Eylül Hakkındaki Yorumlar

Muazzamdı çelişkileri aşkları

psikolojik tahlillerden hoşlananlar için severek okunacak bir kitaptır.

türk edebiyat tarihindeki romantik romanlardan biri fakat aynı zamanda edibi tarafı çok kuvvetli...

Edebiyatımızda çok güzel bir yeri var .Başta her ne kadar karakterleri karıştırsamda çok etkilendim.

eylül.. kelimelerle anlatılamayan gözlerde başlayıp orada biten bir aşk romanı

kitap başlarda sıkıcı geliyor çünkü baya bir ağır türk edebiyatının ilk psikolojik romanıydı yanlış hatırlamıyorsam sonunda baya üzüldüm yalının yanması, kesinlikle tavsiye ederim.

bir aşkın saf bir şekilde işlenmiş hali diyebilirim. evli bir kadın ve ona aşık olan bir adam. belki kocası daha hassas olup karısına özen gösterse bu kitabın da bir anlamı kalmazdı. kadınların duygularının ne kadar önemli olduğunu ve evlilikle aşkın farklı şeyler olduğunu anlatıyor. romantikler için tavsiye ederim, yoksa bazı bölümleri çok sıkıcı olabilir

Bir çırpıda okudum, çok beğendim. İki insan arasında adım adım gelişen aşkı anlatıyor. Roman boyunca bu aşk iki insanın sadece ruhunda, kalbinde yaşıyor. Bir-iki yerde hafif taşıyor ama hiçbir zaman taşkınlaşmıyor. Basitleştirmeden, çirkefleştirmeden, tılsımını bozmadan anlatılan ve o iki insanla ebediyete gömülen bir aşk..

sıkıldım okurken açıkcası. sanki biraz aşk-ı memnu havası da var, karakterlerin iç dünyaları güzel tahlil edilmiş, bilemiyorum Türk klasiklerini sevenler keyifle okuyabilir belki de...

Aşk-ı Memnu'ya benzer bir kitap belliki Halit Ziyadan epeyce etkilenilmiş. Zaten kitaba başlarken de Üstadım Halit Ziya.. diyerek başlamış kitabına Mehmet Rauf...Yazılmış ilk eserlerden olduğu için okuma gereği hissettim..Okumasam da olurmuş halbuki..Çok da okunması gereken bir kitap olarak görmüyorum çünkü..

sıkıcı bir türk klasiği. o zamanda okusaydım güzel olurdu.ama 100 yıl sonra okuduğum için çok zayıf teknik açıdan .

Çok merak ederek başlamış ve severek ilgiyle takip ediyordum ki bir yerde özetini gördüm, dayanamayıp okudum. Şimdi sonunu öğrendiğim için biraz hevesim kaçtı ama anlatım şekli ve akıcılığı çok hoşuma giderek okudum yine de.

Edebiyatımızda genelde aşk romanlarında görünen bir özellik vardır. Aşk üçgenin çerçevesinde olaylar yaşanır. Bu eserde öyle. Karakterlerin psikolojik tahlilleri iyi gerçekten. Adı üstünde ilk psikolojik romanımız.

kitabı alırken beni etkileyen nokta, ilk psikolojik roman olmasıydı... romandaki imkansızlıklar o kadar acıydı ki... pek somut anlatıma yer verilmemişti, daha çok düşüncelere, hisler,... yer verilmişti. günümüzde romandaki gibi aşkların yaşanmıyor olması beni çok üzdü. şimdi insanlar karşındakinin gözlerinin ta içine bakmıyorlar, kaza-rıza baksalar dahi bu o gözlerdeki muhteşem manayı sezmek için değil acaba çok daha başka düşüncelere hizmet ediyor... romanı okurken keşke bugün de öyle aşklar yaşanabilse dedim..

yalçın küçük ün programlarnda bahsetmiş olduğu bir kitaptı.böyle bir aşk varmı bilmiyorum ama. istanbul la ilgili betimlemeler ve tasvirler çok güzel.sıkılmayacağınız bir roman.

Bazı anlarda tasvirin fazlalaşmasıyla sıkılabiliyorsunuz ama yinede okunması gereken bir kitap...

Romanın baş kahramanları Süreyya ve Suat çiftidir. Okurken kafanız karışmasın; Süreyya erkek, Suat ise bayandır. Bunların bir de aile dostu olan Necip vardır. Zamanla bekar olan Necip Suat'a aşık olur ve bunu itiraf eder. Suat, sarsılır, kafası karışır. Sonunda bu ikisi bir yangında ölür. Ben olayın taslağını anlattım, detaylar var tabii. Alırken iyi bir baskısını alın, bunun içinde güvenilir, sağlam yayınevlerinden alın. İyi okumalar...

