Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı Hakkındaki Yorumlar

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ben çok beğenerek okudum. Daha önce Bilge Karasu ile neden tanışmamışım diye üzüldüm. Herkese tavsiye ediyorum.

bilge karasu, uzun surmus bir gunun aksami'nda ioakim'in akil yurutusunu soyle yazar:
"yasami sanki hic gelmeyecek, erismeyecek bir bayram gibi, bir...
bir bayrama nasil hazirlik yapilirsa, nasil yasamanin butun kaygilari, isleri, oruclari bayrama yonelirse, o kaygilar, o isler, o oruclar nasil o bayramda gerekliklerinin dogrulanisini bulursa...
ama bayram gelirse, bayram gelirse...
ama butun bir omur bayram hazirligiyla gecer de o bayram gelmezse...
bayramin geldigini kac kez dusundu hayati boyunca, kac kez 'iste geldi artik' dedi, kac kez artik gelen bu bayramla...
bugun, bu bayrami gelmis sayacak mi ki

Bilge Karasu'nun okuduğum ilk eseri. Etkileyici

Uzun sürmüş bir günün akşamı ;Ada, Tepe ve Dutlar olmak üzere üç bölümden oluşuyor.usta yazar eserini iç monolog ile ilerleyen, karekterlerini varoluşçu felsefe düzleminde anlatmış .düşünce mefhumunu fazlasıyla duyumsayacağınız bir metin.tavsiye olunur

daha önce bilge karasu dan geceyi okumuştum sabırsızlıkla bekliyorum

Sanırım hepimiz aynı renkli o iki taşı yan yana getirmemeye uğraşmıyor muyuz zaten? Hayat dediğimiz bu aksiyonu yaparken delirlmeme çabası değil midir?

sorgulayan, sorgulatan, alışılagelmişliklere, alışkanlıklara , inanca, inanılmışlığa, inandırmaya dair , kendine arayan bir insanın, kendi sorularının, kendi ile baş başa kalarak aradığı ceveplara daie güzel bi kitap..

Not: Kitabı kendinizi "andronikos" un yerine koyarak okuyunuz ..

BEN OLSAM ??

Bilge Karasu’dan okuduğum bir kitaptı. Diğer eserlerini de mutlaka okuyacağım; kitap beni etkiledi.

Anlatımı beni dil açısından çok yormadı ama akıcılık kötüydü.

Bilge Karasu'nun bütün kitapları harika ama bunun yeri bir başkadır.

İnsanın her cağda farklılaştığı, farklı yaşam tarzıyla dikkat çektiği anlaşılıyor.

Bilge Karasu'nun dili biraz ağır gelebilir lakin alışırsanız gayet keyifli bir roman.

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Bu kadar geç okuduğum için hayıflandım bir yandan. Kendi kendine bir gün batımını izlerken insan ne hissederse aynı şeyi hissettim kitabı okurken.

Bir söyleşisinde İOANNA KUÇURADİ'nin bu kitabı tavsiye ettiğini okumuştum. Düşünmeden aldım okudum. Muhteşem bir kitap. Zorlayan bir okuma olacağını bilerek okunursa sıkıntı yaşanmadan tadına varılır diye düşünüyorum. Ben bu kitaptan sonra Bilge Karasu'nun diğer bütün kitaplarını da hemen aldım. İyi okumalar :)

Özümsemek biraz sorun yaratmazsa çok sevebileceğiniz bir kitap.

Toplam üç öyküden oluşuyor. İlk iki öykü birbiriyle ilintili olduğu için bu ikisi belki de roman olarak görülebilir. Üçüncü öykü (dutlar) ilk ikisinden sonra çok sönük kalıyor. İlk iki öykü çoo çok iyi.

Okumak zor ama mesajı harika

ödülü hak etmiş ama çok dikkatli okunmalı ve yavaş...

Az biraz zorlayarak, kısa sürede okunacak türden bir eser...

Türk edebiyatının eşsiz bir kitabı.

Bilge KARASU ya başlamak için ideal bir eser teşekkürler Kitapyurdu.

Bitmemiş cümleleriyle, bittikten sonra da bir süre daha aklınızda kalacak bir kitap. İşte o cümleleri tamamlamak için düşüneceksiniz Andronikos'u.

biraz zor ilerleyen bir eser

pek sürükleyici olmasa da okunabilecek bir eser

Bu kitabı bitirmem biraz zor oldu, ama istemeyerek bitirdim.Çok güzeldi.

