayı düşünüyorum.

Hayvan hakları, vicdan , insan davranışları ve bir çok hayatla ilgili konuda insanı sarsan fikirler var. Ödüllü olmasının nedeni hayvan haklarını savunuyor olmasının yanında kitap içindeki iç konuşmalar da etkili olmuş bence.

çok etkilendim dersem yalan olur. beklentimi karşılamadı

Dili çok akıcı, güzel bir roman.

Kitapta suç, adalet, gerilim ve zaman zaman da komedi var. İsmi dikkatimi çekmişti.

Polisiye üzerinden bir hayvan hakları hikâyesi de denilebilir. Dünya canlıları insanların tapulu malı değildir mesajı yahut ava giden avlanır teması da çıkarılabilir bu sürükleyici eserden.

Tesadüfen keşfettiğim bir yazar Olga Tokarczuk. ve neden geç keşfettiğime de hayıflandığım! Çok öneririrm...

çok sevdim diyemeyeceğim ama okunabilir bir eser

Polisiye türü seven bir okuyucu olarak yılgınlıkla bitmesini bekledim.

Astroloji ile ilgili kısımları ve betimlemeler nedeniyle sevemedim. Okumasam da olurdu dediğim bir kitap.

Uzun zamandır okuduğum en güzel kitaptı. İnsan olmak bize diğer canlıları keyfi öldürme hakkını verir mi? Bu konudaki toplumsal duyarsızlığımızı gözler önüne seren bir kitap. Hayvan dostlarına kesinlikle öneririm, hayvanlara karşı empati duygusu olmayanlara da tavsiye ederim. Yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.

Nobel Ödüllü yazar Olga Tokarczuk ile öykülerinin yer aldığı Aç Gözünü Artık Yaşamıyorsun adlı kitabı ile tanışmış çok sevmiştim.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde sonrası Olga Tokarczuk’un benim yazarlarımdan biri olduğuna karar verdim.
Türkçeye çevrilmiş iki kitabı daha var.Onları da çok merak ediyorum.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde’nin Bayan Duszejko karakteri en çok sevdiğim karakterlerin arasına girdi.Bayan Duszejko’nun; insanın, kendisini her şeyin odak noktasına koyarak, tüm dünyayı, ekolojik sistemi günlük çıkarlar uğruna alt üst etmesine olan kızgınlığı, savaşçı ruhu çok etkileyiciydi.

Astrolojiyle ilgili bilgilerin olduğu kısımlar ilgimi zerre çekmediği için okurken bunalttı fakat kitap bir derdi olduğu için de inanılmaz kıymetliydi.

Çok beğendim, yazarın diline hayran kaldım.

polonya çekya sınırında ıssız ve küçük bir kasabada yaşayan yaşlı bir kadın kasabanın çevresinde vahşi doğada yaşayan hayvanların avlanmasına karşı çıkmak için çabalıyor. bu arada kasabada arka arkaya cinayetler işlenmeye başlıyor ve yaşlı kadın bu cinayetleri vahşi hayvanların intikam almak için işlediğini düşünüyor. kitap, yazarı 2018 yılı nobel edebiyat ödülünü aldığı için dikkatimi çekmişti fakat benim için hayal kırıklığı oldu. oldukça durağan bir hikaye, arada uzun astrolojik paragraflarla bölünüyor ve maalesef okurken hiç merak uyandırmıyor.

Olay örgüsü olan kısımlar çok akıcı olmasına karşın astroloji ile ilgili kısımlar çok uzundu bence. Bana pek hitap etmediğinden sanırım, pek beğendiğimi söyleyemem.

Ücra bir kasabada yaşayan, astroloji ve Blake çevirileri ile ilgili bir kadın. Kasabada cinayetler işleniyor, polisiye-gerilim denilebilir ancak tam olarak öyle değil. Bu kurgu içerisinde insanların doğa üzerindeki hakimiyet çabasını, bencilliğini, hayvanlara yapılan eziyetleri anlatma çabasında. Dili ve sonu ile de tatmin edici bir kitap. Okumanızı öneririm.

Konu olarak değişik bir bakış açısı sunuyor bize Olga Tokarczuk. Kendinizi sorgulamanızı sağlayarak keyifli ve akıcı bir yazım sunuyor.

ilginç bir konu ve kurgu. arkadaşıma hediye olarak aldım.

