Aşağıda yazılmıs olan eleştirilere katılmakla beraber, bu kitabın cok önemli olduguna hala inanmaktayım.
Bir Psikoloğun İtirafları adında bir kitapta, bir aşağılık kompleksi olabilir şeklinde ele alınan Turkey meselesi hakkında, okudugum lisede, üniversitede, çevremde (ki çevremdeki pekçok kişi ingilizce biliyor) Turkey isminden alınan, sıkılan, ve bunu bırakın bir aşağılık kompleksini, bir konu olarak bile dile getiren kimse görmedim. Biz Hindistan dediğimizde, hindi hayvanını, Mısır dediğimizde ise mısır bitkisini düşünmüyoruz, o zaman bizim nasıl kompleksimiz olabilir gibi bir çıkarım dahi yapılamamıştır. Kitapta en göze batan içi boş eleştiri olarak Turkey meselesini seçtim.
Bu kitaptan beklentilerin cok daha fazla olması, esasında Turkiye'de psikologlara, bilim adamlarına duyulan guveni gostermektedir. Oysa, bu ve benzeri kitaplar, Türkiye'de yaşları 30-35 altı olan nesilden, tamamen kopuk bir 40 yaş üstü bir nesil olduğunu, Türkiye'deki ve dünyadaki değişimlerin çok büyük bir kısmını kaçırdıklarını göstermesi açısından çok önemlidir. (Bunun sadece Türkiye'ye özgü olmadığına, pekçok diğer ülkede de bulunduğuna da inanmaktayım.)
Bizden kopuk olan, hayatı farklı yorumlamış, Turkey'in bir mesele olabileceğine dair düşüncelere kapılmış, 40yaş üstü nesle ait bir referans olması açısından bu kitabı tavsiye ediyorum.
Pekçok ülkenin geleceği bugün 30yaş altında olan nesillerinin eğitimlerine, hayat görüşlerine ve motivasyonlarına bağlı. Türkiye'den inşaallah çok ümitliyim.