Türkiye'de Askeri Darbeler ve Amerika 27 Mayıs 1960/12 Mart 1971/12 Eylül 1980 Hakkındaki Yorumlar

Dili bana ağır geldi ama güzeldi

Yakın tarihe ışık tutan harika bir kitap. Kesinlikle okunmalı.

Yüzeysel bir anlatımı var.

Yakın tarih için kesinlikle okunmalı ve ders çıkarılmalı

Yakın tarihe meraklı olanlar için gayet yararlı bir kitap olduğunu düşünüyorum yazarın anlatımını beğendim.

Yüzeysel anlatım çok beklentiye girmeyin

Darbeler konusunda bu kadar farklı görüş varken yepyeni bir düşünce ortaya çıkartmayı başarmış yazar.

Belgesel tadında, o dönemin başbakanı olan kişilerin resmî açıklaması ve olayların perde arkasındaki nedeni görmemizi sağlayan bilgiler içeren bir kitap olmuş.

Pek ayrıntılı anlatmiyor ama yinede devri anlamak icin yeterli bilgiler mevcut

Türkiye'nin çok çektiği darbelere farklı bir bakış açısı. ABD'nin bu darbelerdeki parmağını apaçık ortaya çıkaran bir kitap. herkese tavsiye ederim. mutlaka okuyun..

Türkiye,çeşitli askeri darbelerle karşı karşıya kalarak demokrasi savaşını vermiştir.
Bu çalışmada Türkiye’de darbeler süreci ve bu sürecin demokrasi ve çağdaşlaşma sürecine etkisi incelenmiştir.

Yeni bir darbe girişimiyle sarsıldığımız bugünlerde okumuş olmak bağlantılar kurmama yardımcı oldu. Olumsuz yanı ise tamamen sol bakış açısından ele alınmış olması

Amerika'nın Türkiye'deki darbelerdeki rolünü inceleyen eser o dönemlere ışık tutarak okuyucusuna sorgulatıyor

güzel bir kitap. farklı bir bakış açısı katıyor.

eseri içerik olarak farklı gördüm.zevkle okudum.farklı perspektifleri barındırdı benim için

O dönem ki olayları açıkça ale almış bu tür konulara ilgilenenlerin kesinlikle okuması gereken bir eser..

Dönemlerdeki olayların perde arkasını aydınlatan,bütün hareketlerde duruma göre insanlara göre kullanan amerikanın oyunlarını anlatan mix bir kitap...

darbelerin arka planını anlatan,abdnin türkiyenin yönetimine ne kadar müdahale ettğini anlatan bir kitap.

Kitabı okumadan önce bir kitabın kafamdaki tüm soru işaretlerine cevap vereceğini tahmin etmezdim. Ama çok beğendim. Yaşım nedeniyle bizzat yaşayamadığım ve belli kalıplardaki tarih bilgileriyle anlayamadığım bir çok olayları öğrenmiş oldum..

Bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlamış yazar ama isimleri pek bir Hamurabi'ce yargılama alışkanlığını da atamamış.Yine de yakın tarihimze ışık tutan okunması gereken bir eser.

Bu kitabın eski basım olması gündemde olmamasına sebebiyet vermiş.Ama okuduğumda tam aradığım kitap dedim.Beni ikilemde bırakan bilgilerle karşılaştım ancak çok şey öğreten bir eser mutlaka okuyun.

alayım mı almayayım mı diye düşünen ve yorumları okuyarak karar vermek isteyen arkadaşlar bu kitabı MUTLAKA OKUYUN!.bu kitapta darbeler öncesi A.BD nin memleketimiz üzerine çıkarlarını ve her darbe sonucu bu çıkarların gereklerinin yerine nasıl geldiğini göreceksiniz.darbelerdeki A.B.D ile sıkıfıkılıktan rahatsız olacak; şüphenin çok üstünde bir hissiyatla olaylara bakıp sinirleneceksiz. A.B.D ve Rusya'ya komşu olan Türk dünyasının tüm fertlerinin okuyup dersler çıkarması gereken bir kitap.herkese tavsiye ederim.

yakin tarihle alakali son asirdaki darbe ve ihtilaleri ve bunun arkasinda amerikanin nasil bir rol oynadigini cok acik bir sekilde anlatmis yazar.okudum ve gercekten ibret aldim.oyle ilk dusundugum gibi sikici bir kitap da degil acikcasi bana gayet akici geldi tavsiye ederim herkese

Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin, onun ölümü ile birlikte sokulduğu girdapta, askeri müdahaleler ile emperyalizmin ağına düşürülmesi gerçekten ibret verici. ABD'nin askeri yönetimlerle neden iyi geçindiği, Amerikancı diye bilinen politikacılara bile kabul ettiremediği dayatmalarını askeri müdahaleler ile nasıl çabucak kabul ettirdiği gibi daha pek çok can alıcı soru ve tespit ile, Türkiye'nin 1945'ten itibaren girdiği ''Batı ve ABD'' girdabında ne hallere düşürüldüğünün öyküsünü bu kitapla daha iyi öğrendim. Eğer birileri, hala askeri müdahalelerin Türkiye için hayır getireceğini düşünüyorsa, bu kitabı tez zamanda okusun! Bu kitapta geçmeyen 28 Şubat dahil, hiçbir askeri müdahale savunulamaz! Her birinin kendince meşru gösterme çabaları ve hatta geçerli sebepleri olsa bile, Türkiye askeri müdahalelerden her zaman zarar görmüştür. Dış güçlerin desteğindeki hükümetler ile onları hizaya getirmek için, aynı güçlerden icazet alan cuntaların boyunduruğundan kurtulmak istiyorsak, bir an önce uykulardan uyanıp silkinmeliyiz. Türkiye, Atatürk'ün gösterdiği çizgiye geri dönmediği sürece tam bağımsız bir devlet olamaz!

Demokrasi yi özümseyememiş toplumlarda ola gelen ama askeri ama dış kaynaklı sivil darbeler her zaman demokrasi adına yapılır ama demokrasiyi katlederler.
Ülkemizde yapılan darbelerin ayrı ayrı ele alınıp yazıldı ama hepsini bir arada ele alan benim okuma imkânı bulduğum ilk eser Türkiye’de Askeri Darbeler ve Amerika 27 Mayıs 1960 / 12 Mart 1971 / 12 Eylül 1980 bugün demokrasi yaşamalıdır diyen herkesin vakit geçirmeden okuması gereken bir eser. Sayın Prof. Dr. Çetin Yetkin hocamıza da emeklerinden dolayı teşekkürler. Saygılarımla.

Demokrasi tarihimizin hep karalı yüzü olmuştur darbeler ama malesef olmuştur. Ülkeyi yıllarca geriye götüren ve insanları sürekli tedirgin eden darbelerin, inanılması güç olsa da halende hayranları var dersek yalan olmaz. İnsanın aklı hayali almıyor ama yabancı ülkelerin ülkemizde zaman zaman darbe senaryoları hazırlamalarına ne hakları var? Türkiye, askeri darbelerle ne zaman belini doğrulttu ki? Hepimizi yakından ilgilendiren, bu kitap gerçekten okunmak için...

Askeri darbelerin, ki ülkemize demokrasi getirdiği düşünülen 27 Mayıs’ın dahi, Amerika ile bu denli ilişkisini, daha önce konuyu önemli yazarlardan okumama rağmen bilmiyordum. Yazarı, bu denli açık anlatılmayan ve darbelere bakış açısını değiştirecek bu noktaları yazdığı için kutluyorum. Menderes’in Amerika nın istediği sömürge çizgisinde kalmak istememesi ve ülke içine sızan CIA yi temizleme çabası sonucunda gelen 27 Mayıs; Demirel in Amerikadan bulamadağı ağır sanayi ve diğer yatırımları Sovyetler desteğiyle yapması ve haşhaş yasağını dinlememesi sonucu gelen 12 Mart; kasıtlı olarak yaratılan “iti ite kırdırma” ortamı ve anarşi ortamına yine kasıtlı yapılmayan müdahaleler sonucu gelen 12 Mart ın devamı 12 Eylül...Ve bütün darbelerin hemen öncesinde üst düzey askerlerin Amerika ziyaretleri ve darbelerin hemen sonrasında Amerika’nın darbe öncesinde yerine getirilmeyen isteklerinin karşılanması...Sonuç, ülkemizin durumu ortada, yarı bağımsız sömürge ülkesi..