Gerçekten güzel yazılmış, merak uyandıran bir şekilde ilerliyor.

kitaplığımda bulunmasını istediğim kitaplardan herkese almasını tavsiye ederim.

Tavsiye üzerine aldım yorumları da merak uyandırıcı.

İnsanın doğa üzerinde ki hakimiyetinin hikayesi.

Olaylar icerisinde astroloji hakkinda kisa bilgiler ogrenebileceginiz harika bir eser.

akıl yürütmelerine bayıldım Janina

ilk çok heyecanlı başladı ortalara doğru daha sakin ilerledi

Çeviri olarak çok beğendim. İşlenen cinayetler ekseninde, yaşlı bir kadının hayat muhasebesini okuyorsunuz.

Alışılmışın dışında hayvanseverler için ideal bir kitap

Tek başınıza da olsanız, yalnızda kalsanız doğa ve doğadaki diğer canlıların yaşam hakkı için mücadele etmelisiniz.

olga tokarczuk ile tanışma kitabım. tavsiye üzerine alıyorum.

yazarın ilk olarak okuduğum "koşucular" ve "aç gözünü artık yaşamıyorsun" kitaplarına göre daha vasat buldum. fakat çok güzel bir konu ve derin psikolojik tahlilleri zaman zaman yakaladığını söylemem gerek.

Nobel ödüllü olması ve tavsiye edilmesi üzerine okudum. Beklediğim bir kitap değildi ama aklın sınırlarında dolaşması dikkat çekici yönüydü diyebilirim.

Ben kitabın delilikle akıllılık arasında gidip gelmesini çok sevdim. Sonu tahmin edilebilir bir hikaye ama yazar öyle güzel kurguluyor ki her şeyi böyle olmaz diyorsunuz ama aynen de öyle oluyor. İnsanların merhametsizliğini, konu çıkar olunca dini de yaradanı da pek güzel kullandığını - alıştık zaten buna- yüzümüze çarpıyor. İtiraz edince de çarkın dişlerinin arasında ezilen biz oluyoruz ne yazık ki. İnsanın kendi dışında her varlığa, her yere virüs gibi yayılması, bozması, öldürmesi ya da yok etmesi beni hep üzer, bu kitabın karekteri de üzülüyor durumlara benim gibi. Koşucular kitabı ile yanlış bir başlangıç yapmışım yazarla tanışmak için, o yüzden uzun zaman direttim, başka kitabını okumadım ama bu kitabı sayesinde daha fazla okumaya karar verdim.

Bana fazla hitap etmedi ama akıcı bir kitap

çok beğendim ,betimlemeler,anlatım ve konusu itibarıyla,tavsiye ederim.

gerçekten okunması gereken, ufkunuzu genişletecek muazzam bir roman.

“dünya acıyla dolu bir hapishanedir, öyle inşa edilmiştir ki yaşamak için insanın diğerlerine acı çektirmesi gerekir.”

doğaya insanın haksız müdahalesi ve her hayvanın bir canlı olduğu onlara yapılan her şeyin bir muhatabı olduğunu çok güzel işlemiş.

Roman tarzı değişik bir şekilde işlenmiş, en başta çok beğenmesemde okudukça sevdiğim bir kitap oldu.

Her hayvanseverin kendinden bir şey bulabileceğini düşünüyorum bu kitapta. Baş kahraman vejetaryen ve avcılığı kesinlikle tasvip etmeyen güzel yürekli bir kadın. Çevresinde de sürekli avlanan bir takım insanlar ve cinayetler var. Sürükleyici bir o kadar da dingin bir kitap.

Özellikle tavsiye edilecek bir kitap değil ancak okuduğunuza pişman olacağınız bir kitap da değil. Dili son derece rahat, okuması keyifli ve konu itibarıyla farklı bir kitap.

Romanda hayvanların avlanması ve çiftliklerde beslenmesi, vegan ve vejetaryen akımın bakış açısından ele alınmış.

Hevesle alıp okumayı zorla tamamladığım bir kitap, edebî dili güzel ancak gereksiz betimlemeler çok fazla...

Beklentilerimi karşılamasa da farklı bir kitap .Ana katakterden beklemediğim bir sonla bitti :)

Çok etkili bi kitap değil. Keyif almadım açıkcası.