Pek istemeyerek başladığım bu kitabı bir solukta okuyup bitirdim. Olaylar çok gerçekçi ve bir o kadar da akıcı bir şekilde anlatılmış. Sıradan işçi insanların gündelik hayatını, birbirleriyle olan ilişkilerini, hayata bakışlarını, ahlak anlayışlarını, komşuluk ilişkilerini anlatıyor yazar. Bunu anlatırken dönemin Fransa’sının gerçeklerini öyle yalın ve olduğu gibi aktarıyor ki kitabın yazıldığı dönemde neden bu kadar eleştiri aldığını anlamak hiç de zor değil.
Dönemin maddi ve manevi yapısını görmenizi, insanın (özellikle içki yüzünden) ne hallere düşebileceğine tanık olmanızı sağlayacak, yaşama ve sahip olunanlara şükretmenize yardımcı olabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.