Mehmet rauf tam bir şaheser çıkarmış ortaya.Günümüzde normal düzeyde bir esermiş gibi görünse de zamanında çok yankı uyandırmışa benziyor.

eylul mehmet rauf un en ıyı kıtaplarından biri. eylul içinde ki olaylar dönemi çok iyi yansıtıyor.

yediden yetmişe herkesin okumasını tavsiye ederim akıcı ve anlaşılan bir dille yazılan bu eser için uğraşanların ellerine sağlık

hüzün ve yas ayı eylül...bir yapraklı bahardan bir karanlık kışa geçişte aradaki o hüznün ayı;yalnızlığın,pişmanlığın,ömrümüzden kayıp giden o boşa geçmiş yılların,çaresiz bir aşkın yas tutan ayı...
Suat ve Süreyya birbirini çok seven evli bir çifttir.çiftin en yakın arkadaşları olan Necip ise bekar, pek çok gönül eğlencesi yaşayan ve bir süre sonra hayatının anlamsızlaştığını hisseden bir arkadaş,bir dost ve Süreyya Bey'in kuzenidir.Süreyya'nın bir süre sonra kendisine yeterli vakit ayırmamasıyla bunalan,yalnız kalan Suat'la yalılarına sık sık gelen,günlerce evlerinde misafir ettikleri aynı zevkleri paylaştıkları Necip arasında önce Necip'in daha sonra Suat'ın aşkıyla çaresiz bir yola girilen ömrün eylülü...bir yanda aşkı tüm ezalarıyla çekerken bir yanda Süreyya'ya karşı duyulan pişmanlık,utanç
Suat ve Necip'i imkansız bir aşka sürükler...güzel betimlemeler,mükemmel psikolojik tahliler,iç konuşmalar eseri gerçekten kıymetlendirmiş.
edebiyatımızda ilk psikolojik roman olma özelliği taşıyan bu kitap,anlattığı konu itibariyle ne kadar bizim ahlak değerlerimize ters düşse de yazar yine kendi kalemiyle içine düşülen toplum ahlakına aykırı bu durumu çaresiz aşkın kahramanlarını ölümde birleştirerek bir şekilde yanlışa sapmadan kurtarmıştır.bu son bir nevi cezalandırma gibidir.
eserin anlatım diline gelince kolay anlaşılır bir dille yazılmış ama basit değil,ruh tahlileri zengin ve geniş bir çerçevede verilmiş,eserin geneline bu ruh durumları hakim ama kesinlikle sıkıcı değil bu da eserin başarısı.
basıma gelince;kapak çok estetik,yazı boyutu da güzel göz yormuyor.klasik okumayı sevenlere ilk tavsiye edilecek kitaplardan biri...

Türk Edebiyatının en güzel aşk hikayesi... Aşk hiç böyle saf, derinden anlatılmamıştı...

Psikolojik roman olması insanı okurken sıksa da kitabın sonu bütün sıkıntıyı alıp götürüyor.

eylül'ü tavsiye üzerine okumaya karar verdim, aşk-ı memnu ya çok benziyor demişlerdi ve gerçekten öyle olduğunu gördüm. Necip-suat ve süreyya,adnan-bihterFakat ve behlül üçlüsü gibi birşey kitabı okurken çok sıkıldım. Bu kitabın yerine psikolojik sürükleyici olarak , sefilleri okumanızı tavsiye ederim,

okurken biraz sıkıldım ama hani ilk psikolojik roman ya gerçekten psikolojik :):):)

Bir aşk bu kadar saf ,doğal bir şekilde anlatılır.Sıkılmadan hemencecik bitiriveriyorsunuz.Çok güzel bir kitap..Tavsiye ederim.

Roman boyunca dönüşümlü olarak Necib ve Suad'ın bilhassa Necib'in iç sesini dinliyorsunuz. Bu iki talihsiz aşığın yaşadığı aşk çıkmazı romanı da bu buhranlı havadan kurtaramayarak bir çıkmaza sürüklüyor. Öyle ki Necib ile Suad'ın yaşadıkları aşk o kadar derinlemesine işleniyor ki diğer tüm unsurlar yüzeysel olarak geçiliyor. Buna rağmen çift arasında geçen aşkın yaşanabilirliği oldukça az görülüyor; ikili arasındaki aşk daha çok kalplerde zuhur ediyor. Bu durum tabii ki romanın psikolojik yönünü ortaya koyuyor. Suad, Necib'e elini değil sadece eldiveninin öteki tekini veriyor ve el değmemiş bir aşk yaşanıyor. Aşkın şimdilerde pek aşina olmadığımız farklı bir boyutu okuyucuya nakşediliyor...

ilk başta dili ve anlatımı yalın gelmese de zamanla yazarın diline alışıyorsunuz, ya da kitap bir şekilde alıp sizi götürüyor. Bir aşk ancak bukadar saf bukadar güzel anlatılabilir. Ben çok ama çok beğendim. Hatta beklediğimden daha iyiydi.

