Dövüş Kulübü
Kaosun tam ortasına düşüyor okuyucu. 10 dakika sonra havaya uçacak bir binanın en tepesinde kafaya dayanmış bir silah, "Ölmeden yaşayamayız," gibi, "Bu aslında ölüm değil," gibi felsefik gibi şeyler söyleyen Tyler isminde bir adam, susturucu ve bomba yapım teknikleri, havaya uçmak, silah, Marla. Kurgu zamanında bir ileri, bir geri gidiyoruz, o yüzden sallamadan okumak gerekiyor. Bu kaostan sonra anlatıcımızı bir şişkoya sarılırken görüyoruz. Bob. Testis tedavisi yüzünden memeleri çıkmış ve iyi hissetmek için hastalığının toplantılarına gidiyor. Romanın çözümüne dair ilk ipucu burada geliyor: "O koca ıslak surat yüzümün üstüne kapanıyor ve ben içeride kayboluyorum. İşte o zaman ben de ağlıyorum. O sarmalayıcı karanlıkta, başka birinin kolları arasına hapsolmuşken, hayatta elde edebileceğiniz her şeyin sonunda çöpe gideceğini anladığınız zaman ağlamak çok kolaydır." (s. 17) Böylece bu tip terapilere gelme sebebi olan uyku sorunu da bir süreliğine atlatılmış oluyor. Yaşamak için yeterince makul.
Marla Singer'ı bu toplantılarda tanıyor anlatıcı. İkisi de çeşitli destek gruplarına gidiyor. Akciğer kanseri, bağırsak kanseri, bilmem ne bir şeyi, buralarda karşılaşıyorlar ve anlatıcının uykusuzluğu geri dönüyor, kendisi gibi biri daha var çünkü ve birbirlerinin oraya geldikleri zamanki mutluluğunu yok ediyorlar. Suçluluk duygusu.
Anlatıcımızın işi ürün iptali koordinatörlüğü. Bir barın bodrumunda her cumartesi toplanıyorlar, Tyler kuralları söylüyor. Dövüş kulübü hakkında konuşmak yasak, yasak ve eğer ilk gecenizse dövüşmek zorundasınız. Kıvılcım ilk dövüşle başlıyor, Tyler'la Anlatıcının etrafında bir kalabalık toplanıyor.
Bir zaman sonra Tyler evin bodrumu için hesap kitap yapıyor ve buraya bir sürü ranza alıyor. Böylece kulüp elemanlarından ilk ordu da kuruluyor. Üç grup vardı galiba; biri vandallık yapıyor, diğerleri de ona benzer şeyler yapıyor.. Okuyun, çok arıza bir bölüm o. Anlayacaksınız zaten.