"Her hayat hikâyesi, sayısı ibreti ve hisseyi barındırır. Bizimle herhangi bir alâkasının bulunmadığını düşündüğümüz insanların yaşadıkları bile, yeri gelir, bize ders verebilir. Biyografi ve hatırat okumaları, işte bu yüzden çok önemlidir." diye başlıyor Tâhâ Kılınç.
Kimler var kitapta? Hükümdarlar, siyasetçiler, askerler, iş adamları, âlimler, şâirler, yazarlar, vefâkâr eşler, ünsüzler ...
Giriş cümlelerini okurken düşündüm.
Bazen bir şehirle, bazen bir isimle, bazen de bir fotoğraf karesiyle yolu kesişiyor insanın, bir başkasıyla. Sonra o küçük vesilenin peşi sıra yola çıkıp bambaşka bir âlem tanıyoruz. Her insan ayrı bir âlem değil mi?