çok sıkıldım okurken artık bendeki tek değeri ilk psikolojik kitap olmasıdır

türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman... edebiyata biraz ilgisi olan herkesin okuması gereken bir roman. evli bir kadınla bekar bir adam arasında yaşanan saf, doğal, gerçek ve "seviyeli" bir aşkı konu alıyor. kitapta ruh tahlillerinin önemi büyük. kendi adıma okuduğum türk klasikleri arasında en iyilerden biri diyebilirim. tavsiye ediyorum..

türk edebiyatının ilklerinden edebiyatımızın katettiği mesafeyi görmek açısından okunabilir ama sadece bu kadar..

okurken sıkılmadım diyemem okumasamda olurmuş dediğim kitaplardan

ilk psikolojik romanımız olan eylül gerçektende çok güzel ve etkileyici bir kitap.Okurken kişilerin ruh halleri hepsi çok güzel bir biçimde hissettiriliyor insana.muhteşem eserlerden bir tanesi olan bu kitapı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.

Türk Edebiyatının ilk psikolojik romanı olan eser yer yer sıkıcı gelse de alanında ilk olmayı sürdürmektdir. Eserde, acı dolu bir yasak aşk hikayesi dile getirilmektedir.

başlarda sıkılmıştım ama bence okunması gereken kitaplarından biri.

Bir tarafın evli olduğu platonik ve romantik bir aşk hikayesi. Tasvirler zaman zaman sıkıcı olsa da, güzel bir hikaye.

açıkcası ben pek beğenmedim.seyri hep aynıydı.sıkıldım diyebilirim.

Kitap ilk psikolojik romanımız olsa da düzgün olmayan bir Türkçeyle yazılmış. çok falzla anlatım bozukulğu var anlaşılması zor. başta da günümüzde karşıt cinsiyetleri için kullanılan isimler kulanılınca garipsiyor insan. ama tavsiyemi ancak ilk psikloljik romanınmız nasılmış diye merak edenler varsa okusunlar gibisinden bir tavsiye netiliğinde önerebilirim.

çok güzel bir kitap,okumayanlara tavsiye ederim.

Psiklojik roman sıkıcıdır demeyin bu kitap sizin fikrinizi çürütebilir çk akıcı ben bu kıtapla kıtap kumayı sevdım dıyebılırım

harika psikolojik bir roman bu devirde öyle aşkın olduğunu düşünmüyorum kalmamıştır bir aşk ancak bu kadar mahsum ve temiz olur

başlangıçta konuların ağır ilerlemesinden dolayı sıkılabileceğiniz bir kitap olmasına rağmen aşk üçgeninin oluşması ile elden bırakılamayacak bir kitap

güzel gidiyormuş gibi görünen bir evliliğin monotonlaşması ve sevginin kendini alıp gitmesiyle sadece belli bir seviyede kalan saygının bir yere kadar dayanabileceği mehmet rauf güzel bir hikaye ile anlatmış.o kırılma noktasına ulaşmadan sevginizi her daim karşınızdakine gösterin.o ateşi hiçbir zaman söndürmeyin.alev gücünü kaybetmeye başlarsa bir gün gelir sönebilir...

İlk psikolojik roman olan eylül,mutlaka okunması gereken bir Türk klasiği.Suadın başından geçen olayları melankolik bir tarzda anlatan bir eser.psikolojik tahliller,ruh çözümlemeleri insanın kimliğine dair ipuçları veriyor.

Eylül kısıtlı dünyasında herşeyin istediği gibi olduğunu sanan ve kocasına bağlı bir kadının (Suad) hayatının daha geniş çevreye sahip olmasıyla ve kocasının bir arkadaşıyla tanışmasından sonra aslında istediklerinin değil de kocasının istediklerine sahip olduğunu ve kocasını artık sevmediğini farketmesi üzerine gelişen olayları anlatıyor.

ilk psikolojik romanımız olması sebebiyle bile,gelinen noktanın en başını görmemiz açısından okunması gereken bir kitap.

güçlü fakat belki de çok uzun betimlemeler var.bir solukta okunacak bir kitap değil.yine ilklerden olması sebebiyle eksikliklerin olması yadırganamaz bir gerçek

eylül yazınımızın psikolojik roman türünde ilk örneğidir.önemi de bu niteliğinden gelmektedir edebiyatımızın ilklerinden olduğu için okunması gerektiğini düşünüyorum ...

bu romanı lise yıllarımda okudum,baştan sona okuduğum ilk türk romanıydı ve ondan sonra nerdeyse bütün türk klasiklerini bitirdim.yeşilçam filmi tadında çok güzel bir hikayesi ve çok sağlam bir dili var,eylül:tam bir roman...

romandaki doğa tasvirleri, hüzünlü son bahar günleri, karakterlerin iç dünyalarını okura yansıtmak için kullanılmıştır. etkileyici bir romandır.