Aşırı keyif aldığım yazarlardan birisi. Okuyun okutun

Bilge karasu dili ağır bir yazar. Bu kitabı okuyabilmek ve anlayabilmek cidden zor.

tavsiye üzerine aldım ama 50. sayfayı zor getirdim.yarıda bıraktığım kitaplar arasında.

Zorluğu kadar keyifli okuması var kitabın. Şiir tadında.

Bizans’ın ikona kırıcılık döneminde manastır keşişlerininin bu enteresan dönem ve onun getirdikleri karşısındaki düşüncelerini daha çok bilinç akışı ve iç monologlarla anlatan, okuması ve anlaşılması kolay olmayan bir eser. Olayın arka planda kaldığı, düşünsel yönün ön plana çıkarıldığı bu eserde birçok varoluşsal sorun tartışılıyor.

Bilge Karasu'nun okunması gereken bir kitabı. Ama önce Gece'yi okuyun :)

Türk Edebiyatının en değerleri eserleri arasında gösterilen muazzam bir kitaptır.

İsmi gibi şiirsel bir anlatı.

Sembol ve imgelerle dolu, arayışların, inanç, kahramanlık ve kölelik üzerine felsefi sorgulayışların olduğu yorucu bir kitap. Adı da bu zorlu yolculuğa işaret ediyor zaten.

Kitap kendini zor okutuyor bence. Olay örgüsü akıcı değil. Berimlemelere ve fikri karmaşalara boğulmuş. Tabi bütün bu yoğunluğun içinde güzel cümlelerde yok değil. Bir daha bilge karasu okuyacağımı pek sanmıyorum. Kitabı an itibariyla yarıda (sf. 71 )bırakıyorum

Okurken yoran bir kitap ama bitince iyiki okumuşum diyeceksiniz.

dikkatle okunması gereken bir kitap. herkesin okuyabileceğini sanmıyorum. ben metro metrobüs otobüslerde okuduğumdan mı dır bilmiyorum. pek kitabın içine giremedim

Alışkın olduğumuzun dışında bir üslup.Psikolojik tahlilleri çok güzel. Dikkatli okunması gereken bir kitap...

ilk defa bilge karasu okuyorum. biraz yavaş ilerleyen sakin kafayla okunması gereken bir kitap.

Şiir tadında bir kitap...

bilge karasu'nun dili çok su gibi, naif.

Post modern Türk romanının en güçlü isimlerinden biri olan Bilge Karasu'nun öyküleri bu türü tanımak isteyenler için biçilmiş kaftan...

Bilge Karasu'nun dili çok güzel. Zevkle okunacak kitaplardan.

yazarin ilk okudugun kitabi. degisik tarziyla beni icine cekmeyi basardi

Ülkemizin en önemli öykü yazarlarından biri, yazara başlamak için ideal bir eser.

Çok derin bir kitap. Betimlemeleri ile bir şaheser yaratmış diyebilirim bilge karasu. Lakin daha önce özetini okumam itibari ile biraz sıkıcı geldi, okurken zorlandım.

Okuduğum ilk Bilge Karası kitabım ve değişik üslubuyla beni saran diğer kitaplarını da merak ettiren bir yazar.

Bilge Karasu'nun farklı bir tarzı olsa da insanı içine alan bir kitap.

Bütün kitaplarını okumuş biri olarak Karasu'nun en beğendiğim eserlerinden biridir Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı. O zamana dek inandığı her şeyi terk etmesi istenen, bunu yapamayınca da çareyi kaçmakta bulan; ama bir müddet sonra kaçışının da anlamsızlığını farkedip inançları uğruna bir savaş vermesi gerektiği düşüncesiyle cezaya çarptırılacağını bile bile geri dönen ve ölüme mahkum edilen Bizanslı bir keşişin hikâyesi.Onun ölümüne tanıklık etmek zorunda bırakılan bir diğer keşişin bakış açısıyla da tamamlanmış olan Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, benzer bir konuyu (baskı ve başkaldırı) çok farklı bir zaman diliminde ele alan "Dutlar" adlı öyküyle bütünleniyor. Okurken, tıpkı adından anlaşılacağı üzere zamanın donduğunu hissedeceksiniz.

yazarın okuduğum ilk kitabı. 2 bağlantılı 1 tane de bağlantısız hikaye var. dağa tırmanış sırasındaki uzun yol tarifleri var. bizansta bir alternatif inancı besleme ve bunun bedelini ödemekle ilgili